Nedim ATİLLA
Âlimliğin Hazları Kaybedenlere Mahsustur…
24 Mart 2018 Cumartesi

Döndüm üçüncü kez okuyorum Sıfır Sayı’yı… Medyada canımı sıkan bir şeyler oldu mu Umberto Eco’ya sığınıyorum galiba… “Sıfır Sayı” elimde yine… Sıfır Sayı ülkemizde çok yankı uyandıracak bir roman gibi görünüyordu, fakat yeterince değerlendirilip, tartışılmadı.

Kitapta “Alimliğin hazları, kaybedenlere mahsustur” diyen Umberto Eco, hikayeyi niçin sakıncalı bir karakterin bakış açısından anlatmayı seçtiğini anlatırken; kaybedenleri merkeze koyduğunu söylemektedir: “Dostoyevski kaybedenler hakkında yazıyordu. İlyada’nın ana karakteri Hektor bir kaybedendi. Kazananlar hakkında konuşmak son derece sıkıcı. Gerçek edebiyat, daima, kaybedenlere dairdir. Madam Bovary bir kaybedendir. Julien Sorel bir kaybedendir. Ben de aynı işi yapıyorum, hepsi bu. Kaybedenler daha büyüleyici. Kazananlar aptaldır. Çünkü şans eseri kazanırlar.”

Faruk Bildirici (en çok okuduğum yazardır son zamanda) “demokratik gazeteciliğin ana ilkesi olayların görüşlerden ayrı tutulmasıdır” dedi durdu yıllardır... 

Romanı anımsatalım… “Sıfır Sayı” olarak adlandırılan hiç yayımlanmayacak gazetede ise bunun tam tersini nasıl çaktırmadan yapılacağı toplantılarda tek tek tartışılıp belirlenmektedir.

Nedir bunlar… Hepsi maalesef ülkemiz medyasının da derdi: Başkasının ağzından söylemek için tırnak işaretinin önemi; ima ederek haklı çıkmanın yöntemleri; kültür sanat sayfasının gereksizliği; en basit bulmacalar; herkesin kendini bulacağı burçlar; ölüm ilanları; ölen halka mal olmuş birinin ardından hemen haber yapabilmek için hazır tutulan dosyalar

Tek amaç vardır asıl haberi enformasyon ortamında boğmak!

Tabii benim özel olarak hoşuma aşkı ve bireyin kendini bulma sürecini, kaybeden olmanın kazandırdığı zafer…

Ama asıl sorun şudur:  Medyanın manipülasyon gücü, şantaj ve komplo teorileriyle yaratılan paranoya ayrıca siyasi bir güç oluşturmaktadır ve Umberto Eco kitabında asıl buna dikkat çekmektedir.

***

Son yazımızın başlığı “Sosyal Medyaya Esir Olmak” şeklindeydi.. Bugün de konvansiyonel medyanın halleri üzerine kafa yorduk…

Sosyal medya üzerine yeni yazılar da yolda…  Ama son yazımı paylaştığım bir whatsapp grubundan gelen mesaj her şeyi anlatıyor aslında…

Değerli arkadaşım Osman Sisamlı’ya teşekkürlerle yayımlıyorum mesajını: “Bırak şimdi edebiyatı, felsefeyi, tarihi, derinliği; kâtil kim, sen bana onu söyle ayol” diyen cinsler hakkında Umberto Eco’ya kulak verelim: “Sosyal medya; bir zamanlar meyhanede bir kadeh diktikten sonra kimseye zararı olmayacak şekilde lakırdayan ahmaklar gürühuna, Nobel Ödülü kazanmışçasına konuşma hakkı veriyor. Bu da ahmakların istilasıdır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Doğarken ağladı insan!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Şimdi ne olacak?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Siyasette yumuşama devrimi mi başlıyor?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İtiraz seven kadınların kenti: İzmir
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva