CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Cumhuriyet gazetesiyle yaptığı söyleşide, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için öyle sözler sarf etmiş ki kavgada söylenmez!

"Tayyip Erdoğan ve Kenan Evren arasında hiçbir fark yok"

İkisinin arasında hiçbir fark yok diyor ama verdiği örnekler hiç de öyle söylemiyor.

“İkisinin arasında hiçbir fark yok. Onun sıkıyönetim mahkemeleri vardı, bunun özel mahkemeleri var. O bütün yargıyı kontrol edemiyordu, bu bütün yargıyı kontrol ediyor. O da üniversiteden hocaları attı, bu da üniversiteden hocaları attı. Sanatın düşmanı. Onlar da gazetecileri hapse atıyorlardı, bunlar da atıyorlar. Aralarında hiçbir fark yok. Bu dönemde de işkence var, o dönemde de vardı.”

Buraya kadar tamam da,

“Onun döneminde görevlerine son verilenler, mahkemelere başvurma hakkına sahipti, bu dönemde kimsenin mahkemeye başvurma hakkı yok. O dönemde kolektif suç yoktu, bu dönem daha ağırlaştırılarak kolektif suç oluşturuldu. 12 Eylül döneminde dava dosyalarında bölük pörçük de olsa bir delil vardı. Bu dönemde dosyanın içinde delil olup olmadığına bakılmıyor, bakılıyor yukarıya, “mahkûm et” denilince dosyada delil olsun olmasın mahkûm ediliyor“

Bu kısım ‘daha da beter’ demiyor mu?

Dedim ya bu sözler kavgada dahi söylenmez. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşünün nereye varacağı konusunda bilgiliyiz ancak bu sözlerin varacağı yerin neresi olduğunu konusunda emin değiliz. Yaşayıp göreceğiz…

Varacağı yer demişken ‘Adalet Yürüyüşü’ planlandığı gibi Maltepe’de son bulacakmış. Sonra evli evine köylü köyüne…

Ama adalet arayışları devam edecekmiş. Bu yürüyüşle ‘hafif şöyle bir doğrulan’ toplumun yükselen muhalefetini izlemek bizleri bekliyor. ‘Yapılabilir, edilebilir’lere bakılırsa biçim konusunda henüz netlik yok...

‘Adalet Yürüyüşü’nü birçok kesimin önemsiyor. Belki de CHP’nin beklentisi üzerinde bir önemseme bu. Ve bir yerlere varmasını bekliyor. Nasıl mümkün olacağını konusunda yürüyüşe destek veren sanatçı Genco Erkal’ın bir de önerisi var.

‘Bu referandumda bir Hayır cephesi oluştu. Orada herkes el ele verdiği için bu sonuç çıkabildi. Bunun devam etmesi için mutlaka demokrasi cephesi kurulması gerekiyor. Selahattin Demirtaş’ın ziyaret edilmesi konusunda oluşan beklentiye kulak vermekte fayda var.”