Ümit YALDIZ
Pavey!
24 Kasım 2012 Cumartesi

Kime sorduysam aynı yanıtı aldım. ‘Tek kelimeyle muhteşem
İzmir’in Paris’teki EXPO sunumuydu o sorunun öznesi.
‘Kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş’ derler ama… Bizimkiler bu kez farklıydı.
Paris’teki sunumu canlı canlı izleme şansı bulanlarla konuştum.
Gazeteci arkadaşlarla, EXPO kurullarındaki resmi görevlilerle…
‘Muhteşemdik, tek kelimeyle harikaydık’ dediler ağız birliği yapmışçasına.
Gazetemiz yazarı, Vali Kıraç’ın EXPO Danışmanı Halit Tunç da aynını söyledi Sabah Gazetesi’nin Ege Temsilcisi Ünal Ersözlü ağabeyimiz de…
 
Milano’ya kaybettiğimiz EXPO yolculuğunun finalini izlemiş, yanlış bir anonsla havalara zıplamış ama gerçeği öğrenince hevesi kursağında kalmış bir gazeteci olarak İzmir’in bu yolcuğunu da çok önemsediğimi belirtmeliyim.
İşimiz kolay değil.
Rusya, Dubai, Tayland ve Brezilya ile yarışıyoruz.
Her biri iddialı ve güçlü rakiplerle…
Aslında EXPO İzmir’in başına konmuş uluslar arası bir devlet kuşudur.
Yapılana kadar alınacak kamu yatırımları yapıldıktan sonra kentin önündeki fuarcılık vizyonu İzmir’i hayal bile edemediğimiz bir noktaya taşıyabilir.

O nedenle Kasım 2013’teki oylamada ‘kazanan’ biz olursak işte o gün İzmir için bir milat olacaktır. EXPO’dan önce ve EXPO’dan sonra…
Yaşanmış tüm olumsuzluklar unutulacak, sürecin kahramanlarına gereken madalyalar takılacaktır. En önce de başından itibaren kenara itilen ama kentin kutsal yolculuğuna sekte vurmamak için sık sık susma hakkını kullanan Aziz Kocaoğlu’na… 

Bundan önceki ‘sunumlarda’ EXPO süreci ciddi talihsizlikler hatta şiddetli depremler yaşadı.
Büyükşehir’e yönelik operasyonlarla kesişen, kaptan köşkündekilerin istifalarıyla sarsılan EXPO’da ilk kez bir oylamanın öncesinde ve sonrasında anormal bir durum yaşanmadı.
Hatta ilk kez yüzleri bu kadar gülerken gördük.

Kafilenin başında bu kez Kültür-Turizm Bakanı Ertuğrul Günay vardı.
Ve Günay tam da kendisinden beklendiği üzere Paris kafilesini siyaseten eşitledi. EXPO’da başından bu yana yaşanan büyük sorunu doğru tespit etmişti belki de Günay…
Sorunun adı siyasi eşitsizlikti çünkü...
İzmir’in EXPO adaylığını AK Parti’nin 2011 genel seçim beyannamesi kitapçığıyla kamuoyuna duyuran iktidar, CHP’li yerel yönetimi sürecin merkezinden uzak tutarak başından itibaren bir eşitsizlik yaratmıştı. Günay’ın ilk hamlesi sunum kürsüsüne yönelik siyasi eşitliği sağlamak oldu. Ve CHP İstanbul Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey’i davet etti bu eşitliği sağlamak için de.
Tam 12’den vurmuştu aslında…
Ya da bir taşla birden çok kuş…

Çünkü Pavey tercihiyle bir yandan siyasal eşitliği sağlayan Günay öte yandan ‘uluslar arası karşılığı’ olan bir BM temsilcisini de sahaya sürmüş oluyordu.
Ama kafalarda yine de soru işaretleri vardı.
Pavey İzmir’i nasıl anlatacaktı? Dahası nereden bilecekti?
İşte o soru işaretlerini gidermek için ‘sunumun saatini’ beklemek gerekecekti.

BM’de üst düzey yöneticiyken Kılıçdaroğlu’nun siyaset çağrısına olumlu yanıt verip görevinden ayrılan ama İnsan Hakları Bağımsız Denetçisi sıfatıyla halen bu alanda verimli, etkin çalışmalara imza atan Şafak Pavey, İzmir’i anlatırken sadece BİE delegelerini değil 40 yıllık İzmirlileri de ağlatacaktı.
Neler demedi ki İzmir hakkında…
“Bu şehirde dağlar şafakla aydınlanırken, gölgeleri Ege’nin sularına düşer. Kent huzurla, doğayla, bereketle uyanır. Ne de olsa bereket tanrıçasının da evidir İzmir. Rivayet edilir ki sarımsak bile antik bir reçetenin yağmurda ıslanıp harflerinin toprağa ekilmesinden doğmuştur. Bu nedenle gururla gülümser İzmir… Bu şehir bize geçmişin görkemli medeniyetlerinden miras kaldı. Biz ise, bu muhteşem emaneti insanlığın geleceğiyle paylaşmak istiyoruz. Doğayı korumadıkları için, pişmanlıkla geçmişin servetlerini arayanlar, defne dallarını, zeytin ağaçlarını, özgür flamingoları benim şehrimde bulurlar…
Gediz Ovası'ndan gökyüzünün mavisine boyunlarını uzatan şifalı otlarla, şarkılara adını veren dağ çiçekleri mucize nehirlerle buluşup, herkes için sağlık vaat eder. Ön yargıların kusurlu bulduğu engelli bir kadın, Kordonboyu’nda tekerlekli sandalyesinde balık tutar. Bilir ki İzmir, ön yargılardan uzun çağlar öncesinde arınmıştır. İsterseniz bunu Kadifekale’de zeytinyağı ve favanın keyfini çıkaran bir Levanten’e sorabilirsiniz.”
 
