Türkçe’de yeniden başlamak, geçmişi unutmak, geleceğe umutla bakmak anlamında kullanılan bir kelime vardır. O da “beyaz bir sayfa açmak”… Geçtiğimiz günlerde İzmir’e gelen Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya ile birlikte bu deyim artık AK Parti İzmir’in teşkilatlarının literatürüne girmiş oldu.

Bir dizi temaslar (buna bayram tatili de eklenebilir) için İzmir’e gelen Kaya, Menderes’te AK Partili belediye başkanları ile toplantı yaptı. İl Başkanı Bülent Delican ve bazı ilçe başkanlarının da olduğu toplantıda Kaya partide bundan sonra ciddiye alınacak önemli mesajları paylaştı. 

Kaya, İstanbul’da 1994-2009 yılları arasında Pendik Belediye Başkanlığı, 24 ve 25. dönem milletvekilliği yapmış bir isim... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yakınındaki isimlerden birisi. O yüzden şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Kayseri eski Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin yerine aynı göreve getirildi. Kaya’nın İzmir için önemli bir özelliği daha var. Milletvekili olduğu dönemde İzmir Koordinatörlüğü yaptı. Yani partinin ilçelerine kadar teşkilatları, siyasi aktörleri de iyi biliyor. Eski İl Başkanı Ömer Cihat Akay’a “Yönetiminde revizyon yapacağız ama sen yine başkan olacaksın” diyerek istifaları alan, sonra da Akay’ın bile nerden geldiğini anlamadığı Osmanlı tokadını çakıp evine gönderen kişi... Sonrasında yaşananları zaten herkes biliyor.

Gelelim Kaya’nın mesajlarına… Basına açık bölümünde “İzmir için bazı şikayetler duydum” diyen bir genel başkan yardımcısının kente daha dolu gelmesi gerekirdi. Kulaktan dolma bilgilerle, altyapısı eksik birisinin en azından kamuoyuna açıklama yaparken oluşacak algıyı hesaplaması gerekiyor. O yüzden ziyaret ve açıklamaların çok da etki bıraktığı söylenemez. Mesajlar bölümüne yani “basına kapalı” toplantıya dönersek Kaya'nın başkanlara kamuoyu yoklaması/anket yaptırdığını söylediği bilgisi ulaştı. Toplantıda nüfusu 50 binin üzerindeki il ve ilçelerle ilgili genel merkez ilk değerlendirmeyi önüne almış durumda... İzmir’e baktığınızda ise rakama göre Menderes, Kemalpaşa, Torbalı ve Ödemiş bu kategoriye giriyor. Doğal olarak nüfusu 50 binin altında olan Kınık, Selçuk ve Kiraz ankete dahil değil... Kaya, bir sonraki ankette geriye kalan üç ilçeyi de kapsayacak şekilde yeni raporun geleceğini belirtmiş. Peki anket yapılan yerlerde sonuçlar nasıl? Bunları genel merkez ve konunun muhatabı belediye başkanları biliyor. Çünkü Kaya, anketi önüne koyduğu belediye başkanına yorumlamasını da yaparak son durumu hakkında bilgi vermiş.  Seçime üç yıl kala ilk anket üzerinden ayrıntılara girmeye gerek yok. Kısaca bu konuyla ilgili genel merkezin, belediye başkanlarını izlediğini, hepsinin bir özel dosyasının bulunduğunu, her yaptıklarının deftere yazıldığının mesajını açık ve net verilmiş durumda… O defteri nasıl/nelerle dolduracaklarına kendileri karar verecek. Defterdekilerin değerlendirmesini de önce parti sonra halk sandıkta yapacak.

