Tayfun MARO
Kente karşı işlenmiş sürdürülebilir suçlar
14 Mart 2022 Pazartesi

Ne zamandır yazmak istiyordum. Nihayet sıra geldi…

“Kent suçları” başlığı altında kategorize edilen suçları adeta yeni suç kataloğu gibi sunan ve üst aklı çağrıştıran anlayışı tedirgin edici buluyorum.

Bu şekilde kategorize edilerek suç alanının sınırlanması,daraltılması akla başka ihtimalleri getiriyor. Mesela, o listeye girmeyen suçlar ne olacak?

Koca bir şehir suç anıtına dönüşmüşken, vitrine çıkarılacak kıvamdaki kent suçlarıyla gündem yaratmak ve görkemli bir gösteri kıvamında muhalefet sergilemek bana inandırıcı gelmiyor.

Şehrin yüzyıldır başına gelenleri, ezberleri bozmadıkça anlamak mümkün değil.

“Eski” dediklerimizin aslında tarihsel miras olduğunun ayırdına varmak için yüzyıl geçmesi gerekiyormuş.

Ancak son yıllarda, eski olanın itibarını iade etmek için bir irade oluşmaya başladı.Bu iyi bir gelişme; nasıl bir şehirde yaşamak istediğimize dair zihin açıcı etki yapabiliyor.

Ne var ki, 5 bin yılı kesintisiz, 8500 yıllık geçmişe sahip olan İzmir, dün kurulmuş gibi duruyor. Adeta suçüstü yakalanmış bir şehir…

Fakat asıl üzerinde durulması gereken, kente karşı değil, insana karşı işlenmiş ve işlenmekte olan suçlardır. Kent yoksulluğu, küreselleşen sistemin yarattığı yeni sosyolojinin ahvalidir.

Metropolleşen kentlerde yoksulluk ve işsizlik nedeniyle sistem dışına itilenlerin sayısı, devletin hibe ekonomisiyle kontrol edebileceği sınırları çoktan aştı. Ne sadaka ne hibe derman olabiliyor.

Yoksulluk, yoksunluk ve çıkışsızlıkla şekillenen sosyal gerçekliğin soğuk yüzü enikonu görünür hale geldi.

Yoksullar bir şekilde hayata tutunmak zorunda. Bu nedenle işlenmiş suçların vebali kimindir, bunun üzerinde düşünmek lazım.

Kente karşı muktedirlerin işlediği suçlara gelince; ona,“kalkınma, gelişme” falandeniyor. Yani, dokunulmazlık söz konusu...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 15 Mart 2022 Salı 23:39

Banu Avar''ın "İstanbul''un İşgali(16 Mart 1920) adlı videosunu youtube''dan toplumsal mutabakat adına izlemenizi tavsiye ederim.

Yorumu oyla      3      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Emek kutsaldır çünkü...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva