Kına gecesi... Halkımızın bir gelenekseli...

Vaz geçilmezi , duygulandıranı , ağlatanı.

Geçenin... formatının özü de,

“Yüksek Yüksek Tepeler” türküsü.

Hele de Candan Erçetin’in... o titrek muhteşem söyleyişi ile.

Elazığ yöresinin de... “Çayda Çıra” türküsü ve oyunu.

***

Malkara’nın bir köyündendi , Zeynep.

16 yaşında.

Ali... başka köydendi. Bir düğünde Zeynep’i gördü, çok beğendi.

Ertesi gün dünürcü gönderdi...istedi.

Verdiler Zeynep’i... Ali’ye.

Hemen de düğün yaptılar.

Köyleri biribirinden çok uzaktı: 3 gün

3 gecelik yol...

Ailesi... 7 yıl göremedi kızlarını.

Yüreği... bu hasrete dayanamadı Zeynep’in.

Evleri köyün tepesindeydi.

Evinin bahçesinde... kendi yaktığı türküyü söyler söyler... özlem giderirdi ;

* Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar,

* Aşrı Aşrı memlekete kız vermesinler.

* Annesinin bir tanesini hor görmesinler.

* Uçanda kuşlara malum olsun

ben annemi özledim.

* Hem annemi hem babamı,

ben köyümü özledim.

.....

Zeynep bu türküyü söyledikçe ,

için için... yanardı.

Kocasının da... sevgisi azalmış, horlamaya ve eziyete başlamıştı.

Bu , daha da bunalıma itti onu.

Hastalandı... kalkamaz oldu.

Kocası çaresiz anne babasına , haber verdi.

6 gece 6 gündüz... yoldan geldiler.

Zeynep yatalak olmuştu... artık.

Anne babasına... türküsünü söylemeye başladı.

Anne... fenalık geçirdi.

Kadınlar... ağlamaya başladı.

Zeynep hasretini giderdi de ,

İyileşemez oldu... öldü !

Türk Halk Müziği ve Oyunları...

Kitabından editör Erkan Ceylan’ın

alıntısından da... faydalandığımız bi

öyküydü bu.

Kına geceleri... özellikle köylerimizde yaygındır.

Hatta sosyeteye bile... yayıldı da şimdi,

Bir sorun vardı ki... bazan,

Gelinler... ağlamayı unuturdu !

***

Kesre... İzmir’in Menderes İlçesi Özdere’sinin... bir mahallesi de,

Köy döneminin... geleneklerini yaşatıyor... halen de.

Dün... 1 Eylül Dünya Barış günü sabahı...

Büyükçe bir konvoyla... Özdere limanına geldiler.

Deniz kenarında... gelini sandalyeye oturttular.

Oteldeki turistlerle biz de dahil , etrafını çevirdiler.

Sağdıç... bir leğene denizden su doldurdu.

Gelinin bir terlik gibi... kına yakılmış ayaklarını ,

Damat... bir güzel yıkadı yıkadı !

Davul zurna... çalarken,

Herkes oyun... oynarken,

Gelin... ayaklarını denizde durularlarken,

Gençler... giysileriyle ile denize dalarken,

Biz de... fotoğraflarken.

***

Kadına gösterilen... büyük saygı.

Tıpkı... Eski Türkler’deki gibi.

Çünkü ,

Kadınlar... Atatürk döneminde

saygın statülerine yine dönmüştü de.

***

700 yıl önce yaşamış... Orta Çağın en büyük Arap seyyahı... İbn Battuta ,

Orta Asya’yı, Çin’i, Hindistan’ı dolaşmıştı... 25 yıl bir süreyle.

Şöyle yazmış Seyahatnamesinde...

“ Burada bir hale şahit oldum ki...

oda, Türklerin kadınlara gösterdiği hürmetti.

Burada kadınların hürmeti ve derecesi...

Erkeklerden daha üstündür. “

Hele de,

Arap Seyyah... söylüyorsa !