Haziran’da resmen başladı…

Aslanlar gibi devam ediyor…

Her kesimden tepkiler çığ gibi…

Milli Eğitim’den…

İki yıl önce…

Sessiz sedasız ortaokullarda başladı…

Bu yıl…

İlkokul ve liseler dahil tüm okulları kapsayan haliyle…

Hayatımıza girdi…

(Sadece ana okullarında ÇEDES yok!)

Projenin adı; pek şeker!

“Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum…”

AK Parti hükümetleri…

Gelecek ayın ortalarında…

Bu güzel vatanda…

21 yaşını bitirip, 22’ye girecek…

Bu süre içinde…

Bir nesil büyüdü; hatta evlenip yuva kuranlar var…

Demek ki…

Bu koca 21 yıl içinde…

O şahane nesil…

Bu güne değin “ÇEDES Projesi”nden mahrum olduğu için…

Doğduğu andan itibaren…

Belli ki…

Eksikli kalmış…

Hükümet işte o eksiği…

“ÇEDES nedir ne değildir?” şöyle tamamlıyor:

“Çağın becerileriyle donanmış, bu beceriyi insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerleriyle yaşantısını inşa etmiş bireyler yetiştirmektir…”

İyi de…

Bu derslerin eğitimcileri / öğretmenleri kimler?

“Manevi Danışmanlar”…

Bu da nereden çıktı?

Okullardaki eğitimin tek sorumlusu öğretmendir…

Öğretmen…

Hayatımızın ilk rehberidir!

Bırak, okumayı / yazmayı…

Oturup, kalkmayı bile…

Adı üstünde “Öğretmen, öğretir…”

***

Mevcut hükümet…

21 yıl boyunca “ÇEDES Projesi” ile mi yürüdü?

21 yılda içinde mezun olan gencecik fidanlar…

Çevrelerine duyarlı değiller miydi?

Elde ettikleri onca değerlere sahip çıkamıyorlar mıydı?

Kısaca…

Bugünün iktidar partisi Türkiye’yi yönetirken doğan bebişler…

Bugüne kadar “ot gibi” mi yaşadılar?

Doktor oldular…

Mühendis oldular…

Otobüs şoförü oldular…

Bi’kısmı yurt dışında eğitim aldı ama geri geldiler…

Vatan’a hizmet ediyorlar…

Hangisi / hangileri?

Milli… Ahlaki… İnsani… Manevi… Kültürel…

Değerlerimize sünger çekti?

***

Son 10 yılda…

Bu güzel ülkede tam 4 bin 197 kadın öldürüldü…

Eli kanlı kocalar… Kıskanç sevgililer… 

Çoğu kez…

Duruşmalardaki “artistik” iyi halleri…

Gözyaşlarıyla ıslanan…

“Çoooook pişmanım!” sözcükleri…

Sizin, bizim aramıza yeniden karışmasını sağlıyor…

Bu saydıklarımı…

O gıcır gıcır “ÇEDES Projesi”nde…

Nasıl anlatacaklar ortaokul ve lise öğrencilerine?

***

Aslında Milli Eğitimi yönetenlerin unuttukları bir detay var…

O da şu:

Bütün öğretmenler, “değerler eğitimi”ni fakültede okurken…

“Pedagojik formasyon" kapsamında bilimsel eğitimle alırlar…

Ve hepsi evrensel ilkeler üzerinedir…

O zaman burada yapılmak istenen ne?

Laik, bilimsel ve çağdaş eğitimden yana olan velileri…

Bu kadar üzmenin anlamı var mı?

***

Bitirmeden önce…

İzninizle…

Zaman Tüneli’ne giriverelim…

Faydası var; zararı yok!

***

130 küsur yıl kadar önce…

Atatürk’ün, ilk okula başladığı yaşlar…

Selanik’teki…

Hafız Mehmet Efendi mahalle mektebine gidiyor…

Biraz yaramaz…

Ne de olsa parmak kadar bir çocuk…

Sarıklı öğretmen…

Yanından ayırmadığı uzun değnekle...

Yerinden kalkmadan…

Sınıfta gürültüye neden olduğu için…

Minik Mustafa’ya uzaktan da olsa…

Bi’kaç kez vurur…

İbret olsun diye…

Ağlamaz Mustafa…

Ama…

Babacığına anlatır yaşadıklarını…

Babası da O’nu…

Ertesi günden itibaren Şemsi Efendi Mektebi’ne gönderir…

Evladı eline-koluna bi’iki değnek yediği için değil…

Arkadaşlarının yanında…

Evladının yaşadığı travmayı…

O’nun mavi gözlerinde gördüğü için…

İşte; o minik Mustafa…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Atatürk’tür…

Ve…

100 yaşını geride bırakmaya hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti’nin…

En çok neye ihtiyacı var; biliyor musunuz?

Tam da Atatürk’ün tarif ettiği gibi…

“Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirecek öğretmenlere…”

Neden böyle demiş, Gazi Mustafa Kemal?

Türk gençlerinin…

Toplumun fikrine…

Toplumun vicdanına…

Toplumun irfanına…

Değil…

Kendi benimsediği fikre…

Kendi geliştirdiği vicdanına…

Kendi ürettiği irfana (güçlü sezgi) sahip olmasını istediği için…

***

Bitiriyoruz…

İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in…

Bu güzel şehrin…

ÇEDES Projesi kapsamında…

Pilot il seçilmesine gösterdiği tepki dikkat çekicidir:

“Yıllar önce Köy Enstitülerini var etmiş ülkemizi bugün ÇEDES gibi projelere mahkum etmek istiyorlar… Çocuklarımızı her türlü çıkar çetesine karşı korumak bizim asli vazifemizdir… Evladının ve ülkemizin geleceğini düşünen herkesi, bu büyük yanlışa karşı mücadeleyi daha da büyütmeye davet ediyorum… İzmir’i uygulamanın pilot ili olarak seçenlere de tek bir lafım var: İzmir’den size bir şeyh çıkmaz!”

Nokta…

Hamiş: Osmanlı’nın son zamanlarında eğitimden sorumlu bir numaralı koltukta oturan Emrullah Efendi’nin, kimilerine göre “espri de olsa”, “Şu mektepler (okullar) olmasa maarifi (eğitimi) ne güzel idare ederdim” sözleri kulaklara küpedir…

Sonsöz: “Eğitim, meyvenin kendisi değil; bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir… / Bernard Shaw – Nobel Edebiyat ödüllü İrlandalı yazar…”