Bayraklı da... Smyrna dediğimiz yer,
İzmir tarihinin tam da içinde,
İzmir’in en az 5000 yıl önce kurulduğu
Bir höyüğün de üstünde...

Kurulduğu yerlerden biri ve kalbi !
Batı’nın en eski planlı şehri.
Büyük olasılıkla, İlyada ve Odysseia’yı, Homeros’un yazdığı da yerdi...

Smyrna, aynı zamanda mitolojik öykülerin de kaynağı bir yer :
Kral Tantalos gibi, kızı Niobe gibi...
Yunan mitolojisinde de,
Amazonların kurduğu iddia edilen... Kent.

Prof.Dr. Suat Çağlayan’ın...
Kasım 2019 basımlı 192 sayfalık kitabı,
“ İMBATLA GELEN KADIN Smyrna “
Amazon öykülerinin en son yazılanından olmalı...

Çocuk doktorundan... Kültür Bakanı olur. Pekiyi de olur,
Bir Suat Çağlayan... olursa !

Yazarın düşleri ile muhteşem anlatımına,
azıcık katılım ve bölümün çok özetiyle ;

Anadolu toprağında yaşadığı varsayılan Amazonlar... genişlemek istiyordu.
Komutanları Kraliçe Melanippe,
Yanlarına 20 savaşçı Amazon verdi.
Kraliçe Myrina’yı komutan, Kraliçe Smyrna’yı da yardımcısı yaptı.
Atlarınızı batıya sürün... deniz kenarında yerleşim bölgeleri kurun... dedi !

Yola çıktılar...
Myrina kendi adıyla bir kent kurdu,
orada kaldı.
Smyrna’ya da, 10 kadar savaşçı verdi.
Haydi git... bir barış kenti kur, ona da
kendi adını ver dedi.

Smyrna, Amazonlarıyla yola koyuldu...
Bir Amazonun gizlediği hastalığı artmıştı.
Durdurulmazsa... Kan kaybından ölebilirdi.
Gargar Kralından acil sağlıkçı istedi.
Kral’da yanına bir otacı... verdi !

Atlarına bindiler. Otacıyla yola koyuldular.
Yolda, Smyrna’nın çok sevdiği atı tökezledi... Onu üstünden yere attı,
sulara gömüldü... kayboldu.
Smyrna üzüntüden ağladı... kahroldu.

Ata eğersiz binerdi... Otacının atının eğerini attılar... birlikte ata atladılar.
Smyrna önde, Otacı arkasında,
Yıldırım hızıyla gidiyorlardı...
Bu şekil binişlerde düşmemek için Otacı, Smyrna’nın izniyle... beline sarılıyordu !

Aslında bu sarılma... Otacının çok da hoşuna gidiyordu. Nasıl da gitmesin ki ?
Kraliçe Smyrna... çok güzel bir kadındı !

Esmer tenli, tatlı iri yeşil gözlü, uzun boyunlu, ölçüleri güzellik kraliçeleri gibi uyumlu ve atletik yapılıydı...
Üst dudağı derin olukluydu. Uyumlu kalın dudaklarıyla... derin gamzeliydi !
Komutanları Kraliçe Myrina bile,
O’na... göz koyuyordu !

Otacının da, Smyrna’dan aşağı kalır
yanı yoktu hani... O’da çok yakışıklıydı.
İkisi de birbirine... çok yakışıyordu.
Amazon kadınları da Otacıya,
İçin için kor gibi... yanıyordu !

Oysa...
Amazon savaşçılarına, “ en iyi erkek ölmüş erkektir” dayatması vardı !
Amazonlar... erkekleri düşman gibi görürlerdi.
Senede bir kez, o da komutanın izniyle,
Erkeklerle... üreme birlikteliği yaparlardı.
Arada asla... duygusallık yaşanamazdı.

Smyrna, bu kuralları reddetti...
Aşk da yasak olanı... serbest bırakandı.
Otacı ile yaşadığımız aşk...
Amazonlar arasındaki... ilk aşk olsun,
Kuracağımız Smyrna Kenti,
Bundan sonra... Aşk ile anılsın istiyordu !

Geldikleri yerleşim yeri... yeşillikler içindeydi. Evler ayrı ayrıydı.
İnsanlar sebze ekiyor, evcil hayvan besliyorlardı...

Smyrna sevgilisine, tepeye çıkalım, Körfeze bir de oradan bakalım... dedi.
Pagos’un (Kadifekale) tepesine çıktılar, attan indiler. Manzarayı seyre koyuldular.
Hele de, Güneşin batışı doyumsuzdu...
Ne olur Otacı... Güneşi durdur diyordu !
Yerleşim yeri ise... parmak gibi kara içine girmiş körfezin taa... ucuydu !

Körfezin etrafında... Aşk ve özgürlük üzerine kurulacak bir kent olsun. Temelinde : tutku olsun, aşk olsun, özgürlük olsun... diyordu,
Smyrna... Smyrna’nın !

Tunç Soyer Başkanımız da...
İzmir’in kuruluş ruhuna vurgu yapmış,
onu seçim sloganı seçmiş,
Sonra da kalıcı... yapmış :
Aşkla İzmir...!

EvdeKal
İyi Pazarlar...