Dünya’nın başına gelenlerden sonra cahil/okumuş paradoksunun ortaya koyduğu gerçek; Kimin daha cahil olduğu tam bir muamma.

Örtülü gerçek; Kitap yazan ile okuyan arasındaki dayanışma nihayetinde egemen sınıflara hizmet ediyor, mazlumlar böylece çok daha iyi eziliyor; iktisadi tutsaklığın yanı sıra kültürel ezilmişlik...

Acı bilgi; İnsanlık durumu en kötü zamanlarında… Bunu mümkün kılan cehalettir. Ve o cehalet okumuşların eseridir.

Sistemden güzel güzel beslenenlerin cahilleri günah keçisi yapması, mazeret arayışının sonucudur.

“Bir sömürü bir de cehalet olmasa her şey çok güzel olacak!” kafası…

Dünya nimetlerinin paylaşımından ziyade yağmalanmasıdır, Dünya problemlerini içinden çıkılmaz hale getiren.

Sanayi üretiminin yarattığı zenginlik, yanı sıra, 6 milyar kadar yoksul da yaratabilmiştir.

Birincisiyle yetinmeyip ikincisi de yapılan Dünya savaşlarıyla yüz milyondan fazla insan öldürerek kurulan Dünya düzeninde yüzyıldır olan bitenler ve bugün ortaya çıkan sonuçlar gerçek cehaletin karinesidir.

Solda siyaset yapanlar, aydınlar, entelektüeller halkın yobazlığı, cehaletiyle dertlenirken kurtarıcılığa soyunmayı da ihmal etmiyor. Peki, halkların kurtulmuşluğu var mı? Yok!

Geçen yüzyılda, tarihin sonu ilan edilirken kapitalizmin de Dünya sistemi olduğu duyuruldu.

İktidar zümreleri böyle sol muhalefeti nasıl sevmesin!

Öte yanda, solcu elitin hem sistemle başı derde girmiyor hem de muhalifliği kimselere bırakmıyor. Herkes mutlu, memnun…

Muktedirlerin gücüne güç katan yazı bir tahakküm aracı olarak en yüce değerler adına en aşağılık işlevini sürdürüyor.

Binlerce sayfa yazarak yaratılan bilgi hengamesinde kaybolan yoksullar, cehalete sığınıyor. Yoksullukla hemhal cehalet üstüne inşa edilen sosyal alana kapatılan halkların sorgusuz sualsiz itaati benimsemesi, bu sığınma durumunun uzantısıdır.

Ancak, gerçek yürüyor; halkın cehaleti üstünde tepinen muktedirler ve doğal müttefikleri okumuşlar, cehaleti günah keçisi yaparak gidilecek yolun sonuna varmış bulunuyorlar.

Öncelikli sorun, bütün köşeleri tutmuş olan okumuşların sınır tanımaz ahlaksızlığı, vicdansızlığı ve akılsızlığıdır.

Yeryüzünün bu gerçekle yüzleşeceği günler çok uzakta değil.