Nedim ATİLLA
Mahmut Hoca ve Yaşar Usta…
6 Ocak 2018 Cumartesi

“Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, her şeyin var. Binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmasın! Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören.”

Türkiye gerçekten çok sevilen iki insanı yitirdi geçen Cuma günü peşpeşe… Münir Özkul ve Aydın Boysan’ı… Eski medya da yeni medya da görüntüleriyle, fotoğraflarıyla yıkıldı. Hepimizin hayatına girmiş insanlardı bir şekilde…

Ama, fakat, lakin…

Küçük bir itirazım var. Gerçekten büyük oyuncu olduğu için İsmail Dümbüllü’nün kavuğunu verdiği Münir Özkul, “tuluat”ı hiç sevmezdi. Filmde senaryoda ne yazıyorsa onu oynar, onu seslendirirdi. Ferhan Şensoy’un CNN Türk’te yayımlanan röportajında açıkça dile getirdiği gibi, “mektepli oyuncu” idi ve tuluattan hoşlanmazdı.

Münir Özkul’un can verdiği karakterler başta Mahmut Hoca ve Yaşar Usta olmak üzere yarattığı tüm karakterler aslında başka beyinlerin eseriydi… O müthiş yeteneğiyle bugün de ölümsüz olan karakterler yaratmıştı.

Mahmut Hoca.. Hababam Sınıfı’nın büyük kahramanı. Adaletini bugün her yerde aradığımız büyük insan. Rıfat Ilgaz tarafından yaratılmıştı. Hababam Sınıfı” macerası Rıfat Ilgaz’ın “Dolmuş” dergisinde yazdığı küçük hikayelerle başlar. Sonra kitaplar, tiyatro oyunları ve kült olan bir film serisiyle beri sürer.

***

Sinema meraklısı Hakan Ercan’ın araştırmasına göre Münir Özkul’un canlandırdığı, ideal öğretmen olarak simgelenen Kel Mahmut ya da Mahmut Hoca ya da Mahmut Alnıgeniş karakterini, Rıfat Ilgaz kendi ortaokul öğretmeni “Nihat Dicle”den esinlenerek yaratmıştır. Yani Kel Mahmut, gerçekte Rıfat Ilgaz’ın Kastamonu Muallim Mektebindeki öğretmeni ve müdür yardımcısı Nihat Dicle’dir. 1899’da Diyarbakır’da doğan, İstanbul Öğretmen Okulu’ndan mezun olduktan sonra atandığı Kastamonu’da ortaokul, lise ve Öğretmen Okulu’nda tarih öğretmenliği ve müdür yardımcılığı yapan Nihat Dicle…

Nihat Dicle’ye, “Sayın Dicle, Kel Mahmut sizsiniz, değil mi?” diye sorulduğunda, “Haa evet! Kel Mahmut benim. Rıfat beni çok sevdiği için bana bu payeyi verdi. Televizyonda izlerken hemen kendimi tanıdım.” yanıtını vermişti.

Ve öğretmenlere de şu mesajı vermekten de geri durmamıştı Nihat Dicle: 
“Okulun amacı öğrenciyi topluma kazandırmaktır, ceza vererek okuldan atmak değil. Çocuk dövülmez, iyi örnekle ve öğütle yola getirilir. Öğrencilere bir, sıfır gibi düşük notlar vermek onların okula, öğretmene ve öğrenmeye olan isteklerini büsbütün kısar. Bu ancak sokağa dökülmeyi körükler. Amaç not değil, öğrencinin öğrenmesidir. Öyleyse not istek artırıcı, teşvik edici bir araç olarak belli bir düzeyin üstünde tutulmalıdır. Okula gelen öğrenci dört numarayı kazanmıştır. Çünkü öğrenmeyi ve eğitimi kabul etmiştir. Çocuk yaşına göre, aile durumuna, giyimine, gıdasına göre zaten çok şeylerden mahrumdur. Bunu öğretmen yakinen bilmeli ve ona göre muamele yapmalıdır. Öyle olursa o çocuk günün birinde nasıl olsa öğretmenlerinden aldığı ilham ve telkin ile hem şahsına, hem ailesine ve hem de memleketine faydalı olur.”

