Harun ÖZDEMİR
Sağlıklı gıda ve dinler
26 Mart 2018 Pazartesi

İnsanlık, günümüzde beslenme konusunda ciddi tehditler altında. Eski zamanlardan beri sağlıklı ve temiz gıda konusunda insanları bilgilendiren dinler, gıda tehdidinin arttığı çağımızda neden suskun?

Hem de en çok konuşmaları gereken zamanda...  

Oysa helaller ve haramlar dinlerin temel konuları arasında ilk sıralardaki yerini hala koruyor.

Yahudi din adamları dışında, her yiyecek ve içeceği koşerleyen / damgalayan konunun uzmanı başka din adamı da yok! 

Yahudiler ve Hahamlar, neden helal-haram konusunda bizim ulemadan daha duyarlı?

Lanetli oldukları için mi?!

Yoksa Hahamlar iyi bir din eğitimi yanında gıda mühendisliği, veterinerlik veya mikrobiyoloji okudukları için mi? 

Peki bizim ulema neden vurdum duymaz; konuşan ve yazan da konuya da göz kararı ile bakıyor?!

Çarşafa dolanan ulema söz gıda güvenliğine gelince hakikaten Allah’a emanet!

1.200 yıl önceki bilgilerle dünyaya meydan okuyanlar hala aynı görüşteler:

-Rengi, tadı, kokusu bozulmamış su...

-Kanı akıtılmış hayvan…

-Yıkanmış sebze ve meyve…nin  temiz ve helal olduğu görüşündeler.

Yeter ki etler leş, içkiler sarhoş edici olmasın!

Oysa günümüz teknolojisinden yararlanılarak daha detaylı araştırmalar yapılması gerekir. Çünkü tohumdan gübreye her konuda bitki ve hayvanların “fıtratı / genleri” bozuluyor.

Klasik ifadesiyle “hilkatte tebdil ve tağyir yapılıyor”.

Ne yazık ki, bunlardan habersiz olanlar da bizim ulema! 

Bizimkiler bütün hükümleri halen “göz kararı” ile veriyor ve bu tür gıdaları yemekte de bir sakınca görmüyor.  Çünkü fen bilimleri henüz “zorunlu” İslâmî ilimler arasındaki yerini alamadı.  

Hal böyle olunca her şey Allah’a emanet!

***

Çarşafa dolanan duyarlı ulema, ekilmeyen uçsuz bucaksız tarım alanları konusunda da çok sessiz!

Türkiye, gıda üretiminde kendine yeten 7 ülkeden biriydi. Şimdilerde 80 milyonu aşkın nüfusunu beslemek için tarım ürünleri ithal eden bir ülkeye dönüştü. Kara kaplıda bir izahat var mıdır, onu bilen âlim de yok!  

Fen ve mühendislik bilimleri ulamanın ilgi alanına giremiyorsa, bu durumda ulema ya susacak; konuşacaksa da saçmalayacaktır!

***

Görüldüğü gibi bizim ulema, helal ve haram konusunda huzur-u kalp ile net fetvalar vererek her şeyi Allah’a emanet ediyor!

Ama lanetli Hahamlar iyi bir ilahiyat eğitimi yanında ancak mikrobiyoloji, gıda veya veterinerlik dallarından birini de okuduktan sonra incelediği ürüne “koşer” damgası vurabiliyor.

Müslümanlık adına iddia ettiğimiz konulardaki zavallılığımız, helal-haram konusunda daha vahim halde. Bu yalın ve açık; açık olduğu kadar da vahim durumdan bir an önce kurtulmak gerekir.

İlahiyat programlarında köklü değişiklikler yapamıyoruz.

Gün boyu Yahudileri lanetleyip şeytan taşlayan ulemaya, bir Haham çıksa ve “Kim lanetli?” diye sorsa halimiz nice olur?  

Dünyevi ve uhrevi ayrımı yapmadan ilim ve irfanın en iyisini, en yenisini öğrenmek, bilime uygun yaşamak neden lanetlenmek olsun?!...

