MHP Lideri Devlet Bahçeli açıkladı…

“Cumhur ittifakının devamı milli beka için mecburidir. Yeni hükümet sisteminden geriye dönüş yoktur”

Ve ekleyerek şöyle dedi:

“Tüm büyükşehir belediyelerinin Cumhur İttifakı'na göre şekillenmesini istiyoruz. İstanbul’da aday çıkarmayacağımızı belirtmiştik. MHP, bunun yanı sıra Ankara ve İzmir adaylarını da göstermeyecek"

Yani 24 Haziran genel seçimleri sonrasında oluşan meclis aritmetiğindeki dengeler üzerinden birbirlerine “bedelli askerlik süresi, emeklilikte yaşa takılanlar yasası, genel af, rahip Brunson’un tahliyesi ve andımız krizi” üzerinden el ense çeken AK Parti ve MHP’nin gelinen durum itibariyle yeniden kol kola yürüyeceği de netleşmiş oldu!

İstanbul ve Ankara gibi, siyasi partilerin seçim arenası olan İzmir’de son günlerde ilginç gelişmeler yaşanıyor.

İktidar Partisi, 2014’te TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ı aday yaparak sur duvarlarına top atışı yapmış, ancak Kale’de 6 adet gedik açabilmişti. Kısa süre sonra MHP’nin açtığı iki deliğin bir tanesi (Kiraz) iktidar partisinin hanesine yazıldı. Yıldırım, seçim sonrası yaptığı konuşmada,  “İzmir’i bir gerdan gibi çevrelerden sardık, daha ileriye gideceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta İzmir’de yapılan temayül( eğilim) yoklamasına gelen Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir’e telefon açarak, “Nihat Zeybekçi’yi de bazı ilçelerden çıkartın” talimatı ile kendini gösteren “tusunami” İzmir’in uzun süredir Lodos’la boğuşan kıyılarını çok sert vurdu!

Peki, Denizli’de Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra Ekonomi Bakanlığı görevi verilen Nihat Zeybekçi nasıl İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olarak düşünüldü? Anlaşılan o ki “Egeli Bakan” sıfatını son dönemlerde sık kullanan Zeybekçi’nin İzmir’e dair bir bilgisinin olmaması ve teşkilat ile bağının bulunmaması çok da önemli bir faktör olarak görülmedi.

Karar henüz netleşmiş değil. Çünkü üç büyük ilin adayının açıklanması ertelendi!

Değişebilir mi?

Çok zor ihtimal ama değişebilir!

Zeybekçi’nin adının ortaya çıkmasından sonra yaptığım çalışmalarda ilginç bilgilere ulaştım. Parti üst yöneticileri dahil birçok kişiyle görüştüm.  İnanılmaz bir süreçle adı masaya gelen Zeybekçi’nin, gerçekten sadece Erdoğan’ın kararı ve birkaç kişinin bilgisi dahilinde yol aldığını gördüm. En dikkat çeken durum ise partinin 2014’te İzmir’e aday yaptığı Başbakanlık yapan TBMM Başkanı, İzmir’in her yerini bilen, teşkilatına da hakim Binali Yıldırım’ın dahi bu süreçten yeteri kadar bilgilendirilmediği…

Yani, ismi ortaya çıktığında “İzmir mahallenin en güzel kızı, kim istemez ki” diyen Zeybekçi adaylığa giden yolculuğu AK Parti İzmir İl Teşkilatı’ndan da habersiz yürütmüş! Çünkü ne İl Başkanı Aydın Şengül ne Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Hamza Dağ ne de Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yle kurulmuş bir temas da yok.  Zeybekçi’nin adaylığını bilen, işareti gören bir milletvekiline de rastlamadım.

Ortada, Ankara’ya çağrılan İl Başkanı Şengül’e verilmiş, “Çizmeleri giyin, sıkı çalışın. Bu sınavdan geçin” talimatı var?

Talimat ise en tepeden!

Durum gerçekten böyle olacaksa, Zeybekçi kesin olarak ilan edildiğinde teşkilat ne yapacak? Hakikaten çizmeleri giyip çalışacak mı yoksa çizmeleri çıkartacak mı?

İşte bu sorunun yanıtını arayan ilçe başkanları önceki gün İzmir’de yoğun program yapan TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a havalimanında durumu anlattı…  Yıldırım’a, “Zeybekçi olmaz, biz seçimi kazanamayız” dedi. Yıldırım ise dinledi, gereken bilgiyi üst makamlara aktaracağını ifade etti.

Sadece partinin teşkilatlarında görev alanlar değil teşkilatın patronu Şengül de bu durumdan rahatsız. O da Ankara’da gereken açıklamayı yapmış. Genel merkezdeki görüşmesinde hassasiyetini, çekincelerini ifade etmiş.  İzmir’in evladı olarak görülebilecek birçok isim varken Zeybekçi’nin kente gönderilmesinin motivasyonu düşüreceğini söylemiş.

AK Parti’de böyle süreçlerde alınan kararlarla ilgili, “isyan etme, direnme, tartışmaya açma ve kararlara saygısızlık yapma” gibi bir teamül bulunmuyor.

Bu durum çok net ve kesin!

Ortada ise çok büyük bir gerçek var. O da Zeybekçi’nin İzmir adaylığından duyulan rahatsızlığın yansıması…

Bu yansıma Ankara’ya kadar ulaşır mı, Zeybekçi kısa sürede adaylığı ilan edildikten sonra kendisini önce teşkilata sonra da İzmirlilere sevdirir mi onu da zaman gösterecek.

İzmir’de belediye başkanı yani Şehrül-Emin (Şehrin emin kişisi) için aday gösterilecek Denizli eski Belediye Başkanı’nın araçların egzoz-emisyon ölçümü yapan TÜV-TÜRK ortağı olarak İzmir’de 500 kişiyi istihdam ediyor olması, vergi ödemesi adaylık içinyeterli olacak mı?

O’nu da 2019’un Mart’ında kurulacak sandık sonuçları gösterecek…