Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Sarıkeçili Yörükleri, doğayla birlikte yaşamın yolunu gösteriyorlar
25 Aralık 2013 Çarşamba

Atatürk: "Arkadaşlar! Gidip, Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tutuyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez."
Geçtiğimiz hafta sonu, 22 Aralık 2013 günü Aydıncık/Mersin’de Sarıkeçililer tarafından yapılan “‘Toroslar Göçebe Keçi Yetiştiricileri Paneli “nde konuşmacıydım.
Şimdi,kent soylular “ Kimdir bu Sarıkeçililer?” diye soru sorabilirler.Bunu doğal karşılıyorum.Çünkü çoğumuz kır kültürüne giderek yabancılaştık.
KİMDİR BU SARIKEÇİLİLER?
Yörükler, göçebe yaşam tarzını seçmiş Türkmenlerdir. Cumhuriyetle birlikte Yörükler’in önemli bir kesimi yerleşik düzene geçmişlerdir.
Yörükler geçimlerini hayvancılıktan sağlarlar. Onlar için koyunları, keçileri, inekleri ,atları, develeri  ve köpekleri aile bireyleri gibidir. Hayvanlar Yörüklerin çocuklarından farksızdır. Soğuk havalarda süt kuzuları evlerinin içine alarak ocağın başına bağlarlar. At ve devenin yemini kendi yiyecekleri gibi özenle hazırlarlar ve korurlar. Kış aylarında sürülerini yemlemeden, yaz aylarında sürülerini sulamadan sofraya oturmazlar.
Günümüzde Yörük Aşiretleri,Koyunlu Yörükler ve Keçili Yörükler olmak üzere iki grup altında toplanıyor.Keçili Yörüklerinden    Sarıkeçili Yörükleri Toros Dağları’nda yaşamaktadırlar. Bu güzergahta en önemli bölge Antalya'dır.
Ancak,Yörüklerin sıkıntısı çok. Tarla olan mera alanları ve fidanlıklara dönen ormanlar nedeniyle Sarıkeçili Yörüklerinin hareket edecek yeri kalmamış durumda.Çünkü,son iki yıla kadar kıl keçilerin zarar verdiği gerekçesiyle orman arazisine girmeleri yasak idi. Binlerce lira ceza ödemek zorunda kalıyorlardı. Köylerin yakınından geçmeleri ya da bir köy yakınına konmaları için de muhtarlığa para vermeleri gerekli. Devlet, onların artık yerleşik düzene geçmelerini istiyor,bununla birlikte akılcı ve çağdaş bir çözüm önermiyor. Yörükler ise bir çözüm bulunana değin ormanlardan yasağın kalkmasını bekliyor.
GÖÇERLER-SARIKEÇİLİLER İÇİN NE YAPMALI?
Türk Kültürü’nün ayrılmaz bir bileşeni olan Yörük Kültürü’nü yaşatabilmek için  Yörük oba ve oymaklarının her birine belirli bir sayıda çadıra göçerlik konusunda imtiyaz tanınmalı.  Ancak bunun için de keçi ve devesini de yaşatmak gerekir.
Orman Bakanlığınca Karakeçinin orman düşmanı değil, orman dostu olduğu kabul edilmeli. Karakeçi, orman altı örtü yangınlarına neden olan küçük otları ve çalıları yer,yere dökülen yaprakları da ezerek yangın malzemesini ortadan kaldıran en doğal yangın engelleyicisidir. 
Bu amaçla Yörüklere sınırlı bölgelerde Orman muhafaza sorumluğu verilmelidir. Yörük çadırının yakın çevresinde orman yangını olduğu görülmemiştir.
Yörüklere teşvik ve kredi olanakları sağlanmalıdır. Yayla ve kışlaklarda yurtluklar tahsis edilmeli ve kira alınmamalı.
Yörükler, yaz ve kış göç zamanlarında, turizme katkı sağlamak amacı ile Tur Ekiplerine açık olmalıdır. Yörük çadırları ziyaretçilere ev sahipliği yapabilecekleri şekilde düzenlenmeli.
Eski göç yolları, işaret taşları gibi duran mezarlıklara bakılarak yeniden ulaşıma açılmalıdır. Hayvan sürüleri asfalttan uzakta güvenli bir şekilde seyahat ettirilmelidir. Yörük hayvanını motorlu vasıtalarla taşıyarak ani iklim değişikliği sebebiyle kaybetmemeli.
Dolaşan keçi ürünlerinin(keçi sütü,keçi peyniri,oğlak eti gibi) insan sağlığı için üstünlüğü kitlelere öğretilmelidir.
Ürünlerinin pazarlanması,  Kooperatifleşme  ile  sağlanmalı.
Sarıkeçililer,Dünya Kültür Mirası’na alınmaları için başvuru yapmışlar.  Kabul edilirse UNESCO tarafından  «Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi»’ne göre  koruma altına alınacaklar.
“Göçerler, bizim geçmişimiz ve kültürümüzün bir parçası olarak yaşamalılar.”derim.   İnsanlar,geçmişlerine ve geleceklerine ve kardeşlerinin ve de kendi sorunlarına sahip çıktığı ölçüde seçkin bir topluluk olurlar, saygı görürler.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Not:2011 Genel Seçimlerinden önce çıkarılan torba yasasına konulan bir madde ile denetimli olmak koşuluyla keçilerin orman içi ve kenarı meralarda otlatılması serbestliği getirildi. Bununla ilgili yönetmelik çalışmaları devam ediyor.
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Güneşli günler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Eskiçağ İnançlarında ve Ritüellerinde Şarap
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Ha’di, öldür beni!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Paradigma çökmesi bir gerçek
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kılıçdaroğlu’nun öfkesi ve yeni dengeler…
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva