Türkiye cumhuriyeti adına yeni yüzyılın ilk önemli seçiminin topluma verdiği ciddi mesajlar var.

Herkesin, her kesimin bu mesajları doğru okuması, irdelemesi, değerlendirmesi ve ona göre tavır alması gerekiyor.

Yeni hedefler, yeni stratejiler, yeni politikalar.

CHP...

Evirip çevirmeden söylemek gerekir; seçimin net galibi CHP’dir. Uzun yıllar sonra sadece seçimlerden birinci parti olarak çıkmakla kalmamış; Ege - Akdeniz sahillerinden Anadolu ‘nun içlerine, hatta Doğu - Güneydoğu illerine de uzanmıştır. Bu önemli bir gelişmedir. Adaylar, seçim yöntemleri tartışılsa da “Türkiye ittifakı” tutmuştur.

Halk ekonomik sorunların faturasını AK Parti’ye kesmiş, CHP’ye de bir şans vermiştir:

“Yerel yönetim sınavını iyi ver. Başarılı olursan her şey güzel olacak”.

CHP’nin DEM Parti’ye yönelik açık ve şeffaf politikası da tutmuştur. Bu mesaj bir anlamda “DEM öcü değil” olmuştur.

Bu olay o kadar açık ki; CHP adayları Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Mersin, Adana gibi büyük illerde DEM ve İYİ Parti seçmeninden “aynı anda destek” almıştır.

Başta Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş olmak üzere CHP’nin popüler başkanları “Özel politikası” ile DEM ve İYİ Parti’yi sandıkta  “mutfaktaki yangın” ve “boş tencere tepkisi”nde birleştirmiştir.

Artık Ekrem İmamoğlu da, Mansur Yavaş da Belediye Başkanı olmanın ötesinde Türkiye’de “geleceğin önemli aktörleri”dir.

Şimdi CHP için “yerel yönetimlerde başarı” ve “zorunlu göçle ülkede huzuru bozanlara yönelik politikalar” halkın radarındadır..

AK PARTİ

Gitgide artan ekonomik sıkıntılar ve yoksulluk AK Parti’ye “kırmızı kart” çıkartılmasına neden olmuştur.

Emekliler “artık yokuz” demiş, halkı fakirleştiren ekonomik politikalar “illallah” tepkilerini yoğunlaştırmıştır.

“Sadece Tayyip Erdoğan” yüzde 35’lerde oy almış, “akçeli işler ve şaibeler” yoğunlaşan halktan uzak kadro ve başkanlar başarısız olmuştur.

AK Partide de “yenileşme ve değişim” olacaktır; Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘ın balkon konuşması bence bunun sinyallerini vermiştir.

AK Parti de yeni bir ekonomik politika ve özellikle yurttaşları yoran “Suriyeli, Afgan, Iraklı zorunlu göçe tabi, ama yerleşik kadroya geçmiş” sığınmacılar konusunda ciddi kararlar alma zamanı gelmiştir.

Görünen o ki; yurttaş vaat değil; icraat bekliyor!

YRP

Bir başka başarı öyküsü Yeniden Refah Partisi’nindir. Genç Fatih Erbakan doğru aday seçimleri ile 31 Mart’a damga vurmuştur.

YRP’nin verdiği en önemli mesaj ‘”Ak Parti politikalarından yorulan; CHP’ye ve bir türlü merkez olamayan partilere uzak seçmen için artık “yeni ve milli bir görüş var” olmuştur.

YRP ekonomik politikalar değişmedikçe AK Parti’den oy almaya ve siyasi transferler yapmaya devam edecektir.

DEM

Özellikle büyük şehirlerde CHP adaylarına “açıktan değil, ama seçmen eliyle” desteği açık olarak gözlenen DEM de Belediye başkanı sayısını arttırma başarısı göstermiştir. Birçok yerde CHP kontenjanını kullandığı gözlenen DEM’in Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere zaman içinde çok sayıda belediye meclis üyesi olacağı da tahmin edilmekte.

Bu elbette Doğu ve Güneydoğu Anadolu da kazanılan bazı yeni başkanlıklar dışında DEM açısından başarı.

Onların önündeki sınav ise “halkın DEM ve İYİ Parti seçmenini CHP çatısı altında birleştiren” yeni tavrını doğru okuyup - okumama.

Yani terörle parti mücadelesi arasına “net mesafe” !

İYİ PARTİ

Ya kaybedenler kulübü?

İYİ Parti’nin “hür ve müstakil” tavrı seçmen de karşılık bulmamıştır. Bir il ve bazı ilçeler “başarı” için yeterli değildir; oylar yüzde 3-4’lere gerilemiştir.

Şöyle düşünün; Meral Akşener bu seçimde CHP ile ittifak yapmış olsaydı?

Ordu, Kırklareli, Hatay başta olmak üzere bir çok il ve ilçe ve başka seçim bölgeleri çok daha rahat kazanılmış olacak; elde edilen zafer de “en büyük pay” Meral Akşener hanesine yazılacaktı.

MHP ve AK Parti yönetimleri için de aynı şey söylenebilir. MHP ve AK Parti kısmi değil de; genel ve net ittifak yapmış olsaydı; CHP bayrağı çekilen 7-8 ilde ve birçok ilçede AK Parti ya da MHP’li Belediye Başkanı olacaktı.

Demek ki neymiş; Özgür Özel süreci doğru; diğer liderler ve ekipleri hatalı , belki de kötü yönetmiş.

Sivas’ı ve bazı ilçeleri alan Büyük Birlik Partisi (BBP), belki  Saadet Partisi ve Zafer Partisi mücadelesini sürdürecek gibi görünüyor.

Bir çok parti için de 31 Mart “yolun sonu”.

Her zaman olduğu gibi halk bu seçimde de mesajını verdi.

Gören gözlere...