2 bin 825 TL…

Ekonomik dar boğaz ve sürekli zamlarla eriyen bir miktar para…

Eşin çalışmıyorsa ve çocuklu bir aileyi geçindiriyorsan eğer topu diktin demektir.

Parayı kazanabilmek için çekilen kahır ise cabası…

Yok çaresi… Zor günler…

**

Altınordu’nun iki yıldızı Enis Destan ve Burak İnce…

Futbolu ve alt ligleri takip etmeyenler bu isimleri belki ilk kez de duymuş olabilirler. Ama bu iki ismi önümüzdeki yıllarda büyük takımlarda, A Milli Takım'da bolca duyacağınıza eminim.  

Enis, daha 18’inde…

7 yıl 4 aydır Altınordu formasını çeşitli kademelerde terletiyor. A Takım’a 1 yıl 3 ay önce çıktı.

Çoğu futbolcu gibi 1,5 saat antrenman yapıp evine gitmiyor.  Günün 24 saati takımın kampında futbola odaklı yaşıyor. Sadece izinle ailesini görmeye Harmandalı’ya gidebiliyor.

Mevkisi forvet olan Enis, teknik direktör Hüseyin Eroğlu’nun Tuzlaspor maçında “haydi Enis, çık sahaya demesi” ile özgüveni yerine geldi. Bursaspor, Boluspor ve son olarak Ankaraspor maçında harikalar yarattı. Ankaraspor maçında iki gol ve bir asist ile adeta 'destan' yazdı.

1.Lig’de yılların tecrübeli golcüsü, formda Ahmet Dereli kulübede kaldı. Eminim ki Ahmet Dereli de gocunmuyordur bu duruma…

**

Daha 11 yaşındayken iki iyi futbolcusunu Manisaspor’a gönderip transferi yapılan ve 17 yaşına basan Burak İnce ise geçtiğimiz yıl A Takım’da kendisine yer buldu. Şimdiden tüm dünyada 17 yaş altı futbolcular arasında piyasa değeri en yüksek isim olarak ön plana çıkıyor. Duran toplarda ve kaleyi gören bölgelerde kalecilerin korkulu rüyası… 

Son Ankaraspor maçında kulübeden çıktı ve fileleri yine sarstı. Transfer yasağını kaldıran ve takımın başına Ümit Özat’ı getiren Ankaraspor’un yabancı oyuncularını cebinden çıkaran bu 17’lik deli fişek, belki de -psikolojik olarak- Ankaraspor’u kümeye yolladı.

**

Bu bir takım olma başarısıdır.

Daha 12’sinden beri futbol akademilerinde ter döken ve A Takım’a hazırlanan bu çocuklar artık ligin altını üstüne getiriyorlar. Bu yıl futbol akademisinden gelen 19 oyuncudan 18’i kendisine kadroda yer buldu. Hüseyin Hoca ekibi ile birlikte her hafta akademinin antrenmanlarını bizzat izliyor.

Ve son Ankaraspor maçında altyapı patentli 4 oyuncu ilk 11’de yer alırken 10 oyuncu ise görev bekledi ve bazıları da süre aldı. Kulübede kimsenin fark etmediği 16 yaşındaki Serhat’ın gözü artık kaleci Erhan’ın formasında…

Takım ise artık ritmini buldu. Altınordu yıllardır ilmek ilmek ördüğü emeğin karşılığını artık topluyor. Büyük bütçelerle transfer yapan şehir takımlarının olduğu bir ligde play-off potasına tutunmayı başardılar. Umarım geçtiğimiz yıllardaki gibi bir kaza olmaz ve ilk 2’de ya da en kötü play-off’ta olurlar.

**

Gelelim asgari ücrete…

1.Lig’i alt üst eden bu iki parlak gencimiz sizce ne kadar alıyor?

Kulaklarınıza inanamayacaksanız ama sadece asgari ücret olan 2 bin 825 TL maaş alıyorlar. (Tabi primler de var)

Sadece onlar da değil.

Bundan önce takımda yer alan ve şu an İngiliz Premier Lig ekibi Leicester City’de başarıdan başarıya koşan Çağlar Söyüncü ve Cengiz Ünder kulüpten ayrıldıklarında aldıkları maaş bin 500 TL’ydi.

Asgari ücretle harikalar yaratan, tam bir futbol emekçisi olan bu çocuklar sadece paranın konuşulduğu endüstriyel futbola inat, armaları için yıllarca ter döküp futbol için uğruna gecelerini gündüzlerine katıyorlar.

Günde 1,5 saat idman yapıp yılda milyon dolarlar kaldıran ve takıma zerre katkı sağlamayan oyuncuların yüzlerinin kızarması için Altınordulu oyuncularla bir gün geçirmesi gerekiyor. Belki yüzleri kızarır yada yaptıkları davranıştan utanırlar. Ya da umurlarında bile olmazlar. Bilemeyiz.

Bildiğimiz tek bir şey var. Bu hayatta paradan daha büyük iyi insan, iyi vatandaş olmanın onuru ve maneviyatı var.

Maya tuttu. İşte İzmir’in gururu Altınordu budur…

Ne kadar övünsek az…