1990 yılında aramızdan ayrılan Nihat Dicle için noktayı öğrencisi Rıfat Ilgaz koyuyor: 
“Kel Mahmut’larımız yaşasın! Ne mutlu bize ki Nihat Dicle gibi olgun, hoşgörü sahibi öğretmenlerden okuyabildik. Kim bilir, Atilâ Dorsay kardeşimizin ‘Türk gülmecesinin klâsiklerinden biri’ diye nitelediği bu kitap da kolay kolay yazılamazdı, böyle hoşgörü sahibi öğretmenlerimiz olmasaydı… Bizleri yetiştiren Kel Mahmutlar hâlâ yaşıyor, hem de Kel Mahmutluğuyla öğüne öğüne… Aramızdan eksilmesinler…”

Hababam Sınıfı romanına dair birkaç not ekleyelim… Romandaki olaylar aslında Kastamonu Muallim Mektebi’nde geçer. “Güdük Necmi”, Rıfat Ilgaz’ın ta kendisidir ve lise yıllarındaki lâkabıdır… 
“İnek Şaban”, Safranbolulu Öküz Ahmet’tir…  “Tulum Hayri”, Rıfat Ilgaz'ın sınıf arkadaşı olan 120 kiloluk Tulum Fehmi’dir ve Tulum Fehmi'ye her öğün iki porsiyon yemek çıkarmış…  “Hafize Ana”, hademe Şerife Hanım…  “Piyale İhsan”, biraz Sabri Cemil, biraz da başkalarının karışımı… 
“Vakvak Rıza”, Kastamonu ağzıyla konuşan Matematikçi Faik Bey… “Fransızcacı Sedat Hakkı Bey”, aynı rolde…  “Badi Ekrem”, beden hocası…

* * *

Yaşar Usta’yı da Münir Özkul çok iyi oynamıştır ama karakteri yaratan Sadık Şendil’dir…(1913-1986) Büyük mizahçımız Şendil, Diplomat babasından pek şefkat görmemiş, eğitimle geçen hayatında da çalışma alanı olarak 'Tütün Eksperliği'ni tercih etmek durumunda kalmıştır. Ama hayatının işi senaristliktir. Ölene kadar da birbirinden güzel, sıcak, Türk ailesi ve insanlarını en güzel şekilde gösteren ve bugün bile yüzümüzü güldüren 150 film yazmıştır!

Filmlerin tamamında itiraz kültürü hakimdir. 12 Eylül diktasıyla mücadele eden mizah dergisi Gırgır bile Sadık Şendil’in bir yazısı nedeniyle kapatılmıştır. Moden tiyatronun  teknik özelliklerinden ödün vermeyen  Sadık Şendil,  film ve oyunlarında  Yedi Kocalı Hürmüz ve Kanlı Niğar adlı oyun ve senaryolarında olduğu gibi  geleneksel türk tiyatrosu öğelerini, konularını motif ve diğer unsurları  başarı ile   kullanmış,  kurmacalarında genellikle güldürü ve hiciv unsurları ile kara mizah öğelerini kullanmaya özen göstermiştir.   Biçimsel olarak  modern , düşünsel olarak geleneksel ve yerel bir yaklaşım gösteren Sadık Şendil  eserlerinde  mizahı kullanırken güldürmek ve yermek yanyanadır. Yaşar Usta işte böyle bir kafanın ürünüdür.

***

Münir Özkul’u saygıyla anıyoruz. Rıfat Ilgaz ve Sadık Şendil’i de…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ibrahim Yüncü 9 Ocak 2018 Salı 06:03

Bazı ölümler başka oluyor demek! Bir devir kapandı diyemiyoruz işte. Yaşar Ustalar, Kel Mahmutlar hep var olacak.

Yorumu oyla      11      5  
Murat Tuncay 8 Ocak 2018 Pazartesi 11:04

Çok güzel noktalarından yakalanmış ; yine bir solukta okunup sindirilebilecek kıvamda ve güzellikte yazılmış usta işi bir Nedim Atıla yazısı. Eline,emeğine,birikimini sağlık

Yorumu oyla      12      5  
Nedim Atilla 6 Ocak 2018 Cumartesi 22:45

Üstteki resimde İsmail Dümbüllü meşhur kavuğunu Münir Özkul'a verirken yanında Sadık Şendil de vardı... Alttaki fotoğraf ise Rıfat Ilgaz gerçek Kel Mahmut Hoca ile..

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri bitmez!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Herkes yer içer hesabı 'Dilber' öder!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva