Onlara kısaca İKG diyoruz.Yani İzmirli Kadın Girişimciler Derneği…

İzmir’i İzmir yapan değerlerle doğmuş, büyümüş, on beş kadın İzmirli markasının değerini girişimci ruh ile büyütüp dünyaya yaymak için bir araya gelmişler. Amaçları; çağdaş, cesur, yenilikçi ve girişimci ruha sahip İzmirli kadınların, birbirlerine ilham vererek İzmir’in değerleriyle gelişmesini ve büyümesini sağlamak.

Bunun için kurmuşlar derneği.Çağdaş, cesur , yenilikçi ve girişimci ruha sahip İzmirli kadınların, birbirlerine ilham vererek İzmir’in değerleriyle gelişmesini ve büyümesini sağlayarak “İzmirli Ruhu”nu dünyaya yaymak konusunda kararlılar.

İzmir’i İzmir yapan insanlarla, kadın haklarını, gençlik haklarını ve en önemlisi insan haklarını her platformda anlatmak ve korunmasını sağlamak için çaba harcıyorlar.Önemli hedefleri var: Kadınının ekonomik ve sosyal konumunu güçlendirmek ve ülke ekonomisine katkılarını artırmak, kadın girişimcilerin iş dünyasındaki statülerini yükseltmek, kadınının sosyal sorumluluk bilincinin artırılarak İzmir’i hayal ettiği şehre dönüştürmeyi hedefleyen kadınları buluşturmak amacı ile çalışıyorlar.

Beni arayıp “İzmirli İzmir Gibidir” projesini tanıtacakları paneli yönetmemi istediler. Tabii ki kırmadım, en iyisi olsun diye çalıştım. Ortaya da fena bir şey çıkmadı.

Kültür Sanat Fabrikasındaki etkinlikte Dr. Nazlı Kayı şunca yıldır üzerinde çalıştığı İzmir’in markalaşması yolunda atılan adımları anlattı. Harika örnekler verdi.

Prof. Dr. Ersin Doğer’in tüm konuşmaları feyz doludur, bu kez yine mükemmel bir konuşma yaptı, İzmir’in neden Anadolu’nun nefes borusu ve yemek borusu olduğunu anlattı. Çok bilgi aldık.

Değerli dostum İlhan Pınar’ın “isyankar İzmirli kadınlar üzerine söyledikleri” harikaydı. İlhan Pınar’ın bütün kitapları Ersin Hoca’nın kitapları gibi başucu eserlerimizdir.  Döner döner bakarız, okuruz. İlhan Pınar’ın anlattıklarından iki yazı çıktı bana. İlkini bugün yazıyorum, ikinciyi daha sonra kaleme alacağım.

İlhan’ın İKG panelinde dediği gibi tarihte kadınlar tarafından gerçekleştirilen “ilk protesto”nun, 1828 tarihinde İzmir’de yaşandı… Ekmek fiyatlarının zamlanmasına büyük tepki gösteren kadınlar, 3 gün boyunca sokakları işgal etti. Bu protesto sonunda zam geri alındı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’ne İlhan Pınar tarafından bağışlanan belgelere göre, Türkiye tarihindeki ilk kadın ayaklanması 1828 yılında, Kadifekale, Tilkilik, Namazgah ve Damlacık gibi Türk mahallelerinden gerçekleşti.

Belgelere göre, dönemin İzmir Valisi Hasan Paşa tarafından verilen izinle yapılan “ekmek zammı” önce erkekler tarafından protesto edildi ancak sonuç alınmayınca kadınlar çocuklarıyla birlikte sokaklara çıkarak 3 gün boyunca süren protesto gösterileri yaptı. İzmirli kadınların bu protestosu sonrasında ekmek zammı, Hasan Paşa’nın devreye girmesiyle geri alındı.

O dönemlerde İzmir’de bulunan Avusturya- Macaristan İmparatorluğu’nun elçisi Baron Anton Prokesch von Osten tarafından tanık olunan olaylar, 1934 yılında Avusturya’da yayımlanan “Jahrbücher der Literatür” (Edebiyat yıllığı) isimli derginin 67. ve 68. sayılarında kaleme alındı. İzmir’de bulunduğu dönemde eski Smyrna’yı arkeoloji dünyasına tanıtan Baron Von Osten, kaleme aldığı yazısında, İzmir’de yaşanan kadın eylemlerini olduğu gibi anlatarak, Türk kadınının zam karşısında gösterdiği mücadeleye geniş yer verdi.

Sonra da ekmeğe benzer bir kahve isyanı var…

***

İzmir itirazı seven kadınların kentidir. Bununla da gurur duyarız.

İKG üye ve yöneticilerine çok teşekkürler.

Bu etkinliklerin ardı gelmeli diye düşünüyorum.