Tayfun MARO
Şirazesi dağılan Türkiye…
6 Ağustos 2014 Çarşamba

Erdoğan diyor ki, “Yeni Türkiye’de Milletin Devleti Var.” Başımıza gelecekler var… Günlük hayatımızda ceberut bir devletin eli ya cebimizde ya gırtlağımızda iken sarf edilen bu sözlerin hayra alamet olmadığını, kafası çalışan her yurttaş bilir.
Değiştireceğiz, dönüştüreceğiz derken Cumhuriyet’in kurumlarını işlemez hale getirdiler; devleti, çadır devletine benzettiler… Sonra da milletin devleti…
Oysa devlet, o bildiğimiz ceberut devlet; kafalar, kırk yıldır bildiğimiz o kafalar… Eski tas, eski hamam..
Ülkede işlerin nasıl çığırından çıktığını görmemek için ya iktidar yalakası, ya da budala olmak lazım...
Doksan yıldır bir yurttaşlar topluluğu olmak için mücadele eden ülke insanı, çok değil on yıl içinde, kendini bir cemaat toplumu, bir aşiret toplumu içinde buldu.
Ulusal aidiyet çöküyor ve yerine inşa edilen yeni bir toplum ve yeni değerler yok; sadece, mevcut yapının dağılmasıyla ortaya saçılan cemaatler ve etnisite grupları var.
Toplumu bir arada tutan değerler sisteminin ve toplumsal mutabakatın çökmesi sonucu ortaya çıkan din ve etnisite gruplarının ayrıştırıcı etkisi, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde dönüşümü başlayacak “Yeni Türkiye” hakkında iyimser olmayı imkânsızlaştırıyor.
“Yeni Türkiye”, alelusul ortaya sürülmüş bir göz boyama teşebbüsü gibi duruyor. Erdoğan’ın yaptığı 1919 ve 1922 kıyaslamaları, tarihe ve zekâmıza yapılmış büyük bir saygısızlıktır.
Hal böyleyken, “Nerede kalmıştık?” diyerek, yüzyıl önce İslamcıların kaldığı yerden başlamayı kafasına koyan Erdoğan gün sayıyor… Yüzde ellinin rızasıyla dönüştürülen Cumhuriyet’in yaşamayacağını öngöremeyecek kadar sağduyusunu kaybettiği bir gerçek.
Erdoğan, toplumsal mutabakatı sağlayamayacağı gibi,karşısına aldığı diğer yüzde elliyi, yargı ve polismarifetiyle baskı rejimi kurarak hizaya sokmaktan da kaçınmayacaktır. (Bkz, Gezi eylemleri.)
 
Kürdistan ile İslam Cumhuriyeti arasında sıkışıp kalan Türkler, Erdoğan’ın baskısına boyun eğer mi? Azınlık muamelesi gören bir çoğunluk olarak Türklerin, Atatürkçü çizgide direneceğini öngörmek bir kehanet olmaz. Gördükleri azınlık muamelesi, Türklerin mücadele azmini ve dayanışma ruhunu çok yükseltecektir. Üç parça Türkiye’nin en büyük parçası Türkler yerinden doğrulduğunda, Erdoğan için gerçekten zor günler başlayacak.
İdeolojik planda milli hiçbir vasfı olmayan Erdoğan’ın seçimler nedeniyle milli kavramına bu kadar çok gönderme yapması, üç parçaya böldüğü ülke gerçeğini gözlerden kaçırmaya yeter mi, çok kuşkulu…
Milli meselelere bu kadar abanması boşuna değil ama ikna edici de değil… Çünkü ulusal yapı cemaatleşerek çözülüyor. Millet ümmetleşiyor.
 
Bu gidiş nereye?
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde günlük hayatımızı, islamcı terör örgütlerinin kentlerimizde kol gezdiği, sokaktan gelen baskıyla herkesin kendi içine kapandığı, kamu yaşamında ve mahallede islam normlarının dayatıldığı bir Ortadoğu ülkesine dönen yeni Türkiye’de sürdürmek zorunda kalacağız. Erdoğan’ın sözünü ettiği yeni Türkiye, yüzüne gözüne bulaştırdığı bir Cumhuriyet enkazı olacaktır. Erdoğan ile yaşanacak felaketin işaretleri şimdiden ortaya çıkmıştır. Seçmenlerin yüzde kırk küsurunun, gözü kapalı, AKP’ye oy vermesi bu gerçeği değiştirmiyor.
 
Devlet yönetiminde bu kadar çok yanlışı kaldıracak yönetim biçiminin adı, diktatörlüktür. Türkiye doludizgin diktatörlüğe gidiyor. Erdoğan gemileri yaktı. Durduğu anda düşeceğini biliyor. Ya Türkiye’yi rehin alarak uluslararası sisteme direnecek, ya da iktidardan düşecek ve yargılanacak… Yargılanacak, çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanamazsa düşüşü başlayacak ve bu düşüşü durduracak gücü olmayacak. Tek bir yenilgi, çekilecek tek bir taş, Erdoğan’ın çevresinde oluşan iktidar grubunun çökmesine yol açacak. Erdoğan bunu biliyor.
 
Sonuç itibarıyla, İhsanoğlu ile Erdoğan arasında süren rekabeti, “Kırk katır mı, kırk satır mı?” sorusu pek açıklamıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, ülke siyasetinde Erdoğan’ın varlığı oylanacak. Cumhurbaşkanı olamazsa siyasetten silinecek. Oy kullananlar bunun kararını verecekler.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Enes YALÇIN 11 Ağustos 2014 Pazartesi 09:29

Hazmedin!

Yorumu oyla      11      5  
taylan özgür 6 Ağustos 2014 Çarşamba 23:31

umudunuz 12 martlarda ,işkencede ,gezide direndiğimiz gibi her yerde yazınızdaki gibi direnmek ve kürtdistan ile islam devleti söylemine karsı savaşmaktır.Yazınızı dirençli buluyorum

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Emek kutsaldır çünkü...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva