İttifak tartışmaları şöyle kenarda dursun Cumhurbaşkanlığı seçimi kadar merak edilen en önemli konu belli.

O da milletvekili aday listelerinde kimlerin olacağı

AK Parti’de başvurular tamamlanırken aday adayları “temayül” denilen eğilim yoklamasıyla kendi teşkilatlarının karşısına çıktı. Sonuçlar ne kadar sağlıklı bilinmez ama partide bu yöntemin ciddi karşılığı var.

İYİ Parti ve CHP’de başvurular son bulduktan sonra liste net bir şekilde ortaya çıkacak. Yani göreve talip olanlar belli olacak!

Dilerseniz bugün CHP’nin en güçlü olduğu il olan İzmir’deki dengelere mercek tutalım.

İzmir’in TBMM’ye göndereceği milletvekili sayısı son düzenlemeyle 28’e çıkmış durumda. Şu anda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP’nin kentte, İYİ Parti'ye geçen Aytun Çıray ve Tacettin Bayır'ı saymazsak 12 milletvekili bulunuyor. Aralarında başvuru yapmayacak, yeni dönemde görev talep etmeyecek ya da daha amiyane bir tabirle üzeri çizilecek isimler var. Çünkü “erken genel seçim” nedeniyle parti önseçim yapmayacak. Bu da genel başkanın elinin oldukça kuvvetli olması anlamına geliyor.

Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkan seçildiği kurultayın ardından parti MYK’sı ve PM yapısı da değişti. Aktörlerin gücü, dengeler, öne çıkan isimler farklılaştı! Tüm bunlar milletvekili aday listesinin şekillenmesinde ciddi rol oynayacak.

Bu arada kentte her seçim döneminde tartışılan bir konu daha olur. Bu konu yine gündeme geliyor.

Nedir?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun tavrının ne olacağı…

Başkan, herkesin bildiği gibi bir isim “havuzu” oluşturup son kurultayda “bunlar İzmir’i temsil edebilir” diyerek bir liste yapmıştı. CHP’nin yeni İl Başkanı Deniz Yücel ile birlikte bu isimlerden “öne çıkanları” önerdi. Kimleri önerdi, önerilerin ne kadarı kabul oldu ayrıntıya girmeye gerek yok. Çünkü bu konu çok tartışıldı.

O halde yeni yol haritası nasıl olacak? Başkan, liderine kimleri önerecek?

Öncelikle şunu söylemek gerekirse kendisiyle yaptığım görüşmeden ve siyasi hamlelerinden çıkardığım bilgilere göre Kocaoğlu’nun aklında “belirginleşmiş, netleşmiş” bir isim yok!

Zaten kendisine “aday olmak istiyorum, ne düşünüyorsunuz” diyenlere “hayırlı olsun, elimden gelen desteği veririm” diyor.

İsim yok ama kavramlar, ilkeler var.

Bunlar da net!

Birincisi, parti örgütleriyle barışık, kavgadan uzak, ayrıştırmayan birleştirici bir isim olacak.

İkincisi, partide sevilen, değer gören, sözüne güvenilen, örgüt deneyimi yüksek olacak.

Üçüncüsü, parti içinde ya da dışında şaibeye, ranta, paraya-pula bulaşmamış, adı kirli işlerle anılmamış noktada durulacak.

Dördüncüsü, İzmir’i yakından tanıyacak, 14 yılda başta Büyükşehir olmak üzere ilçe belediyelerinin yaptıklarını iyi bilecek. Gerektiğinde muhalefetin saldırılarına karşı siyasi kalkan olacak.

Beşincisi, partinin kararlarını, genel merkezin tavrını, üst yönetimlerin önerilerini kamuoyunda tartışmaya açmayacak. Ve “kavgalı ev” görüntüsünden uzak duracak.

Ve son olarak, bölgesel dengeleri-yerel argümanları çok iyi bilecek. İçinden çıktığı kitlenin hakkını savunacak. Kısaca çiftçi girip sanayici olarak çıkmak için çalışmayacak.

Peki bu kadar ilke ve maddeye uygun isim var mı? Hiç kimsenin defosu yok mu? Herkes sütten çıkmış ak kaşık mı?

“O kadar kusur kadı kızında da bulunur” denilemeyecek mi?

Bu soruların ne kadarının yanıt bulduğu listeler açıklandığında ortaya çıkacak.

Herkesin bildiği gibi Başkan Kocaoğlu’na muhalif ciddi bir genel merkez örgütlenmesi ve milletvekili listesi var. Bu durum zaten kendisini çeşitli olaylarla gösterdi. Bunların aktörleri de belli!

Cumhurbaşkanlığı seçimini “köprüden önce son çıkış” olarak gören CHP’nin belediye başkanlarına da çok önemli görevler düşüyor. Bu durum sadece siyasi olarak TBMM’de görev alanların ya da parti üst yönetiminin meselesi değil.

Kocaoğlu görevde bulunduğu sürece Türkiye’ye örnek olan kırsal kalkınma hamlelerine imza attı. Süt projesi model oldu. Üreticiye balık vermek yerine tutmayı öğretti. Bugün İzmir’de kooperatiflere, kırsal kalkınmaya verilen destek 1 milyar TL’ye, eski parayla 1 katrilyona ulaştı.  Ve 14 yılda ekibiyle birlikte kentin geleceğine yönelik ulaşımda, kentsel dönüşümde, çevre yatırımlarında çok önemli işlere imza attı.

Elbette söz söyleme hakkı, talep sunma önceliği var!

Bu yüzden genel başkana isimler yerine model tarifleri yapacak. Ve o modele uygun insanlar bu gömlekleri giyecek. 

Hiç mi isim düşünmüyor?

Elbette çok var.

Peki kimler?

Onlar da kendisini çok iyi biliyor…