Dünya olarak yeni bir yol ayrımındayız; ama kimin umurunda?
Küresel ısınma artıyor, buzullar çözülüyor, sel ve su baskınları sonrasında ciddi kuraklık tehlikesi  var; aman canım sende!
Gıdaya erişim zorlaşıyor, açlık ve yoksulluk artıyor, fakir ülkelerden zengin ve verimli topraklara en az 700 milyon insan göçecek; bu büyük bir sancı demek; herkes ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ havasında!
Ama.. ‘Herkese dokunacak ‘ desem de; kim sallıyor sizce!
Mısır Şarm El- Şeyh’deki İklim Zirvesi maalesef dünyada ekonomik kriz, faiz ve savaş rüzgarları, ABD’de Senato seçimleri, bizde her zaman ki ‘beylik çekişmeler’ gölgesinde geldi - geçti..
Oysa dünya tehdit altında..
Olmak ya da olmamak..
İşi ciddiye almayanlar biraz da ‘benden sonra tufan’ havasında..
Ya gençler? Ya gelecek kuşaklar onları kim düşünecek?
Şimdilik ‘kimse’..
Ben o yüzden ‘kimsesizlerin sesiyim’ azıcık..

BM Genel Sekreteri Guterres açık açık söyledi:
‘Ya işbirliği yapalım, ya da hep birlikte yok olalım. Gidişat kötü ve kimse üzerine düşeni yapmıyor’.
Daha ne desin adam; ‘yokoluşa gidiyoruzun’ diplomasicesi!
Bir de önerisi var: Küresel ısınmayı 1,5 derecede tutmak, sıfır net emisyon hedefine ulaşmak, temiz ve sağlıklı bir dünya için İklim Paktı..
Duymadınız mı?
Evet; eski CENTO, şimdi genişleme sürecindeki NATO gibi büyük bir Pakt.
Belki sadece EKO..
Belki ECOCON(Ekoloji Konsorsiyumu)..
Bir şey işte!
Dünya için.. Yaşanılası bir dünya için..
Yoksa.. İşler kötü..
Dünyanın geleceğinden çok kendi ikbalini düşünen kötü siyasetçilerle daha kötü..
Shakespeare ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’nda yazmıştı galiba; mevsimler birbirlerinin kıyafetini kuşanıyor. Dünya şaşkın; bilemiyor hangisi hangisi!’.
Evet; şaşkınız; doğru ile yanlışın karışmasından..
Herkesin gözünde at gözlüğü, elinde maske ‘bir maskeli balo’da mutlu bir gelecekten bu kadar uzaklaşmasından..
İyi ile kötünün aynı kıyafeti kuşanıp sürekli bizi kandırıyor olmasından..
Şaşkınız ve korkuyoruz..
Ama .. Kimin umurunda!