Ne demişti İktidar Partisi?

“Bütün seçimler zamanında yapılacak…”

Yani…

2019 Mart’ında önce “Yerel Seçim”ler…

Yine aynı yılın Kasım ayında…

Vatandaşın önüne iki sandık birden…

Hem “Genel Seçim” hem “Cumhurbaşkanı Seçimi”…

Bu “zamanında” seçim tarihlerine muhalefetten itiraz geldi mi?

Hayır!

Ama şimdi Ana Muhalefet Partisi’nin bir “hodri meydan” çıkışı var…

Hem de ne çıkış…

***

Kılıçdaroğlu’nun son grup toplantısında, milletvekillerinin ayağa kalkıp alkışladığı sözleri şöyle:

“Buyurun gelin seçimleri erken yapalım… 17 ay beklemenin bir anlamı yok… İktidar şunu söyleyebilir, (Efendim seçimleri erken yapacağız da anayasada hüküm var… 367'yi bulamayız…) Söz, CHP'nin sözü; Kılıçdaroğlu'nun sözü… Getir kardeşim anayasayı değiştirelim… Erkene alalım seçimleri… El mi yaman bey mi yaman çıksın ortaya… Milleten mi korkuyoruz?”

***

Peki; Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Sıcağı sıcağına nasıl karşılık verdi CHP Liderine?

“Yok öyle bir şey, bizden öyle bir şey duydunuz mu?"

***

Birden aklıma 7 Ekim’de bu köşede yayınlanan “İstanbul’u Alan Türkiye’yi Alır…” başlıklı yazımda, CHP’de yıllarca belediye başkanı, il başkanı ve milletvekili olarak görev yapmış Bülent Baratalı’nın sözleri geldi…

Ne diyordu “kıdemli” siyasetçi?

“Erdoğan yerel seçimin öne alınmasını istemez… Çünkü, her seçim her makam için sıkıntıdır… Sayın Cumhurbaşkanı bunu iyi bilir… Bu nedenle milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öne alınırsa bir nebze olsun rahatlar… Yerel seçim de tam zamanında Mart 2019’da yapılır… Böylelikle, önce kendi geleceğini belirleyip Cumhurbaşkanı seçilerek elde edeceği hukuki ve temsili güç ile yerel seçimlere girmek ister…”

***

Bi’de şu var…

Mevcut Anayasa’ya göre, mahalli seçimler öne alınamıyor ama daha ileri bir tarihe ötelenebiliyor…

Kaldı ki…

Kılıçdaroğlu’nun önerdiği gibi…

Bugüne değin bi’tane mahalli seçim bile Anayasa değiştirilerek öne çekilmemiş!

***

Üşenmedim, araştırdım; Cumhuriyet Tarihimiz’de ilk mahalli seçim 1930’da yapılmış… O zamanki anayasaya göre mahalli seçimler hep dört yılda bir…

Nitekim…

1930’dan 1950’ye kadar tüm mahalli seçimler hep zamanında gerçekleşiyor…

Gelin görün ki…

1960’da “küüt” diye ihtilal patlıyor, o yıl yerel seçim yapılamıyor…

İhtilal sonrası ilk mahalli seçim için vatandaş 1963’te sandıkbaşına gidiliyor…

Ancak…

1967’de yapılması gereken mahalli seçim, genel seçimle birleştirilerek 1968’e taşınıyor…

Sonraki mahalli seçimler de hep zamanında gerçekleşiyor…

Bu kez, 1980 Darbesi yaşıyor Türkiye…

Yine kesintiye uğruyor demokrasi…

Darbe Anayasası gereği mahalli seçimlerin beş yılda bir yapılmasına karar veriliyor…

Darbe sonrası ilk mahalli seçim 1984’te…

Bu tarihten sonra seçim tarihlerinde…

Taaa, bugüne kadar hiç oynama yok…

Sadece 1999 seçimleri bir ay sonraya (Nisan’a) paslanıyor; çünkü Genel Seçim’le birleştiriliyor…

Özeti, şu…

Cumhuriyet Tarihi’nde “vaktinden önce yapılmış” bir mahalli seçim yok…

***

O zaman Ana Muhalefet Lideri, niçin “Erken Mahalli Seçim” istedi?

Bence…

Ak Parti’nin “yorgun belediye başkanları” ile vedalaşmasını…

Fırsat bilip…

“İşte tam zamanı… Hazır ortalık karışmış iken…” diye yorumlayınca…

Karşımıza…

Bugüne kadar hiç dokunmadığımız “Erken Yerel Seçim” fikri çıktı…

Tutar mı?

Sanmıyorum…

Siz bu öneriyi CHP milletvekillerinin ayakta alkışladığına bakmayın…

Sorun bakalım, bugünkü belediye başkanlarına samimi duygularını…

Hangisi?

Zamanından önce koltuğu bırakmak için can atar?

***

Ha’di…

Bir CHP’li belediye başkanı çıksın da…

“Ben gönülden erken seçime varım” desin…

Birlikte O’nu görelim…

Sonsöz: “Bir politikacının yaşlı bir devlet adamı olması için en kısa ve hızlı yol seçimi kaybetmesidir…