Teodora HACUDİ
Umudum…
5 Ocak 2016 Salı

Senenin son günü,
bitsin diye bekliyorum
sanki 2015 bitince 
yaşanan tüm acılar da bitecek…

Sizi bilmem ama ben 2015’i hiç sevmedim.

Hava buz gibi,
ofisin kapısı açıldı
içeri küçük Suriyeli arkadaşım girdi,
yüreğim ısındı... 

Robin’le laflıyoruz,
Yeni Yılı sordu bana,
ne zaman geleceğini merak etmiş.
Gece yarısı dedim.
“Noel Baba da o zaman mı gelecek?” diye sormasın mı?

Suriyeli bir çocuk
bana Noel Baba’yı soruyordu.
Ne diyeceğimi bilemedim,
kafam karışmıştı.
Onların kültüründe de var mıydı acaba Noel Baba?

Hayali bir kahraman olduğunu anlatmaya çalıştım
ama o ısrarla Noel Baba’yı sorup duruyor.
“Yok öyle biri”, dedim
suratı asıldı.
Anlatmaya çalıştım,
anlamamakta ısrar etti.
Sonra kendime kızdım
küçük bir çocuğun hayallerini yıkıyordum…

Eskilerde, çok eskilerde
yaşamış olan o adamı anlattım.
Gizli gizli ihtiyaç sahiplerine nasıl yardım ettiğini,
O’nun ve yaptıklarının unutulmaması için
hatırasını andığımızı,
geleneğini sürdürmeye çalıştığımızı anlattım…

Ben anlatıyorum,
Robin dinlemiyor.
İnanmış bir kere Noel Baba’nın varlığına,
gece yarısı gelmesini bekliyor…

Daha fazla üsteleyemedim,
hayal kurmak güzeldir dedim,
bu sefer de aklına gördüğü rüyası geldi,
anlatmaya başladı;

Rüyasında güneş çıkmış,
soğuk hava bitmiş.
Ben, benim kızım,
o, onun ailesi,
bir de ona çanta alan arkadaşım
hep beraber denize gitmişiz.
Hava çok güzelmiş,
çok gülmüşüz,
çok eğlenmişiz,
çok mutlu olmuşuz…

Denize gitmeyi çok istiyor.
Her gelişinde masamdaki takvimin resimlerine bakıp,
“suya gidelim” der durur.
Sözüm var ona,
okullar kapanınca denize gideceğiz…

Bugün yine
Ege kıyılarında bir facia yaşandı.
Çoğu çocuk, cansız bedenler sahile vurdu.
Biz onlara Aylan Bebek diyoruz.
Aylan Bebekler yine sahilde,
Robin’in gitmek isteği sahilde…

Bana, “2015’i tek kelime ile anlatabilir misin?” diye sorsalar
“Robin” derim.
Robin benim umudum,
denizi kâbus olarak değil de
rüya olarak görebilen umudum…

* * * * * *

Doğum günün kutlu olsun
karakaşlı meleğim.

Sen gittiğinde,
“bir çocuk ölünce tüm anneler ağlar” demiştim ya,
biz anneler hala ağlıyoruz.

Mesela bugün Ayvalık sahilinde ağlıyoruz,
kaç gündür de Sur sokaklarında...

Ne seni koruyabildik
ne de arkadaşlarını.
Affedin bizi n’olur…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Yazık olmuş geçen yıllara'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Siyasette yumuşama devrimi mi başlıyor?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İtiraz seven kadınların kenti: İzmir
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva