Farkında mısınız?

Seçim ufukta görünür görünmez…

Siyaset aleminde “cevabı zor” sorular tur atmaya başladı!

Şunun gibi mesela:

“Yaklaşan iki sandıklı seçimde, Cumhurbaşkanlığını Erdoğan kazanır da milletvekili seçimi için diğer sandığın başına gidenler Millet İttifakı’nı oluşturan partilerde buluşup, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu elde ederse Türkiye siyaseten yoluna nasıl devam eder, kaos olur mu?”

Örneğin, ilk akla gelen şu:

Beştepe’den gece yarısı kararnameleri devam eder mi?

Ömürlerinin büyük bölümünde siyaset yapmış…

İki değerli büyüğüme sordum…

İkisi de sözleşmiş gibi birbirinden habersiz…

“Neredeyse imkansız bir sandık sonucu olur…” dediler ve eklediler:

“Millet İttifakı’nın 400 ve üstünde vekil kazanması gerekir ve sonuçta mevcut cumhurbaşkanının seçim yenileme isteme ihtimali de doğar…”

Altılı Masa’nın bir lideri hafta sonu İzmir’deydi…

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’a sordum aynı soruyu…

Genç politikacı…

Daha kestirmeden gitti:

“Büyük olasılıkla Sayın Cumhurbaşkanı, biraz daha bize yaklaşmaya çalışır diye düşünüyorum…”

***

Aslında…

Oluşumu “imkansız” olarak değerlendirilse de…

Her zor sorunun bir karşılığı mutlaka vardır…

***

Bir başka “imkansız” soru daha…

Altılı Masa’nın bir ya da birkaç lideri…

Kılıçdaroğlu’nun yüzüne yüzüne…

Şöyle diyemez mi?

“Kusura bakmayın Kemal Bey, bizi bu masanın etrafında siz buluşturdunuz ama biz sizin Cumhurbaşkanlığı adaylığınıza sıcak bakmıyoruz!”

Abooov!

Olur mu, olur!

Bakın daha geçtiğimiz hafta DEVA’nın lideri Ali Babacan…

Bi’canlı yayında…

“Cumhurbaşkanlığı için sizin adaylığınız konuşuluyor… Ne dersiniz?” sorusuna şöyle karşılık vermedi mi?

“Altılı Masa böyle bir mutabakata varırsa hem seçilebilme sorunu olmaz hem de en iyi şekilde yaparım, hiç sorun yok…”

***

Altılı Masa, 26 Ocak’ta tekrar buluşuyor…

Dört gün sonra da…

Türkiye ile “hükümet programı” paylaşılacak…

Ardından da…

“Kim Cumhurbaşkanı olsun?” sorusunun…

Toplantıları başlayacak…

Bir “anlaşmazlık” çıkmazsa…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı ilan edilecek…

O “isim” konusunda…

Gönlü elvermeyen lider var mıdır?

Bence “iki lider” istemeye istemeye…

Kılıçdaroğlu için “okey” çekecek…

(Onların kim olduğunu siz de çok iyi biliyorsunuz…)

Bulmaca çözmeye gerek yok; 

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı…

Dün olduğu gibi…

Bugün de olduğu gibi…

Muhtemelen “yarın” da olacağı gibi…

Kemal Kılıçdaroğlu’dur…

***

Aslında zor ama ortama yakışan bir soru daha var…

“Millet İttifakı”…

Merakla(!) beklenen Cumhurbaşkanı Adayı’nın ismini…

30 Ocak’taki…

“Hükümet Programı” ile birlikte niçin ilan edilmiyor, diyenler var…

Aslında bu sorunun en mantıklı cevabı şu:

Eğer böyle yaparlarsa…

Hükümet Programı “gargara”ya gelir…

Dikkatler, adayın üstüne kilitlenir…

Kaldı ki…

Cumhurbaşkanı Adayı’nın adı…

Daha “janjanlı” ve “kişiye özel” biçimde açıklanırsa…

Daha etkili olmaz mı?

***

Her şeye rağmen…

Göz ucuyla da olsa bu “sıcak” konuda…

Sosyal Medya’da sörf yapmakta yarar var…

Dün…

Dikkat çeken bir paylaşım vardı…

Üstelik…

Takipçisi yüksek tonajda bir isimden…

Gazeteci – İşadamı İzzet Çapa şöyle yazmış:

“Gördüğüm şudur ki…

Altılı Masa…

Bi’an önce Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’tan birini aday gösterip…

Etrafında kenetlenerek seçim meydanlarına çıkmazsa…

Hiç kusura bakmasınlar ama işleri çok zor…

Gerçekten çok zor…

Bu iş ne defalarca mağlup olmuş Kemal Bey’le olur…

Ne de Devrim Yasaları’nı masaya yatırmayı düşünen Ali Babacan’la…

Zannederim…

Meral Hanım’ın da aylardır anlatmaya çalıştığı şey budur…

Vesselam…”

***

Son zor soru şu:

“Sıkıntı var mı Altılı Masa’da?”

Galiba var…

DEVA Lideri Ali Babacan, son 24 saat içinde…

“Eğer altı parti güç birliği yapıp ortak aday belirlediğinde bu seçim kazanılacaksa altı partinin desteklediği adayın da seçimden sonra o altı partiyle istişare içinde olması işin tabiatında var…” diyorsa…

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu…

“Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak…” şartını masaya koyuyorsa…

Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu’nun da…

Altılı Masa’nın “koalisyon” ile ülkeyi yöneteceğini söylemekle kalmayıp…

Genel başkanlardan oluşan…

Bir “eşgüdüm kurulu” olacağını müjdelemesine şaşmamak gerekir…

Son ve en zor soru şu:

“Altılı Masa, altı başlı yürütme peşinde mi koşuyor?”

İşte, bu sorunun cevabı yok!

***

Bitiriyoruz…

Farkında mısınız?

Zor sorular ve sağlam eleştiriler arka arkaya geldikçe…

Meteorolojiye göz atmaya gerek yok…

Hava puslu…

Ve giderek daha “kasvetli” oluyor!

Nokta…

Sonsöz: “İnsanı gördüklerinden ibaret sayma; göremediklerinde ara… İçidir hakikatin resmi, dışı sadece manzara… / Hz. Mevlana...)