Akıcı bir Fransızcayla yapılan konuşmanın Türkçesi’nden bir kesitti bu… Bu kadarı bile bana yetti doğrusu. Muhtemelen o salonda olsam ben de gözyaşlarımı tutamazdım. Çok ama çok nadir ağlayabilen biri olarak…

İstanbullu Şafak Pavey İzmir’i anlatabilir mi şeklindeki soru işaretleri bir anda ‘Nasıl bu kadar anlatabilire’ dönüşmüştü.
İşte o da Pavey’in sırrıydı.
Bana göre Dünyalı Pavey’in…

İzmirlileri bile ağlatan İstanbulluları çatlatan o konuşma ayakta alkışlanmayı zaten hak etmişti. Tabi ki ‘uluslar arası işaret dili de dâhil olmak üzere İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Almanca’yı ana dili gibi Arapça ve Farsça’yı başlangıç aşamasında konuşan Pavey’in en etkileyici hamlesiyse herkese anladığı dilden veda etmesiydi belki.
 
O kürsüye Pavey’den sonra kürsüye çıkmak çok iyi bir hatip olduğunu kanıtlayan Kültür-Turizm Bakanı İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay için bile talihsizlikti muhtemelen…
Ama yine de buram buram tarih kokan, kültür fışkıran sözleriyle delegeyi etkilemeyi başarmıştı.

Sunum açısından yapılması gerekenler yapılmış hem de 10 numara yapılmıştı.

Ve oylama için de geri sayım başladı. Son bir yıldayız artık.
Paris’te olduğu gibi meseleyi siyasallaştırmaz, kentin büyük hedefini küçük hesaplara kurban etmez, henüz gelmemiş zaferin mağrur komutanı olmaya soyunmazsak eğer…
Ve de oyunu son dakikaya kadar kuralına uygun oynayabilirsek.
Bu kez başarabiliriz. Bence...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 16 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
GÜLŞAH(Alınteri Görevlisi) 28 Kasım 2012 Çarşamba 15:00

İzmir Türkiye'nin yüz akıdır.Her yeri aydınlık kokar.Japon'da olsan;İzmir'e ayak bastığın an,ben artık İzmir'liyim diye bağırabilirsin.İzmir'de yaşayan herkes İzmir'lidir.Bu duyguyu tadanlar bilir.Sorun bakalım Ümit Yaldız'a;İzmir başka bir şehre benzer mi?Burada dağlara yaslananlar;İzmir,İzmir diye haykırırlar.Karanlık kafalara ömür boyu geçit vermez İzmir ve kendini İzmir'li görenler.Varmı bunun başka bir izah tarzı!Hiç kimse kusura bakmasın...

Yorumu oyla      14      9  
Hülya 27 Kasım 2012 Salı 10:14

2. İstanbul'un çatlamasına gerek yok.İstatistiklere bakarsanız turist sayısı yeter.Ekonomik rakamlar yeter.İzmir'in beş katı nufusa rağmen toplu ulaşımla bir yerden bir yere gidip gelmek İzmir'de Konak'tan Balçova'ya dönmekten daha kolay.Gereksiz övünmeler yerine gözlerimizi biraz daha açsak ve eksiklerimize odaklansak daha iyi değil mi?

Yorumu oyla      14      12  
Hülya 27 Kasım 2012 Salı 10:09

Öncelikle konuşmanın çok etkileyici olduğunu söylemeliyim.Ama giriş cümlesi Avrupalıların keyif alacağı, yani İzmir'in Yunan medeniyetinin kenti olduğunu onaylar bir cümle olduğunu da belirtmeliyim.Bize ait birşeyler vurgulanmamış beni üzen nokta bu. Ancak İzmir gerçeğini yansıtan bir konuşma değil. Engelliler halen şehiriçinde engelleniyor.İnsanlar arasında ötekileştirme had safhada. Bunların düzeltilmesi için ne yapacağımıza kafa yormamız gerekiyor.

