Harun ÖZDEMİR
Yeşilçam’da eğitilenler
6 Nisan 2022 Çarşamba

İstanbul’un kültürü bin yıllara dayanır.

İyonya ve Eski Yunan’ı, doğusu ve batısıyla Roma’yı, Yahudiliği, Hıristiyanlığı ve Müslümanlığı yaşamış…

Kahraman denebilecek yürekli insanları krallık tahtına oturtmuş…

Gün gelmiş hakikati zalim krallara karşı yiğitçe savunan din adamlarını sahiplenmiş…

Nice isyan, ihtilal, işgal ve kargaşayı yaşamış…

Büyük göç dalgalarını göğüslemiş, ağırlamış, onlara yurt olmuş…

Sanata, edebiyata, musikiye, eğlenceye, tefekküre ve temaşaya kol kanat germiş…

Anlatmakla bitirilemeyecek hukuku ve ekonomisi ile binlerce yıllık insanlık tarihinin birikimini istiflemiş… bir şehir ise söz konusu olan bunun üzerinde düşünmek gerekir.

İstanbul’u anlamak, yaşamaktan zordur.

Bu şehir çok yönlü ve şanslı olduğu kadar barbarların işgaline uğramış amazorlanmadanda barbar olabilmiştir.

Canlı olma özelliğini yitirmeden iyinin en iyisini, kötünün de en kötüsünü yaşamıştır.

Depremlerin geride bıraktığı yıkıntıları fırsata dönüştürebildiği gibi yangınların kül ettiği kenti tekrar inşa edebilmiştir.

İstanbul’un bugününü özetlemeye çalışanlar, ancak hakkında ansiklopedilerin yazıldığı bir şehri sosyolojinin desteğiyle kısayasığdırılabilirler.

Yaklaşık 12 bin yıl önce başlayan büyük devrimlerin çoğuna tanık oldu. Ticaret çağını ıskalamadan sanayi devrimine kadar gelebildi.

Iskaladığı bir devrim varsa o da gecikmeli sanayi devrimi oldu.

Bünyesinde insanlık tarihinin birikimlerini yaratan veya yaşatan ne kadar yenilik varsa hepsini kenarından köşesinden yaşadı.

Ama bir yeniliğin ilk yaratıcısı olamadı.

Her güzeli bir şekilde bazen saraylarda bazen de dehlizlerde yeniden yorumlayarak kendisine benzetebildi.

Tarım devriminden beri sıklıkla istila edilen İstanbul’da her kültür bir şekilde İstanbullu olabildi.

Sinemayla tanışması ve kabullenmesi erken oldu.

Film sektörünün merkezi İstanbul’da üretilen filmler hızla Anadolu’ya servis edildi. Yerli ve yabancı filmlerle yoğrulan yeni bir Türk insanı inşa edildi.

Halk sinemayı sevdi. Hem de çok sevdi. Bir yazlık sinemaya gitmek, sigara yakıp gazoz ve çekirdek tüketmek asriliğin göstergesi oldu.

Basit halk hikayeleri, cenknâmeler, eşkıya, külhanbeyi ve hırsızlık maceralarını hayal dünyasında ete kemiğe büründüren yeni Türkler, filmler aracılığıylamahalle kabadayılarını da tanıdı.

Yeni Türkler; savaşları, sokak ve mahalle arası kavgaları, aşkların her türlüsünü, giyimi, kuşamı, şiveyi ve türküyü… tarihe, kültüre ve asriliğe ait ne varsa hepsinifilmlerde tanıdı.

Oyuncular da aileden biri oluverdi. Bu denli eğlendiren, yer yer güldüren ve kederlendiren yapımlar yazlık sinemalarda yepyeni bir Türkiye yarattı.

Sinema binlerce yıldan beri aynı kültürü yaşayanlar üzerinde öngörülemez bir etki yaptı. Yabancı filmler de kendine özgü bir hayran kitlesi yaratınca kadınlı erkekli günlük yaşamımız istilaya uğradı.

İtiraf edelim ki basit gibi görünen bir teknoloji, insanımızın binlerce yıldan beri sürdürdüğü toprak kokan alışkanlıklarını kısa bir sürede temelden sarstı.

Sinema; yeni alışkanlıkları, yaşam tarzını, ekonomiyi ve yeni teknolojileri benimsettiği gibi yeni siyaseti ve yarattığı avantür başkanları da sevdirdi.

Demokrasiyi yeni yeni tanımaya ve yaşamaya çalışan insanımız “adalet”tençok “kabadayı kültürünü” sevdi.

Hayranlıkla izlenen vurdulu, kırdılı, avantür ve sevda yüklü aşk filmleri önce mahallede çocukların oyunu, sonra da ülkeyi yönetmeye talip eğitimsiz, öfkeli ve yoksul gençlerin ideali oldu.

Gün geldi, henüz oy kullanmadan ülkeyi kurtaran, siyasetten çok siyasi kavgaları seven, dini, imanı, Allah’ı ve kitabı benimseyen İstanbul kültürü tüm ülkeyi istila etti.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Fikret ASLAN 6 Nisan 2022 Çarşamba 14:10

Eski Türkiyede Yeşilçamın yıldızları Tarık Akan, Kadir İnanır, Emel Sayın, Serdar Gökhan, Kadir Savun gibi kişiliklerdi. AKP'nin yeni Türkiyesinde Yeşilçamın yıldızları Kerimcan Durmaz, Murat Övüç, Selin Ciğerci gibi kişilikler. AKP gerçekten her konuda ülkemize çağ atlattı.

Yorumu oyla      6      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Doğarken ağladı insan!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Şimdi ne olacak?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Siyasette yumuşama devrimi mi başlıyor?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İtiraz seven kadınların kenti: İzmir
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva