Cumhuriyet Halk Partisi’nin…

Gazeteci kökenli eski vekillerinden Barış Yarkadaş…

“Altıok’ta sular duruluyor galiba!” denildiği sırada…

Canlı yayında bombayı patlattı:

“Hem Muharrem İnce, hem kardeşi Hüseyin İnce hem de Yalova’nın görevden uzaklaştırılan belediye başkanı Vefa Salman hakkında iki CHP’li disiplin suçu işledikleri gerekçesiyle Yalova İl Başkanlığı’na dilekçe vermiş…”

Doğru mu?

Belli değil…

Peki, doğru olabilir mi?

Büyük olasılıkla…

Neden?

Şundan…

Muharrem İnce, çok değil üç hafta önce…

Yeni bir “siyasi hareket” başlatacağını duyurmuş…

Projenin adını “Memleket Hareketi” koyduğunu söylemişti…

Ayrıca bununla da kalmayarak…

2018 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini -kızgınlıkla- hatırlatıp…

“Ben kazanamayayım diye ellerinden geleni yaptılar!” deyivermişti!

Bundan sonrası daha heyecanlı…

***

17 Ağustos’ta Cumhuriyet Gazetesi’nde…

Kılıçdaroğlu’yla yüz yüze yapılmış bir röportaj yayınlandı…

Soru – cevap, aynen şöyle:

“Muharrem İnce'yi disipline vermeyi düşünüyor musunuz?”

“Bu aşamada hayır…”

“Peki hangi aşamada?”

“Partiye zarar veren hiç kimseyi partide tutmak istemeyiz…”

“Muharrem İnce CHP'ye zarar veriyor mu, kime yarıyor bu kargaşa?”

“Bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum…”

***

Madem öyle…

Şunu sormak şart oldu:

“İnce’yi disipline vermeyi düşünüyor musunuz?” sorusunun cevabı, “Bu aşamada hayır!” oluyorsa, sizce bunun “açık hali” ne demektir?

***

Siyaset’i, bilseniz de bilmeseniz de…

O cevabın meali üç aşağı/beş yukarı şudur:

“Kafamda ihraç var ama herkesin kabul edebileceği bir sebep bekliyorum!”

***

Haftasına kalmadan, bi’bakıyoruz ki…

CHP’de Yalova merkezli “ihraç rüzgarları” esiyor…

Siz olsanız, ne düşünürsünüz?

***

Madalyonun öbür yüzünü çevirelim…

Partisinin yönetimiyle ters düşen Muharrem İnce…

Yarın (4 Eylül) ne yapacak?

“1000 Günde Memleket Hareketi” adlı bir oluşum başlatacak…

Sabah 10.00'da…

Sivas Nuri Demirağ Havalimanı'ndan yola çıkacak…

Sebebi ne bu büyük memleket turunun?

Muharrem İnce özetliyor:

“Bizim başlattığımız hareket bir muhalefet hareketi değildir… Parti içi muhalefet hareketi hiç değildir… Amacımız umutsuzluğu yok etmek ve bir çıkış yolu göstermektir” 

İyi de…

Muharrem İnce, an itibarıyla sadece düz CHP üyesidir…

Bi’de Yalova’dan seçilmiş Kurultay üyesi unvanı var…

Girdiği kentte, ilçede, köyde…

Etrafını saran “Altıok”a gönül verenlere…

Minibüs’ün üstünden neler anlatacak, ne isteyecek?

Bi’düşünün bakalım…

***

1000 gün demek…

Ortalama “Üç Yıl” demek…

Muharrem İnce üç yıl boyunca Anadolu’yu dolaşacak…

“Neden Sivas?” diye sormuşlar…

İnce’nin cevabı, cidden anlamlı:

“Memleket Hareketi için ilk adımı Milli Mücadelemiz’in şehri Sivas’ta atıyoruz…”

***

Durun, bi’zahmet…

Bu anlamı çok güçlü “iki kelime”nin üstünde!

“Milli Mücadele”…

İnsanın damarlarındaki kan bile daha hızlı akıyor…

***

Önemli ayrıntı daha…

Muharrem İnce’yi…

1000 gün boyunca Anadolu’da dolaştıracak aracın üstünde…

Bi’tane “CHP” kelimesi yok…

Bi’tane “Altıok” amblemi yok…

Peki, ne var?

Sadece kırmızı kazaklı Muharrem İnce fotoğrafı…

Bi’de Türkiye haritası…

Demek ki…

Bu harekat, tamamen “bireysel”…

***

Siyaset’en…

Yorumlarına çok güvendiğim “Bir Bilen” ağabeyime sordum…

Hiç düşünmeden cevap verdi:

“Muharrem İnce, kendini CHP’den attırmaya çalışıyor!”

Aynen kimin gibi?

Gelecek Parti’ni kuran Ahmet Davutoğlu gibi…

Eski Başbakan da…

Konuştu… Konuştu… Konuştu…

Sonunda eski partisi O’nu ihraç etti…

***

Bitiriyoruz…

Muharrem İnce, Atatürk’ün partisine “bir ömür” vermiştir…

CHP’ye…

Son çeyrek asırda görüp, görebileceği en yüksek oyu…

Cumhurbaşkanlığı adaylığında…

(%30.6 ve 15 milyon 400 bin oy…)

Paketleyip hediye ederken…

Tabii ki, Altıok’un gücü inkar edilemez…

Ama…

Muharrem İnce’nin çabaları da (seçim gecesi kazası hariç) asla küçümsenemez…

CHP ya bu işi “kestirip atacaktır” ya da…

Kendi evladının sırtını sıvazlayacaktır…

Ortası yoktur!

Hele hele…

Uzaktan da olsa “gül koklama”nın hiç anlamı yoktur!

Nokta…

Sonsöz: “Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek… Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak… Sakın acında kaybolma… Bil ki, çektiğin acı bir gün dermanın olacak… / Hz. Mevlana…”