İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (İESOB) seçimleri 16 yıllık bir iktidarın sonuydu.

Oda başkanlığından son olarak CHP milletvekili aday adaylığı için istifa eden Zekeriya Mutlu, umduğunu bulamayınca koltuğuna geri dönüş yapmak istedi.

Herkesin seçimi rahat kazanır dediği Zekeriya Mutlu hiç ummadığı bir sonuç aldı ve Yalçın Ata kazandı.

Şimdi ise yepyeni bir dönem başlıyor.

İki kulvarda da ciddi bir hezimet alan Zekeriya Mutlu, kendi gelecek planlamasında ne yapar ne eder bilmiyoruz. İki gündür telefonları sus pus… –Gerçi haber için muhabir arkadaşlarımız zat-ı alilerini aradığında ulaşabilmemiz pek mümkün olmuyordu-

Mutlu cephesinden başarısızlığın çok fazla yönü var.

Eski başkan Mutlu özellikle esnafın kabus dolu günler yaşadığı pandemi döneminde istenen destekleri sağlamada sorunlar yaşadı. Esnafın sorunlarını Ankara’ya taşımada yeteri kadar kulis yapmadı. Pandemi ile birlikte gelen ve tufan etkisi yapan ekonomik kriz sürecinde bir bir kepenkler indiğinde esnaf babasız, çaresiz ve yalnızdı.

Ayrıca meslek odası, sendika gibi alanlarda başkanlık koltuğunda oturan isimlerin siyasete atılma isteği bu odaların üyelerini de çeşitli sorgulamaları beraberinde getirmesi de çok doğaldır.

Mutlu ayrıca CHP’ye küskün olması sebebiyle de partiden istediği desteği alma konusunda sorunlar yaşamış oldu. Hatta kürsüde de CHP’yi hedef alan sözleri vardı.

Yani yalnızdı…

Bu işin bir yönü…

Diğer yöne dönersek…

Kurulda kürsüye çıkan Mutlu, Yalçın Ata’ya yönelik hedef alan sözleri içerisinde isim vermeden bir siyasi aktörü hedef almıştı:

“Akıl aldığın kişi 3 dönem milletvekilliği yaptı, bunu niye söylemiyorsun?”

Bu siyasi aktör ise Mahmut Atilla Kaya’ydı.

Biraz belleği tazelersek İzmir Ticaret Odası seçimlerini hatırlayalım.

26 yıl boyunca odanın başkanlığı yürüten Ekrem Demirtaş’ın yerine koltuğa oturan Mahmut Özgener, Binali Yıldırım’ın desteği ve üyelere olan etkisi ve Demirtaş’ın yıpranmışlığı sebebi ile seçimi kazanmıştı. Siyasi desteği arkasını alan Özgener kentin siyasi yapısını da gözeterek gerek merkezi hükümet gerek yerel yönetim ile uyumlu bir görüntü çizmeyi sürdürüyor.

Yani seçimler başkan adaylarının iyi niyetli çalışmasının yanı sıra siyasi destekle de kazanılıyor.

Yalçın Ata ise seçimde aradığı siyasi desteği Mahmut Atilla Kaya’dan buldu. Kaya seçim döneminde ittifak ortağı MHP’li yöneticiler ile birlikte oda üyelerini ikna etme noktasında bizzat çalışma yürüttü. Bu süreçte tüm oda başkanlarına ve üyelerine yapılmak istenenler anlatıldı. Diğer yandan uzun süredir başkanlık için sahada çalışma yapan Yalçın Ata’nın siyaseten verdiği destekle de seçimi almasının önü açılmış oldu.

Seçimde ayrıca Ata’nın acil ihtiyacı olan esnaf odası başkanlarını bir kategoride topladığı ve iyi ilişkileri olduğu Esnaf Kredi Kooperatifi’nden uygun krediler alınmasını da sağladığı iddia ediliyor.

Yani her ayrıntısı düşünülmüş, iyi düşünülmüş ve sonuç alınmış bir proje ile başkanlık seçimi kazanılmış görünüyor.

CHP cephesinde ise İzmir Ticaret Odası’nın ardından düşen bu ikinci kale…

Onursal başkanlığını Mehmet Ali Susam’ın yaptığı ve yıllardır CHP’nin adeta arka bahçesi olan, hatta geçmiş dönemlerde oda başkanlarının birçoğunun CHP’den belediye meclis üyesi olduğu esnaf odası artık yeni bir kimliğe bürünüyor.

Çiçeği burnunda başkan Yalçın Ata’yı ise zor bir görev bekliyor.

Ata, kent ile merkezi hükümetin denklemini iyi kurabilirse, Ankara’da iyi kulis yapabilirse, esnafa başta uygun fiyatlı kredi desteği olmak üzere acil sorunlarına çözüm bulabilirse başarılı olacaktır.

Kurlardaki yükseliş ve ekonomide yaşanan olumsuzluklar sebebiyle alım gücü düşerken esnaf bir gün önce aldığı malı iki gün sonra aynı paraya alamıyor. Sürekli olarak zam yapmak zorunda kalan esnaf diğer yandan büyük işletmelerle de rekabet etmeye çalışıyor. Sermayesi yoksa batıyor, varsa günü kurtarıyor. “Değişim” söylemi ile 16 yıllık iktidarı deviren Yalçın Ata’nın zor durumdaki esnafın sorunlarına ilaç olacak çözümleri üretmesi gerekiyor. Yani “esnafın babası” kimliğinin hakkını doğru vermesi gerekiyor.