Bilindiği gibi İzmir’de AK Parti teşkilatı 2014 seçim sonuçlarına göre 6 ilçeyi aldı. MHP’den seçilen Kiraz ise daha sonra AK Parti’ye katıldı. Belediye başkanları iki yıldır hem hizmet etmeye hem de iktidar partisinin belediye başkanı olmanın getirdiği kamuoyu baskısını göğüslemeye çalışıyorlar. Tabi ki bu o kadar kolay bir iş değil. Bir yandan yeni yönetim oluşturup ekipleri dizayn ederken diğer yandan iş, proje üretmek zorundalar. Başbakan Binali Yıldırım’ın Büyükşehir adaylığı döneminde verdiği sözlerin beklentisi, parti teşkilatlarının çeşitli talepleri de eklenince iş içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Tüm bunların yanında parti içinde kavgalar da var. İzmir’de 7 belediye ile kendini göstermeye çalışan AK Parti’nin Selçuk ve Kiraz’da belediye başkanları ile parti teşkilatı arasında çok büyük sıkıntılar var. Selçuk’ta Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı ile İlçe Başkanı Sema Yeşilçimen’ın kavgasını sağır sultan bile duydu. Bu mesele genel merkeze yansımış durumda... Yeşilçimen’e belediye meclis üyeleri de destek veriyor. Bazı milletvekillerini de yanına alan ilçe başkanı, seçilmenin verdiği özgüven ve kritik sandık sonuçları ile belediyeyi yöneten başkana savaş açmış durumda... Parti il başkanlığı ve genel merkezin çeşitli uyarıları da ikili arasındaki gerilimin dozunun düşmesini engelleyemiyor. İki isim son olarak bayram öncesi ramazanda iftar programında birbirlerinin düzenlediği programlara karşılıklı katılmadılar. Kiraz’da da keza durum öyle… MHP’den geçen Belediye Başkanı Saliha Özçınar ise Kiraz İlçe Başkanı Mehmet Emin Avşar ve yönetimi ile kavga ediyor. Bu arada orada Özçınar’ın tam karşısında İl Genel Meclisi’nde yıllarca partiyi temsil etmiş eski kulağı kesiklerden Hüseyin Çavuş gibi isimler de var. Selçuk’taki kronik sorunun Kiraz için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz.

Diğerlerinde ise durum biraz farklı... Menderes’te Belediye Başkanı Bülent Soylu ile İlçe Başkanı Mehmet İmre, Kemalpaşa’da Belediye Başkanı Arif Uğurlu ile Yaşar Kırpınar, Ödemiş’te Belediye Başkanı Mahmut Badem ile Halil Demir, Kınık’ta Belediye Başkanı Sadık Doğruer ile Sami Mollaahmet, Torbalı’da Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez ile Hasan Akbıyık uyumlu çalışıyor. Aralarında şimdilik sorun da yok.

Dönelim beyaz bir sayfa açmak meselesine… Peki genel merkez ve bu kadar deneyimli bir ekip İzmir’i yakından izliyor ve biliyorsa, hatta üstüne Başbakanın seçildiği bir il olarak hassasiyet gösteriliyorsa krizler, sorunlar, yönetimdeki kronik meseleler nasıl çözülecek. İşte burada az önce ifade ettiğim Kaya’nın da İzmir’de anlattığı “beyaz bir sayfa açmak” formülü devreye giriyor. Kaya, toplantıda bunu açık ve net bir şekilde söylemiş durumda. Öyle de süreç nasıl işletilecek? Onu da Kaya şöyle anlatıyor; “Belediye başkanı ile ilçe arasında kriz varsa önce uyarırız. Sorun çözülmez ise ilçe başkanı yönetimi ile birlikte görevden alınır. Yeni yönetim gelir sorun yine devam ederse seçim zamanı geldiğinde belediye başkanını aday göstermeyiz. Sistematik olarak böylelikle ikisinden de kurtuluruz”… Şifre, çözüm, meseleye yaklaşım tam da böyle. Genel Başkan Yardımcısı Kaya’nın örneklerle zenginleştirerek anlattığı yeni formül ilk etapta belediye başkanlarını rahatlatmış görünüyor. Çünkü kendilerine engel olan parti ve teşkilat mensuplarından kurtulmuş olacaklar. Bu arada belediye başkanları rehavete kapılmasınlar diye bir de uyarıda bulunuyor Kaya. Onlara da, “Kimse bir belediye başkanından işini yaptığı sürece görevini alamaz. Ama partiden atabilir. O yüzden yaptıklarınıza, çalışmalarınıza dikkat edeceksiniz. Karşımıza ciddi bir sorun, yasal olmayan bir iş ile gelmeyeceksiniz. Sizi yakından izliyor ve biliyoruz. Bana gelen bilgiler emin olun ki başbakana da gidiyor”… Bu sözlerle de bir nevi dengeyi sağlamış oluyor.

Ve son söz; “Şimdi burada beyaz bir sayfa açıyoruz. Bundan önceki süreci unutuyor, işimize bakıyoruz. Yeniden, ilk günkü gibi başlıyoruz”.

İki yılda güç, olanak ve parasal imkanları elinde bulunduran belediye başkanları ile seçim dönemlerinde koşturup, çalıştıklarını ifade eden fakat beklentilerinin karşılanmadığını belirten parti teşkilatları arasındaki ilişki bu durumda. Bakalım genel merkezin bizzat gelip üzerine sünger çektiği sorunlar, halının altına süpürülen konular ve açılan beyaz sayfa ne kadar geçerli olacak. İzleyip göreceğiz…