Oscar ödül törenlerinin olduğu Pazar gecesi benim gibi sinema delileri için pazartesinin uyuklayarak geçirilmesi demektir.  Bu sene de öyle oldu. Oscar’ın “bize kapitalizmin bir oyunu” olduğunu bile bile oturduk ekran karşısına ve sabahladık.

Sonuçlar genel olarak “sürprizsiz” bulundu. Reyting telaşı ile bazı ödül açıklamaları bıkkınlık verecek derecede uzatıldı…

Ve sürpriz yok: 96.Oscar Ödülleri’nde Oppenheimer aday olduğu 13 kategorinin 7’sinde Oscar’la döndü…PoorThings “Zavallılar” 11 daldaki ödülün 4’ünü evine götürdü.

Akademi tahmin edildiği üzere Oppenheimer’a ödül yağdırdı… J. Robert Oppenheimer'ın, sonunda Hiroşima ve Nagazaki'yi harap edecek atom bombasını geliştiren Manhattan Projesi'ne katılımının izini süren anlatı, gerçek hikâye anlatılarının sıklıkla yaptığı bir işti.

Oppenheimer'ın En İyi Film ödülünü kazanmasına mantıklı cevap arayanlar “İlgi çekici bir görüntü ve ses egzersizi olarak iyi işliyor; 70mm filmdeki büyük ekran görüntüsünde parıldayan içgüdüsel ve hipnotik bir gösteri” diyorlar. Hak verdim.

Akademi’nin “son yıllara hakim olan alışılagelmiş didaktik, mesaj odaklı sinemadan” sıkılmış olduğunu diyenlere ise hak vermedim.

Ama sakın bu Amerikalıların samimiyetsiz bir günah çıkarma girişimi olmasın bu.

Çünkü:

Törenden önce caddede toplanan göstericilerin İsrail’in Filistin işgalini protesto etmesini ancak haber kanallarında o da kısacık görebildik.

En iyi ABD’li olmayan film kategorisinin favorisi olan İlgi Alanı’nın yönetmeni Jonathan Glazer de olmasa Filistin’den söz eden olmayacaktı. Ne güzel dedi Glazer: “İster İsrail'de 7 Ekim'in, ister Gazze'de devam eden saldırıların kurbanları olsun - bu insanlıktan çıkmanın tüm kurbanları olarak, biz nasıl direneceğiz?” …Jonathan Glazer,Auschwitz hakkındaki filmini, İlgi Alanı'nı, Filistin'deki savaşa son verilmesi çağrısı olarak konumlandırdı.Bir de bazı sanatçılar Gazze'ye destek amacıyla kırmızı rozetler taktı hepsi bu….

“Geçtiğimiz yıl kaybedilenler” videosunda hapiste hayatını kaybeden Rus muhalif siyasetçi AlekseyNavalni’nin anılması hem de ‘En İyi Belgesel’ Oscar’ını kazanan “Mariupol’da 20 Gün” belgeseliyle Ukrayna’daki savaşa da dikkat çekilmiş oldu ama Gazze’yle ilgili sadece Glazer’ın cümlesi kaldı geriye.  Bu da Oscar samimiyeti işte!

Sandra Hüller  Türk Yönetmen İlker Çatak ve LeonieBenesch ile dün gece…

Ve herkesten farklı düşünen benim ve arkadaşlarımın fikrini yazayım. En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde aday gösterilen Sandra Hüller’inCannes’da olduğu gibi yine hakkı yendi. En İyi Film dalında yarışan iki filmin başrolündeydi, Anatomy of a Fall’da inanılmazdı! Sadece bu yılın değil, tüm zamanların en iyi performanslarından biriydi ama Akademi bu vermedi mi vermiyor. Ayrıca En İyi Kadın Oyuncu dalında aday olan ilk Kızılderili olan Lily Gladstone kazanmalıydı. Emma Stone kötüydü demiyorum, Sandra Hüller de Lily de daha iyiydi diyorum.

Ve en büyük hayal kırıklığı… Martin Scorsese’nin 10 dalda aday gösterilen önemli filmi Dolunay Katilleri (Killers of theFlowerMoon)  ise sürpriz bir şekilde sıfır çekti!  Fotoğraf Akademi törenine katılan Kızılderili Müziği olan Osage’yi yapan gruba ait.OsageTribalSingers üyeleri Oscar kırmızı halısında… Grubun solisti George, en iyi orijinal şarkı dalında Oscar adaylığı alan ilk Kızılderili oldu.Dolunay Katilleri (Killers of theFlower Moon) sıfır çekmesini kadrosunda çok sayıda Kızılderili olması açıklar mı?