Yorumu oyla      13      11  
Çiğdem Metin 27 Kasım 2012 Salı 08:58

Yazınız için teşekkürler sayın Yaldız. Anlamadığım tek nokta var. İstanbullular niye çatlıyormuş. Ben de hayatının en önemli kısmını, ilk 30 yılını İstanbul'da geçirmiş olan yeni bir İzmirliyim. İzmir'e hizmet etmekteyim. Pavey'in konuşması beni de ağlattı. Bu benim İstanbul sevgimi yok mu ediyor? Neden bu kadar yerel düşünüyorsunuz? Benim için memleketimin her köşesi memlekettir. Her köşesinin ayrı anlamı vardır. İstanbul'un yeri bambaşka. Memlekette sadece İzmir yok. Tek çeşit insan da yok.

Yorumu oyla      14      7  
AHMET 26 Kasım 2012 Pazartesi 13:48

YORUMLARI OKUDUM YAZINIZDA MÜKEMMEL SAYIN YALDIZ İSTANBULLULARI ÇATLATMIŞ DİYORSUNUZ AMA BEN İZMİRDEN DAHA ÇOK KİŞİNİN ÇATLADIĞINI GÖRÜYORUM YORUMLARA BAKIN NE KADAR SEVİYESİZ VE ÇİRKİN BÖYLE BİR SUNUMU OY VERDİKLERİ PARTİDEN ÇIKMAYACAĞINA İNANANLAR SIRF CHP LİDİR DİYE BU YORUMLARI YAZANLARA NE DEMELİ ÜMİT BEY BU SUNUMU BİR SOSYAL DEMOKRAT YAPABİLİR VE BİR İZMİRLİ OLMAMASINA RAĞMEN AYRICA AZİZ BAŞKANADA BAKIN YAPILANLARA RAĞMEN SIRF İZMİRİN MENFAATLERİ İÇİN ADAM SUSUYOR ONLARI KINIYORUM

Yorumu oyla      18      5  
Cumhur 26 Kasım 2012 Pazartesi 11:11

Günayla gerek iç siyasette,gerekse dış da başarı yakalamak kaçınılmaz oluyor...yılların tecrübesi ve dik duruşluluğu..İzmir için büyük şans..güleryüzlü ve kararlı yapısıyla..Dış ülkelerden son zamanlarda getirdiği ülkemize ait eserlerden dolayı yürekden kutluyorum..Büyük başarı örneği..

Yorumu oyla      14      16  
Oya 24 Kasım 2012 Cumartesi 17:46

Sunum herkesi çok etkilemiş. Bu herşeyden önce bir lobi işidir. Umut ederim herkes bu lobi faaliyetinin ne kadar önemli olduğunu, sadece İzmir için değil bütün ülke için her açıdan önemli bir organizasyon olduğunun farkındadır.

Yorumu oyla      25      5  
Netice olarak EXPO 2020 İZMİR'İ 24 Kasım 2012 Cumartesi 16:37

Kazanmaya,MECBUR degil,adeta MAHKUMUZ.İZMİR ALACAGI YATIRIMLAR İTİBARI İLE ULUSLARARASI BOYUTTA DÜNYANIN MARKA KENTLERİNDEN BİRİ OLACAKTIR.Özellikle TEMASI GEREGİ SAGLIK TURİZMİNDE DÜNYADA 1 NUMARA OLACAKTIR. SAGLIK TURİZMİNDE,Sahip oldugumuz STRATEJİK ENSTRÜMAN LAR,DÜNYANIN HİÇ BİR ÜLKESİNDE YOK.Artık hepimiz 4 milyon İZMİRLİ OLARAK Olabildigince POZATİF EYLEM ve SÖYLEMLERLE 23 KASIM 2013 OYLAMA GÜNÜNE KİLİTLENME LİYİZ. BAŞKA BİR İZMİR YOK.2020 den 2023'CUMHURIYET İN 100. YILINA...K.ÖZEN

Yorumu oyla      21      5  
private35 24 Kasım 2012 Cumartesi 13:59

bu kadar kaliteli bir sunumu, ingilizce, almanca,fransızca ve italyancayı ana dili gibi konuşan bir millet vekilini lise düzeyiyle bir kompozisyon sunumuyla lekelemeye çalışmak ancak cahillikle izah edilebilirki arkadaşın zaviyesinden diğer sunumların lise düzeyi altı olduğuda anlaşılıyor.Kaş yapayım derken göz çıkarmak buna denir.

Yorumu oyla      28      7  
isimsiz 46 24 Kasım 2012 Cumartesi 13:20

aşağılarda bir yorumcunun kötü bir kompozisyona benzettiği fakat aslında sanatsal ve dünyayı kucaklayan konuşmasının bazı kafalarca algılanamayaşının sebebi , ülkeyi yönetenlerin benzer konuşmalarda sergiledikleri kavgacı , itici bozuk usluplardır..Millet ya da şöyle diyelim ; bunların peşinden gidenlerin anladığı lisan artık hart hurt lisanıdır..Pavey ' in konuşması onlara uzaydan gelen bir ses gibidir..Kafa patlatmanızı zaten beklemiyoruz , saygı duyup seyretmekle yetinin yeter..

Yorumu oyla      27      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Güneşli günler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Eskiçağ İnançlarında ve Ritüellerinde Şarap
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Ha’di, öldür beni!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Paradigma çökmesi bir gerçek
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kılıçdaroğlu’nun öfkesi ve yeni dengeler…
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva