Mehmet KARABEL
‘İçim kan ağlıyor!’
12 Şubat 2023 Pazar

Genç Cumhuriyet…

İlk deprem acısını…

Atatürk hayatta iken yaşadı…

Tarihçilerin “Erzurum Depremleri” diye adlandığı…

Peş peşe gelen üç yer sarsıntısının sonuncusu…

Ulu Önder’i…

Eşi Latife Hanım’la birlikte bir yurt gezisinde yakalamıştı…

Takvimler, 13 Eylül 1924’ü gösteriyordu…

Döneceğiz tekrar o anlara…

***

Dolu dolu 99 yıl önceydi…

Genç Cumhuriyet…

Henüz ilk yaşını bile tamamlamamıştı…

“Erzurum Depremleri”nin ilki…

13 Mayıs 1924’te…

İkincisi aynı yılın 6 Eylül’ünde…

Sonuncusu ise…

En şiddetli ve yıkıcısı olandı…

13 Eylül Cumartesi günü…

Saatler 16.34’ü gösterirken…

O günkü adıyla Pasinler…

Bugünkü adıyla

Hasankale İlçesi’nde meydana gelmiş…

Tam 60 saniye sürmüş…

İlçe merkezi ile köyleri yıkıp, geçmişti…

6.9 büyüklüğündeki yer sarsıntısında…

Yaklaşık 310 kişi hayatını kaybetmişti…

***

Üçüncü Erzurum Depremi…

Ciddi anlamda can ve mal kaybına neden oldu…

Kurtuluş Savaşı’nın yaraları tam olarak sarılmadan…

Üç depremin art arda gelmesi…

Atatürk’ü de olumsuz etkilemişti…

Ulu Önder…

Erzurum’daki üçüncü depremi…

“Sonbahar Gezileri” olarak bilinen programı kapsamında…

Trabzon’dayken öğrendi…

Üzücü haberi alır almaz…

“Erzurum’a gidiyoruz…” emrini verdi…

Samsun’dan getirilen otomobillerle…

Pasinler nahiyesi ile köylerini ziyaret etmeye başladı…

Vatandaşa moral vermeye çalışıyordu…

Gezide kendisine eşi Latife Hanım’la birlikte…

Milletvekilleri de eşlik ediyordu…

Pasinler’deki tablo…

Öylesine içler acısıydı ki…

İzmirli Latife Hanım depremzedelere 10 bin lira bağışladı…

Gazi Mustafa Kemal de…

Depremin vurduğu Pasinler’e…

Kişisel kişisel servetinden 10 bin lira verdi…

(Bu bağışların değeri çok yüksekti… O günlerde 4-5 katlı bir ev 250-400 lira arasında satılmaktaydı…)

Atatürk ve eşinin cömert bağışını gören…

Milletvekilleri üçer bin…

Yaver, umumi kâtip ve diğerleri de 100-200 lira arası…

Yardımda bulundular…

***

Gazi Mustafa Kemal ve Latife Hanım…

4 Ekim’de Sarıkamış’a doğru yola çıktılar…

Yol boyunca hasar gören köylere uğradılar…

Yöre sakinlerinin dertlerini dinlediler…

Erzurum’da yaptığı o içten konuşma…

Acıları unutturacak kadar anlamlıydı:

“Arkadaşlar! Depremin bu bölgede yaptığı yıkımdan içim kan ağlıyor… Kuşkunuz olmasın ki, Erzurum’daki depremden üzüntülü olan bütün bir millettir. Bütün Türk Dünyası’nın kalbi, tıpkı benim acılarımla atmaktadır. Toplumun bu üzüntüye yalnız manevi ilgiyle kalmayacağı; ortaya çıkan felâketi azaltmak için maddi olarak da yardım görevini yapacağı kesindir… Mümkün olan her şey yapılacak; durumu düzeltmeye çare bulunacaktır…”

***

Daha sonra Atatürk ve eşi…

Depremden en çok zarar gören mahalle ve bölgeleri gezdiler…

Özellikle…

Felakete uğrayan vatandaşlarla ilgilendiler…

***

Şu ayrıntı çok önemlidir…

99 yıl önce…

Depremin hemen ardından Erzurum’a gelen Ulu Önder için…

Hasankale nahiyesi…

Harabe haline gelmiş sokaklarına, binalarına kadar…

Bayrakla donatılmıştı…

Şehrin girişine bir “tak” yapılmış ve…

Üzerine “Hoş geldiniz Gazi paşamız… Acılarımız dindi, çok yaşa” yazılmıştı…

Oysa…

Neredeyse tüm köyler yok olmuş durumdaydı…

Acı görüntüler yürekleri parçalıyordu…

Atatürk’ün…

Harabeye dönen köylerde…

Vatandaşla baba-oğul gibi kucaklaşmaları…

Sigara içip söyleşmeleri görenleri etkiliyordu…

Köylüler…

Bu büyük felaketi…

Cumhurbaşkanını aralarında görmekle unuttuklarını…

Teselli bulduklarını…

Acıya dayanma gücüne kavuştuklarını…

Gözyaşları arasında…

Gazi Paşaları’na sarılarak, ellerini öperek anlatıyorlardı…

***

Ve, işte O büyük sevginin…

Gözleri yaşartan müthiş örneği…

Erzurum Azap Köyü yakınlarında çadırlara konuk olan Atatürk'e…

Kahve ikram ediliyor…

Horasanlı Ahmet Bey yörenin ileri gelenlerinden…

Köylüler…

Kahveyi, önce O’na sunuyorlar…

Ahmet Bey, ilk yudumu alıyor ve Atatürk'e dönüp şöyle diyor:

"Paşam, malum sizin düşmanınız çoktur… Ola ki, size ikram edilen yiyecek ve içeceklere de hayatınıza kast edecek nesneler katılabilir diye, bizimkiler kahveyi önce bana verdiler, ben de içtim ki, size bir zarar gelmesin…”

Bu kahve olayı…

Türk halkının…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ne kadar gönülden sevdiğini…

“Yeter ki, O’na bir şey olmasın...” diye…

Zehirlenmeye bile razı olduklarını gösterir…

Nokta…

Sonsöz: “Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır; geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Meksika’da sol ve Hindistan’da yeniden aşırı sağ!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Yeryüzü kaosa sürüklenirken
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Mekanlara / kurumlara isim verme özensizliği!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
CHP ‘iktidar’ olamazsa giderim diyen tek lider!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Güneşli günler
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva