Hurma yemek ne zaman aklınıza gelir?

Ramazan ayında…

İftarda, sahurda “tadımlık” olsun diye…

Şimdi tam zamanı, Mübarek Ramazan Pazartesi başlıyor…

Hoş ekonomik kriz var ama…

Medyanın vazgeçilmez haberidir:

“Hurma’yı almayı unutmayın ama ucuzuna kaçmayın!”

Şu sırada…

İzmir’in meşhur Havra Sokağı’ndan yükselen ses bu…

Neden böyle diyor Kuruyemişçiler Odası Başkanı İlyas Gönen?

Tabii ki, sağlığımızı düşündüğü için!

Çünkü…

Kilosu 10 TL.’ye de hurma var…

Et’le yarışan 75 TL.’lik olanı da…

***

Yerli hurma diye bi’şi pek yok…

Hurma bizim cennet memleketimizde…

Sadece Akdeniz kıyılarında yetişiyor…

Biz nasıl portakalı, mandalinası olmayana…

Ton ton gönderiyoruz…

Araplar da sözde “tadımlık” dediğimiz hurmayı…

Bize ton ton yolluyor…

Kimlerden alıyoruz o hurmaları?

Suudi Arabistan’dan, İsrail’den, İran’dan, Tunus’tan ve Filistin’den…

Peki, ne ödüyoruz bu ülkelere?

Sıkı durun…

Son altı yılda neredeyse 200 milyon dolar…

Yılda 30 milyon dolardan daha fazla…

Bugünkü kurdan hesaplarsanız…

180 milyon Türk Lirası…

(Eski parayla 180 Trilyon Lira…)

Dehşet ötesi…

Şimdi diyeceksiniz ki…

Bu güzel ülkede tarım “sizlere ömür” olduktan sonra…

Kırgızistan’dan kuru fasulye…

Meksika’dan nohut…

Çin’den sarımsak…

Fransa’dan, Brezilya’dan ve Sırbistan’dan kırmızı et…

İran’dan kuru soğan…

Ve en komiği Suriye’den patates ithal ediyor…

Ve de hala bunları almaya da devam ediyorsak…

Hurma gibi “kutsal meyve” de geliversin gari…

***

Doğrudur…

Kutsal meyve unvanına diyecek sözümüz yok…

Kur’an-ı Kerim’de içinde “hurma” geçen ayetler var…

Mesela…

Nahl Suresi’nin 67’inci ayetinde şöyle deniyor:

“Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içecek hem de güzel bir rızık edinirsiniz… Elbette bunda aklını kullanan bir toplum için bir ibret vardır…”

Peki…

Aklımızı nasıl kullanıyoruz?

Şöyle kullanıyoruz:

Sadece geçtiğimiz yıl...

Sofralarımıza 13 farklı ülkeden hurma girmiş…

Yüzde 90’ı nereden biliyor musunuz?

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın…

İstanbul’daki Başkonsoloslu’na…

Canlı-kanlı girip…

Cesedi fırında yakıldığı için…

Duman olup çıktığı…

Suudi Arabistan’dan…

***

Piyasa araştırmaları şunu gösteriyor ki…

Bizim vatandaşımızın tercihi…

Kilosu 75 TL.’den satılan “Kudüs Hurması”ndan yana…

Ancak…

Kilosu 75’ten giden açık “İran Hurması”nın da talibi az değil…

Neden?

Bizim şahane baklavamızdan daha ucuza geliyor da ondan!

Ben satıcıların yalancısıyım…

Artık Ramazan’da iftar sofralarına…

Baklava yerine hurma götürüyorlarmış!

***

Tabii ki, Oruç açarken hurma yemenin bir nedeni var…

Kan şekerinizi dengeli olarak yükseltiyor…

Oruçluyken yaşadığınız halsizliği önlüyor…

Ayrıca bizim kıymetlimiz “zeytin” gibi…

İçinde dünya kadar vitamin barındırıyor...

Dünyada şekeri dengeleyen tek meyve olarak bi’şöhreti var…

Bağırsakları çalıştırıyor, kansızlığa, sinir sistemine iyi geliyor…

Vücudu toksinlerden arındırıyor…

Şöyle güzellerinden 2-3 tane hurma yediniz mi?

Ne açlık kalıyor, ne de tatlı ihtiyacı...

Şaka değil…

Üç adet hurma 100 gram çikolatadan çok daha doyurucu…

Aman dikkat!

Piyasada glikoz şurubu ile tatlandırılanları var, yaklaşmayın!

***

Bitiriyoruz…

Neyle?

Peygamber Efendimizin bir hadisi ile:

“İçinde hurma bulunan evin halkı aç kalmaz…”

Bilim adamlarına sorarsanız…

Bir adet hurma ve bir bardak süt ile…

Bir gün boyunca yemek yemeseniz bile tok kalırsınız…

Neden?

Şundan…

Hurma’nın…

Diğer meyvelerde hiç olmayan bir özelliği var…

Protein, yağ ve karbonhidrat (üçünü bir arada) içeren…

Tek meyve...

Yani…

Yalnız Ramazan’da değil…

Hiç olmazsa günde “bir adet” ama…

Mutlaka…

Varsın milyon dolarlık ithalatla gelmiş olsun; n’apalım?

Nokta!

Sonsöz: “Şekersiz hayatı tercih eden hurma yesin… Yeter ki, fiyatı o meşhur atasözündeki gibi cebinizi tırmalamasın…”