Bugün bende bir tuhaflık var. Zihnim saçma sapan düşüncelerin işgalinde; Aklımdan geçen uçuk kaçık fikirleri durduramıyorum. Başıma gelecek var…

Sabahtan beri, Türkiye’yi siyasetçilerden, yöneticilerden ve bilumum kurtarıcılardan kurtaracak planlar yapıyorum…

Yok, darbe çare değil. Onların da o bildiğimiz siyasetçilerden bir farkı yok.

Ben, Zihni Sinir proje ve fikirler peşindeyim…

İşe, siyaset ile mali kaynaklar arasındaki bağlantıları yok ederek başlamalı… Ülkeyi yöneten siyaset zümresi (iktidar ve muhalefet) böylece kendiliğinden ortadan kalkar… Siyasi partilerde bağlasan durmaz, bu zevat.

Bütün işler derhal yatay süreçler olarak dijital platformlara aktarılmalı; kamu yönetimi ha keza… Ve insan yönetmek ağır insanlık suçu sayılmalı… Sadece süreçler yönetilmeli…

Kimse kimseyi muktedir kılmak için seçmemeli; Bu tür seçimler yasaklanmalı.

Devlet yönetimi, özel yetiştirilmiş bürokrat ve teknokratların görevi olmalı. Liyakat sınavları olmalı ve üniversiteler arası kurullar tarafından BM gözetiminde yapılmalı.

Mali konular, sadece uzmanlar tarafından yürütülmeli. Bağımsız olmalı. Uzmanlar yine liyakat sınavlarıyla göreve gelmeli. Denetimler, işi ev yönetmek olan kadınlar tarafından yapılmalı.

Her şeye rağmen varlığını sürdüren siyasi partiler ve siyasetçiler varsa; siyasetçilerin meşguliyeti, her şehirde kurulacak kültürparklarda konuşmak olmalı, siyasi partiler de düşünce kulübüne dönüştürülmeli.

Şehirlerde, muhtar ve ihtiyar heyetinden ötesi kaldırılmalı. Ne vilayet ne belediyeler… Mahalle sakinleri, her mahallede yüz yüze halletsin işlerini. Yerel hizmetler dijital ortamda gerçekleşmeli. Ne buyuran ne buyrulan…

Şehir merkezlerinde kitle ulaşımı dışında motorlu araç girişi yasaklanmalı. Ancak sağlık ve güvenlik nedenleriyle araçlar şehir merkezine girebilmeli.

Toplumları yönetmiş olanlar ve bundan sonra yönetmek isteyecek olanlar, uzayda bir koloni kurulmalı ve oraya gönderilmeli; Orada birbirlerini yönetsinler.

Ergin olmamak ağır insanlık kusuru... Bu kusuru yüzünden, insanlık muktedirlerin, efendilerin eline bakıyor. Bunlardan kurtulmak lazım…

Havalar da öyle sıcak ki insan saçmalıyor işte! Kurtulup da ne olacak, sanki! Sonra, iş başa düşecek... Bir sürü sorumluluğun altında debelen dur… En iyisi, çenemi tutayım…