Kuran’ı siz mi doğru anlayacaksınız yoksa onu da mı biz öğreteceğiz, lanet nedir, kime lanet edilmiştir…” derse, cevabımız ne olacaktır?

***

Bazılarımız Hıristiyan din adamlarının hala Ortaçağ’da yaşadıklarını sanıyor olabilir. Sıradan bir Rahibin bilim karşıtı olduğunu da düşünebilir.

Oysa gerçek nice zamandan beri çok farklı.

Ortalama bir Rahip ilahiyat dışında fen ve sosyal bilim dallarından da birer fakülte bitirmekte. Böylece birden fazla fakülte ve iyi derecede yabancı dil bilgisine sahip olduktan sonra cemaatin huzuruna çıkabilmektedir.

Buna rağmen Rahipler hala “Çağın gerisindeler…” türü eleştirilere hedef olabilmekteler.  

Metropolit ve Kardinal düzeyinde Hıristiyan bir din adamı, en az üç dilde uluslararası düzeyde bilimsel araştırmalar yapabilmekte, çok sayıda makale ve kitap yayımlayarak kendisini geliştirmektedir...

Hıristiyan ulema yeterli bilgiye sahip olmalarına rağmen gıda konusunda Hahamlar kadar etkili değillerse, bunun nedeni bilgi yetersizliği değildir. Kilisenin helal ve haram konusunda yüzyıllarca sürdürdüğü rahat tavır, Hıristiyanlar üzerinde öyle kalıcı etkiler bıraktı ki sanki her şey helal gibi algılanır oldu.

Müslüman ülkelerde “Helal Gıda” sertifikalı ürünler ne kadar güvenilir ise Kilisenin helal dedikleri de ancak o kadar güvenilir!

***

Satışa sunulan ürünlerin insan sağlığını hatta soy güvenliğini tehdit ettiğine ilişkin yayınlar bangır bangır. Ancak söz sırası bizim etkili ve yetkili ulemaya gelince onlar da sus pus!

Açık sözlü bir Müslüman olduğumu, gerçeği ifade etmek için de sözümü esirgemediğimi bilenler bilir:

Ulema; mikro biyoloji, veterinerlik, gıda mühendisliği ve bu bilimlerin dayandığı temel fen bilimleri öğreninceye ve uygulayıncaya kadar bizler için en sağlıklı olan Hahamların fetvalarıdır.

Şu an koşer sertifikalı ürünleri yemekten başka çaremiz yok!

Bu konuda utanmaya da gerek yok, alınganlığa da!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
SABRİ REİZ 27 Mart 2018 Salı 15:57

Harun Bey Allah'dan tescilli Millî Görüşçü ve Adil Düzen'in teorisyenlerindensiniz yoksa sizin muhalif yazılarınıza da FETÖCÜ YAFTASI asıp bir iftiraya kurban gidebilirdiniz. Bu iftiranın tutmayacağını o kadar iyi biliyorlar ki bu yüzden sessizce sizi izleyip, tepki vermeyerek yok saymayı, gözlerden ırak tutmayı tercih ediyorlar. Ama siz yazın; biz okuyoruz Hocam!

Yorumu oyla      10      5  
sabuncu 26 Mart 2018 Pazartesi 21:24

Harika yazmışsınız kaleminize sağlık Bu yazıyı önce Diyanet şleri başkanlığının kapısına sonrada bütün camilere çerçeveletip asmak lazım

Yorumu oyla      11      5  
Ali Osman Öğmen 26 Mart 2018 Pazartesi 10:24

Dilinize ,kaleminize sağlık Harun Bey sizin gibi düşünenler Diyanet işleri Başkanı olursa eğer Dinimiz hakettiği yeri alır.Atatürkün başlattığı aydınlanma atağı kaldığı yerden devam eder inancıyla saygılarımı sunarım

Yorumu oyla      13      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Emek kutsaldır çünkü...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva