Hayatın çalkantılı akışı yüzünden…

Bugün başımıza gelen felaketleri unutup…

“Yarabbi, yarın ne yaşayacağım?” demeye başladık…

Asıl felaket bu…

Milletçe başımıza gelen her “sıkıntı”yı def’etme yollarını arayacağımız yerde…

Sabah uyandığımızda “kader” deyip geçiştiriyoruz…

***

Türkiye, evde “rakı” imal ediyor…

Bir Allah’ın yöneticisi çıkıp da, “Yav, n’apıyorsunuz… Bu iş çok tehlikeli!” demiyor…

Girin “Google”a….

Onlarca “Evde rakı nasıl yapılır?” reçeteleri sizi selamlayacak…

Zincir marketlerde rakı’nın en baba ham maddesi “etil alkol” raflarda satılıyor… Litresi 45 lira… Etil alkol derecesi %96… Kat üstüne bir litre içme suyu… Al sana alkol oranı %45 ev yapımı rakı…

Kaça mal oldu?

İki litre ev yapımı rakı taş çatlasın 50 lira…

Bakkalda 100’lük rakı kaç para?

117 lira…

Demek ki, 225 lira yerine 50 lira ödeyip, biraz da mutfakta uğraşarak “ev yapımı rakı” ile keyiflenmek mümkün…

Ha’di afiyet şeker olsun…

***

Belki farkında değilsiniz…

Bakkaldan, marketten rakı satışları gümlemek üzere…

Daha korkuncu…

Kimi tezgahların altında “Ucuz Rakı” var…

Onlar, etil alkol yerine metil alkol kullananların formülü…

Asıl katil onlar…

Metil alkolün 25 santilitresi kör ediyor, 50 santilitresi öldürüyor…

Böylece…

“Ucuz rakı buldum” diye sevinenler…

Sapır sapır öbür dünyayı boyluyor…

Müsebbibi birkaç yıl ceza alıp, yeniden aramıza karışıyor…

Çünkü…

Türk Ceza Kanunu’nun 115’inci maddesine göre “o suç”, halk sağlığını tehdit eden fiiller kapsamında değerlendirilerek ceza kesiliyor…

Neymiş o caza?

İki yıldan 15 yıla kadar hapis…

Takdir hakimin…

***

Peki; öldüren rakı bu kadar mı kolay yapılıyor?

Evet, kolay…

Zaten garabet burada…

Bakın; rakının ham maddesi “etil alkol”ün satışı, özel izinler dahilinde yapılıyor… Metil alkol ise Türkiye’de üretilmiyor, ithal ediliyor… Polisin tespitlerine göre kaçak metil alkol en çok Bulgaristan ve Romanya’dan Türkiye’ye sokuluyor…

***

Google’a “Sahte içki” ya da “Sahte rakı” diye yazın…

Gelsin karşınıza son 10 yıldaki polis operasyonları…

Basılan merdivenaltı imalathaneler daha çok Ege ve Akdeniz’de…

Neden?

Burası turistik merkezler…

Topluca zehirlenip, ölen Rus turistleri ne çabuk unuttuk…

***

Çözümü yok…

Çünkü, bu memlekette içki ve sigaradan alınan ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) çok yüksek…

En kral rakının 100’lüğü fabrikasında 15, bilemediniz 20 liraya mal oluyor…

Koy üstüne ÖTV’yi… Yetmedi, bi’de KDV…

Al sana 117 liralık rakı…

15 lira nerede, 117 lira nerede?

Devlet Baba, koyar vergiyi bi’şi diyemezsin…

Ama, giden canlar n’olacak?

***

İzmir Polisi, sadece 50 günde dokuz sahte içki baskını yaptı…

Adamlar o kadar güzel kazanıyor ki…

Artık villalarda kaçak içki üretmeye başladılar…

Nasıl anlayacağız rakı’nın sahtesini?

Mesela ben kafede bir bardak şarap istedim…

Sadece bir bardak şarap için adam şişe açmıyor ki…

Nereden geldiği bilmeyen şişeden bardağa dört parmak koyup önüme getiriyor…

N’apacağım ben şimdi?

Bi’bardak şarap içeceğim diye, “Getir şişeyi göreyim…” mi diyeceğim?

***

İçki, bu ülkenin kültüründe var…

Orta Asya’dan gelen atalarımızın “kımız”ından…

Osmanlı’daki “mey” olarak adlandırdığımız şaraba kadar…

***

Tarihten bi’yaprak çevirelim şimdi sizinle…

Sultan Dördüncü Murat, alkol, tütün ve kahveyi yasaklamıştı…

Bununla da kalmadı… Tütün ve şarap içenlerin öldürülmelerine dair fetva çıkardı… Şarap ve tütün içen, nerede görüldüye orada infaz edildi… Sonra n’oldu? Dördüncü Murat Hak’ın rahmetine kavuştu, tütün-şarap yine Osmanlı’da gırla…

***

Oysa…

Tarihçi İlber Ortaylı diyor ki:

“Dördüncü Murat'ın kendisi hem içki içer hem de bazen afyon kullanırdı… Fakat bunların kamuda kullanılmasına asla izin vermez ve yasağa uymayanları son derece feci şekilde cezalandırırdı... Dördüncü Murat'ın içtiği hatta içmediği zamanlar paranoyasının azdığı biliniyor…”

Sonsöz: Hep, “Çok içiyorsun dediler… Ama bir gün de “Neden içiyorsun?” demediler…