Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Sağlıklı beslenmede kırsalı görmek
2 Haziran 2016 Perşembe

Sağlıklı beslenme konusu, özellikle eğitimli orta gelir düzeyindeki sosyal katmanlarımızda önemli bir duruma geldi.Bunlardan biri de pirinçten bulgura dönüş eğilimi.Pirinç kentlerde daha fazla tüketilir,bir zenginlik göstermesi gibi kabul edilir ve bulgur tüketimi yakın dönemlere değin  olumsuz anlamda kırsallık olarak yorumlanırdı.

Oysa, kırsalın geleneksel gıdalarından birisi olan bulgur, üretim teknolojisinin basitliği yanında ucuz, dayanıklı ve besleyici bir gıda.Bu nedenle  Avrupa  ve Amerika’da yaygın olarak tüketilmeye başlanmış bulunuyor.

Bulgurun pirince göre  birçok üstünlüğü var. Örneğin,B grubu vitaminleri bakımından pirinçten daha yüksek değere sahip. Birçok unlu gıdaya oranla  daha yüksek    bitkisel lif içeriyor. Bu özellikleri nedeniyle  gelişmiş toplumlarda yaygın olan ve adına medeniyet hastalıkları denilen birtakım rahatsızlıkların önlenmesinde de bulgur ilk akla gelen gıdalardan biri.  

Bu bağlamda Hocam Reşit Sönmez(*)’in “Ziraat Üstüne Söyleşiler” kitabından alıntıladığım Hocası Prof.Dr.Süreyya Tahsin Aygün’ün  bulgur üzerine   bir öyküsünü  aktarmak istiyorum. Öykü şöyle:

“Süreyya Tahsin Aygün Hoca(**),incelemelerde bulunmak üzere Ankara çevresinde bir köye  gider.Çalışma bitiminde bir ağanın evine konuk olur.Yemekte bulgur pilavı da ikram edilir.

Hoca,ağaya gülerek şaka ile ;
Ağam,eksik olma çok zahmet etmişsin.Bizi öyle ağırladın ki,mahcup olduk doğrusu.Ama söylemeden geçemiyeceğim.Güzel bir pirinç pilavı beklerken,bize yavan bulgur pilavı yedirdin.

Sofyada herkes,bu sözler üzerine ağanın ne diyeceğini merakla bekler.Ağa,çok önemli bir gerçeği açıklamanın verdiği gururla şöyle der:

- Kusura bakmayın beyler.Bulgur,sağlam yerin,yaylanın ürünüdür.Pirinç ise,bataklık,sıtmalı,sakat yerin ürünü.Sürekli pirinç pilavı yersek hep hasta oluruz.Halbuki bulgur pilavını  çok yersek bile zararını görmeyiz…

 Hoca,bu sözler üzerine düşünmeye başlar ve üniversiteye dönünce bir  deney yapar.Bir grup güvercini pirinç,bir grup güvercini ise bir haftalar  boyunca bulgur ile besler.Bir süre sonra,sürekli pirinçle beslenenlerde kimi hastalıkları gözlemler,buna karşılık bulgurla beslenenlerde ise hiç hastalık belirtisi yoktur.Daha sonra pirinçle beslenenlere bulgur vermeye başlar ve onların zamanla iyileşmekte olduğunu görür.”

Reşit Hoca,buradan çıkarılan ders hakkında şunları yazmış:

“Köylümüz yüzyılların kazandığı deneyimlerle bazen çok ilginç şeyler söyler,onlara değer vermesini bilmeliyiz.”

Hoca’ya katılmamak olası mı?

----------------------------------------------------------------------------------------------

(*)Prof.Dr.Reşit Sönmez,Cumhuriyetin yetiştirdiği hayvan bilimcisi bir akademisyendir. Ders kitapları yazdı,aynı zamanda kırsala giden  bilimcilerden biri oldu. Türk çiftçisinin ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar yaptı ve  Tahirova,Acıpayam,Sönmez koyunu  gibi koyun tiplerinin oluşturulması,O’nun öncülüğünde  oldu.Şimdilerde 90 yaşını aştı,ancak aklı hala hizmet etmek aşkıyla dolu bir Atatürkçü. Prof.Sönmez, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bilim Ödülü’ne  de sahiptir.

(**)Prof.Dr.Süreyya Tahsin Aygün,İstiklal madalyasına sahip, veteriner kökenli bir bakteriyologdur. Aygün Hocanın,tarih sahnesinde adını ilk kez Trablus’ta Mustafa Kemal'in “Bu katırlar bugün ayağa kalkacak” demesi ve katırları iyileştirmesiyle   öğreniyoruz.Cumhuriyet'le birlikte Mustafa Kemal Atatürk Süreyya Tahsin Aygün'ü Şap Enstitüsü'nün başına getirmiştir.

Sözlüklere göre Aygün Hoca,dünyada ilk kuru şap toz aşısını bulacaktır. Ancak,bilim  dünyasında ününü,dünyada o dönemlerde bir salgın olan ve “sığır vebası” diye bilinen hastalığı tedavi etmesiyle  yapmıştır.Aygün Hoca, 1960 yılında adına Almanya'da kurulan “Aygün Institut” de de yaklaşık 2000 Alman mongol çocuğu kök hücreyle tedavi etmiştir. Hayvan fetüslerindeki çalışmalarıyla Almanca ve İtalyanca olarak yazdığı kök hücre kitaplarında “kök hücreyi” dünyaya ilk o duyurmuştur.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Güneşli günler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Eskiçağ İnançlarında ve Ritüellerinde Şarap
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Ha’di, öldür beni!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Paradigma çökmesi bir gerçek
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kılıçdaroğlu’nun öfkesi ve yeni dengeler…
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva