Latince adını…

Bırak yazmayı, okumayı bile…

Beceremeyiz…

Bi’deneyin isterseniz…

“Hippobosca equina…”

Yani…

Bildiğimiz “At Sineği”…

Bizim Ege’de kısaca…

“At sineee…” derler…

Genelde parazit bir hayvandır, kan emerek yaşar…

En çok “atlara”(!) musallat olur…

Kuyruğunu devamlı sallayan bir at gördünüz mü…

Bilin ki, o ata “tebelleş” olmuşlardır…

Bazen kendilerini evcil hayvan sanıp eve girerler…

Camdan kovmaya çalışırken helak olursunuz…

Ama, O “At Sineği” hiç oralı değildir…

Evi benimser…
Yüzsüzlüğün dibine vurmuş bir yaratıktır…

Uçarken çıkardığı ses iğrençtir…

Bu yüzden…

Argo’da…

Yapışkan, yılışık insanlara da “At Sineği” denir…

***

İğrenç, miğrenç ama…

Tarihte…

Kendisine “Ben Bir At Sineğiyim…” diye…

Yakıştırma yapan da vardır…

Bi’tanesi çok ünlü…

Milat’tan Önce 450’li yıllarda yaşayan…

Antik Yunan düşünür ve filozof “Sokrates”…

Ahlak Felsefesi’nin kurucusuydu…

Basık burunlu, patlak gözlü ve göbekli bir adamdı…

Gençleri sokaklarda eğitirken hep…

“Evreni anlamadan önce biz kimiz? Bu sorunun yanıtını bulmak lazım…” derdi…

Fikirleri zararlı diye…

Atina yönetimi Sokrates’i ölüme mahkum etti…

Kendini savunmayı ve yargıçlardan af dilemek yerine…

Fikirlerini savundu ve şöyle dedi:

“Eğer beni öldürürseniz, hem büyük hem cins ama büyüklüğünden dolayı biraz mahmuzlanarak dürtüklenmesi şart olan cins bir ata benzeyen Atina Devleti’ni yerinden oynatmak için, Tanrısal heyetin kararı ile başınıza musallat olan benim gibi bir at sineğini kolay kolay bulamazsınız!”

***

“At Sineği” ile ilgili bu kadar tarihsel bilgi yeter…

Geliyorum, esas konuya…

İzmir’in güzel ilçesi Tire’de…

Bir süredir…

“At kim, at sineği kim?” tartışması yaşanıyor…

“Ege’de Sonsöz”ün taşı sıksa haber çıkaran…

Acar muhabiri Mehmet İşler, ortaya çıkardı…

Olayı en basit haliyle aktarıyorum…

Tire Belediyesi’nde 14 yıldır çöp kamyonu şoförü olarak görev yapan Hüseyin Aykaç, taşerondan kadroya geçmiş… Bi’de bakmış maaşı artacağı yerde azalmış… Muhasebeye sormuş, halledememiş… O da tutmuş, kısa adı BİMER olan Başbakanlık İletişim Merkezi'ne şikayet etmiş… Maaş düzelmiş ama… “Vay sen misin bizi Devlet Baba’ya şikayet eden?” deyip, Hüseyin Efendi’nin görevini değiştirmişler, şoförlükten alıp kamyon arkasında görevlendirmişler… Sonra da tazminatsız işten atmışlar… 25 Mayıs’tan beri evine ekmek götüremiyor…

***

Şimdi diyeceksiniz ki…

“Ohhoo, bunun gibi olaylar çok yaşanıyor…”

Olabilir…

Ama devamı ilginç…

İşçi Hüseyin Aykaç işten atılmadan önce…

Tire’nin CHP’li Belediye Başkanı Tayfur Çiçek…

Toplantı salonunda İşçe Hüseyin’in gözlerinin içine bakarak…

Söyledikleri ile bence tarihe geçmiş:

“At sinekleri atları rahatsız eder…”

Yılların kıdemli başkanı bunu söylemiş olabilir mi?

Allah bilir!

Ama İşçi Hüseyin söyledi diyor ve ekliyor:

“Bizi sinek gibi gördü gözünde ama 8-9 ay sonra kendisi nasıl olacak bakalım? Allah 9 ay sonra oradakilere sabır versin…”

***

Önce bi’şeyi açıklığa kavuşturalım…

Tire Belediyesi…

İzmir’deki CHP’li belediyeler arasında…

Sendika örgütlenmesinin bulunmadığı tek kamu kurumu…

Yani, her şey kıdemli başkanın iki dudağı arasında…

Ama…

CHP’li bir belediye başkanı…

“At Sineği”nin zararlı olduğunu…

Kan emdiğini filan anlatmak maksadıyla…

Kendisini bir “At”a…

İşçisini de “At Sineği”ne benzetmek gibi…

Anlaşılması zor bir…

“Mizah Bakış” ile olaylara yaklaşmaya devam ederse…

Birilerinin de kendisine…

“Sokrates”in…

Kendisini ölüme mahkum edenlere…

Cesurca seslendiği gibi…

“Başına musallat olacak onlarca At Sineği çıkacaktır!”

Bu kaçınılmazdır…

Çünkü “Çoban Ateşi” yanmıştır bi’kez…

Engin deneyimli…

CHP’nin şahane transferi…

Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek’e…

Takdimimdir!

Nokta…