Millet İttifakını kurmak da sürdürmek de Cumhur İttifakı’na göre daha zor. Çünkü uzun süredir ülkede hakim olan diri siyasi, sosyal ve kültürel fay hatlarının bu İttifakı yatayına ve dikeyine sarstığı malum.

Onun için birkaç gün önce ortaya çıkan İyi Parti ve/veya Akşener krizinin aşılması başarılı bir diplomasi sayesinde olmuştur. Bu sadece kişisel görüşmeler sayesinde değil, atılan adımlarla mümkün olmuştur.

Siyasette etkili olan sözünü ettiğimiz diri fay hatları laiklik (ve dolayısıyla dindarlık) ile Kürt meselesi konusudur. Seçmeni de içine alan ve neredeyse toplumun tamamını duyarlılık açısından içine alan bu sorunlar, partilerin yan yana gelebilmesi imkanını ve bunun zorluğunu da doğrudan etkilemektedir.

Hatta bu ittifak içinde kitlesel desteği olan CHP ve İYİ Parti seçmenlerinin, kendi içinde bile duyarlılık açısından farklılık gösterdiğini hesaba katmak lazım. İYİ Parti de geleneksel ülkücü kanat ve CHP içinde ulusalcılar olarak anılan kesimler, parti içindeki farklılıklara örneklerdir.

Akşener’i masadan kaldıran ve tekrar masaya döndüren anlayış parti içindeki farklı duyarlılıklardan kaynaklanmıştır.

Laiklik konusunda İYİ Parti ile CHP’nin yan yana durma sorunu yok. Ama Kürt Meselesi ve HDP ile ilişkiler konusunda gerilim halen devam etmektedir. Ama bu mesele aynı zamanda CHP ve İyi Parti’nin içinde de farklı tepkilere yol açabilmektedir.

Laiklik anlayışı bakımından CHP’nin en azından liderlik ve merkez yönetiminin yaklaşımı bakımından epeyce yumuşadığı açık bir gerçek. Nitekim CHP’nin SP, DEVA ve Gelecek Partisi ile aynı ittifakta yer alması bu sayede olabilmektedir.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı ilan edildikten sonra son grup konuşmasında İttifak’ın diğer parti liderlerini tek tek alkışlatması ve kullandığı sözler, yıllar önce CHP seçmeni tarafı tarafından pek kabul görecek sözler değildi.

Ne Karamollaoğlu’nu bilge adam olarak ne de Akşener’i ülkücü damarı tuttu şeklindeki alkış alan sözlerinin eskiden sempatik bulunması mümkün değildi. Kılıçdaroğlu’nun İttifak liderlerini seçmene böyle lanse etmesi, tabana yönelik yumuşama mesajıdır. Hem kendi hem de diğer parti seçmenlerine yöneliktir bu.

Aynı şekilde İttifak partileri liderlerinden de CHP ve Kılıçdaroğlu’na yönelik pozitif mesajlar aynı amaca yöneliktir. Altılı Masa veya Millet İttifakının en zor aşması gereken eşik, Kürt Meselesinde ve İYİ Parti ile aşılması gereken eşiktir.

Her ne kadar Kılıçdaroğlu, Akşener’in “ülkücü” özelliğini pozitif bir özellik olarak öne çıkarsa da, bu aynı zamanda İttifak’ın genişlemesini zorlayan ideolojik bagaj.

Bu kritik önemdeki sıkıntının çözülmesi zor ama, çözüldüğü takdirde hem Saray iktidarını devirecek bir muhalefet genişlemesi sağlayacak hem de seçmen düzeyindeki gerilimleri az da olsa düşürebilecektir.

Bursaspor ile Amedspor maçında yaşananlara bakınca, istendiği zaman bu duyarlılık ve gerilimin ne kadar kolay kaşınabileceğini/alevlendirilebileceğini göstermektedir.