Neşe ÖNEN
Cennetin tapusu
19 Şubat 2020 Çarşamba

11. yüzyıldan itibaren Katolik Papazları kilise adına para toplamak daha doğru deyişle saf Hiristiyanları kolayca dolandırabilmek için bir yöntem geliştirdiler. Adına “Endüljans” denilen ölümden sonra cennete gitmek için alınan af belgesi ya da “cennetin tapusunu” para karşılığı Hiristiyan dindarlara pazarlamaya başladılar. O zamanki Avrupa’da Hiristiyanlar, cennete gidebilmek için günahlarının ve yaptıkları iyi işlerin çetelelerini tutuyorlardı. Bu iyi işler arasında kiliseye yardım yapmak da vardı. Endüljans belgesi başlangıçta cennete gidebilmek için satılıyordu.

Ancak 16. yüzyıl başında Papazlar, Aziz Petrus adına kilise yaptırmak ve buna maddi kaynak sağlamak bahanesiyle, halktan daha fazla para toplayabilmek için Endüljans belgelerini “günahların bağışlanması karşılığında” satmaya başladılar. Üstelik kiliseye kim ne kadar çok para yardımı yaparsa  o kişininin cennete o kadar çabuk gideceğini iddia ettiler. O zamanki Hiristiyanlık inancına göre hiç kimse direkt cennete gidemiyordu. Arafta bir bekleme süresi vardı. Dolayısıyla kiliseye yapılan bağışlarda kim ne kadar yüklü bağışta bulunursa , o kişinin cennete gitmek için arafta bekleme süresi de o kadar kısa olacaktı. Kısacası, Hiristiyan din adamları kendilerini Tanrı’nın yerine koyuyor, kilise yapmak için yapılan maddi yardımlar karşılığında, cennetin tapusunu veriyorlardı....

Tarihçilerin anlatımına göre, Hristiyan din adamları, Endüljans belegeleri satarak dönemin tüccar ve bankerleri oldular. Buna mukabil, Endüljans belgesi satın alarak cenneti garantileyen bir kimse henüz tarih sahnesinde görünmedi! Neyse ki dönem yeni coğrafi keşiflerin yapıldığı ve sanayi devriminin pıtrak vermeye başladığı yıllardır. Avrupa aydınlanma felsefesinin temelleri atılmaya başlanmıştır. Dinde de Katolik Hiristiyan dünyasının akıl dışı uygulamalarını ve dogmalarını sorgulayan yeni bir reformcu din adamları kuşağı zuhur etmeye başlamıştır. Bunların arasından Marthin Luther adındaki Alman din adamı, kilisenin sattığı Endüljans belgelerinin sahtekarlık olduğunu ve Papazların bu yolla halkı soyduğunu söyleyerek “95 tez” adında bir metin hazırlayarak bunu Wittenberg kilisesinin kapısına asar. Daha sonra bu metni halka vaazlarında da anlatarak bir şekilde kendi reform hareketini başlatmış olur. Luther’i dinleyen halk yavaş yavaş aklın yolunu görerek kandırıldığını anlar ve kiliseye karşı ayaklanır. Buna karşılık Papalık Luther’i yakalayıp ölüme mahkum etmek istese de kilisenin egemenliğinden, baskısından ve kilise adına topladığı vergilerden bunalan prensler Luther’i saklar ve teslim etmezler...

Bundan 500 yıl önce Luther’in başlattığı dinde reform çabaları, Avrupa ve dünya aydınlanması, hümanizm ve insan hakları ile özgürlüklerinin temelini oluşturmuştur. Bugün refah içerisinde yaşayan Batı toplumları, aydınlanma felsefesinin hakim olması neticesinde, her bireyin cenneti ancak kendi bireysel çabaları ile hak edeceğini iddia edip, siyasi yönetimlerin görevinin; bireyin bu amacını gerçekleştirecek toplumsal ve ekonomik düzeni temin etmek ve korumak olduğunu ilan etmişlerdir. İşte demokrasi, bu ilan edilen rejimin adıdır. Darısı cennetin tapusunu arayan tüm toplumların başına!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Şimdi ne olacak?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Yazık olmuş geçen yıllara'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Siyasette yumuşama devrimi mi başlıyor?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İtiraz seven kadınların kenti: İzmir
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva