Filiz SEZER
Algernon’a Çiçekler
27 Mayıs 2022 Cuma

Dünyanın en prestijli yayınlarından olan haftalık bilim dergisi Nature’da yer alan bir habere göre farelerde yapılan bir çalışmada yaşlı deneklerin hafızalarının gençleştirilebildiği görülmüş. Dr. Sevda Sarıkaya’nın(*) sosyal medya hesabında son derece açık bir şekilde anlattığı çalışmada genç farelerden alınan beyin omurilik sıvısı yaşlı farelere aktarılmış. Sonuçta farelerin labirent testlerinde daha başarılı oldukları, yolu bulurken daha az donma-bekleme periyodu yaşadıkları ve daha hızlı davrandıkları gözlemlenmiş.

Bu çalışma bana Daniel Keyes’in Algernon’a Çiçekler isimli kitabını anımsattı. İlk olarak 1960’da öykü olarak, 1966’da ise romanlaştırılmış şekliyle basılan bilimkurgu niteliğindeki eserin ana kahramanları zeka geriliğine sahip Charlie ve fare Algernon. Yapılan bir ameliyat ile yapay olarak “zekileştirilen” fare Algernon labirent testlerinde büyük gelişim gösterir. Bu testlerde her defasında Algernon’a yenilen Charlie ise bu ameliyatın uygulanacağı ilk insandır. Ameliyat sonrasında gerçekten inanılmaz bir zekâ seviyesine ulaşan Charlie, üniversite kütüphanesinde bilimden tarihe, edebiyattan yabancı dillere pek çok konuyu sünger gibi emer adeta. Ne yazık ki işler aynı kaderi paylaşan Charlie ve Algernon için iyi gitmeyecektir. Psikolojik olarak destekten uzak kalan iki canlı da büyük bunalımlar yaşayacak, üstelik ne yazık ki alınan sonuçlar tersine dönmeye başlayacaktır.

Neyse ki en başta sözünü ettiğimiz bilimsel çalışmada gençlerden alınan beyin omurilik sıvılarının yaşlılara nakli düşünülmüyor. Romanın yazılma tarihinden beri hiçbir şey olmadıysa da bir şeyler oldu ve bilimsel çalışmalardaki etik hususunda pek çok olumlu gelişme yaşandı. Çalışma genç ve yaşlı beyin omurilik sıvılarındaki farkın incelenmesi ve hafızayı etkileyen molekülün belirlenmesi olarak ilerlemiş. Elde edilen sonuçların da Alzheimer ve yaşlılığa bağlı zihinsel yavaşlamaya çare olması ümit ediliyor.

Kitap bilimkurgu olarak değerlendirilse de insan olmaya dair pek çok şeyi sorgulatıyor. Önce zekâ geriliği sonra da ileri zekâ yüzünden toplumdan dışlanan Charlie, kabul edilen değerler ortalamasından uzaklaştıkça yalnızlığa mahkûm edilen bireylerden yalnızca biri. Bunu otoritenin belirlediği kabuller ve bu kabullerin dışında kalanlar olarak okumak da mümkün.

Diğer yandan insanın nasıl ilişkisel bir varlık olduğunu, duygusal destekten yoksun bir bireyin bilişsel yetenekleri ne olursa olsun başarısızlığa mahkûm olacağını da okuruz satır aralarında. Sevgi ve şefkat eli değmeyen bir zekâ ve eğitimin beş para etmediğini söyler Charlie ve ekler:

“Sevgi alma ve sevgi verme yeteneğinden yoksun olan zekâ, zihinsel ve ahlaki çöküşe, nevroza ve muhtemelen psikoza bile yol açar. Ve benmerkezci bir amaca odaklanan ve insan ilişkilerini dışlayan bir beyin, sadece şiddete ve acıya neden olur”.

Bilimkurgu romanlarının geleceği hayal etme ve hatta kurgulama gibi bir huyu vardır. Gittikçe mekanikleşen bir dünyada sevginin ve anlamlı ilişkilerin yerini hatırlamak için geçmişin bu bilimkurgusuna başvurmak da varmış. İnsanın bilişsel ve fiziksel yeteneklerini arttırmak ve hastalık, yaşlılık gibi “istenmeyen” etkileri yok etmek isteyen transhümanistlerin çok muhtemeldir ki Nature dergisinde yayınlanan çalışma karşısında duydukları mutluluk, demans sorunu yaşayan aile büyükleri için bir çare olabilir mi duygusuyla sevinenlerin mutluluğundan farklı olabilir. Ölümsüzlük yolunda insan beyninin bir yapay zekâ ile depolanması hedefikarşısında varlığımızın anlamını yine edebiyat üzerinden düşünebilmek de sanatın gücüdür işte.

Bilimsel çalışmaların sonuçlarından toplumun hangi kesimlerinin ne şekilde yararlanabildiği de düşünülmesi gereken bir konu. Bakalım bu gençleşme çalışmaları ölümsüzlük hedefindeki bir gruba mı yoksa yaşlılıkla gelen zihinsel sorunlar yaşayan geniş bir kesime mi hizmet edecek, zamanla göreceğiz.

*: Dr.Sevda Sarıkaya’nın yazısı için: https://www.aksam.com.tr/cumartesi/yasli-beyinlere-genclik-asisi-mumkun-mu/haber-1271931

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva