Bu yazının fotoğrafı…

İnsanın burnunun direğini sızlatıyor…

Çünkü…

Böylesi gözleri nemlendiren tablolara sekiz yıldır hasretiz…

Hoş…

Bu capcanlı kutlama yasaklanmasa da…

En azından iki yıldır…

Pandemi nedeniyle hasret kalacaktık…

***

23 Nisan…

Ne acıdır ki, unutulmaya yüz tutuyor!

Oysa…

Resmi bayramlarımızın en anlamlı en renklisiydi 23 Nisan…

İki adı olan bir milli bayramdı…

Hem “Dünyanın İlk Çocuk Bayramı”ydı…

Hem de…

“Ulusal Egemenlik” gibi onurlu bir kavramı sonsuzluğu taşıyordu

Sekiz yıl önceydi…

Bu ayın ilk haftası içindeydik…

Resmi bayramların statlarda kutlanması tamamen kaldırıldı…

Bunun yerine…

O bayramlar sokaklarda…

Vatandaşlarla iç içe kutlamalarla yaşatılacaktı…

Sözüm ona…

Bizimle yaşıt olanların içinden bi’parça koptu…

Oysa…

Bu “çocuk güzelliği” ile bezenmiş bayramın doğması…

Bir ulusa mal olması…

Sanıldığı kadar kolay hayata geçmemişti…

Bugün olduğu gibi…

O günlerin “istemezükçü”leri de hiç az değildi!

***

101 yıl önce bugün…

Türkiye Büyük Millet Meclisi…

Bu milletin ortaya koyduğu irade ile…

Genç Cumhuriyet’in…

Anayasal devlet organı olarak kuruldu…

Büyük olaydı…

Dünya kıskançlıkla parmak ısırdı…

***

Tarih; 23 Nisan 1921…

Günlerden cumartesi…

Aradan bir yıl geçmiş…

Milletin egemenliğini kendi eline almasının birinci yıl dönümü…

Saruhan vekili Refik Şevket Bey ve İçel vekili Şevki Bey…

Arkadaşlarıyla birlikte…

23 Nisan'ın “milli bayram” ilan edilmesi için…

Kanun teklifi veriyorlar…

İlk Meclis’in sarıklı milletvekillerinden…

Konya Milletvekili Hoca Vehbi Efendi…

O resmi bayrama karşı çıktı…

Gerekçelerini sıraladı…

Ardından…

Tarihe geçen şu sözleri söyledi:

“Milletimiz, milli amacına tam olarak ulaştığı gün yüreğinde gerçek bir bayram yaşatır… Rica ederim, böyle bir kanuna ne ihtiyaç vardır?”

Aslında sarıklı vekil Vehbi Hoca…

Milletin gücünün milli bayramlarla değil…

“İtikatın güçlendirilmesi” ile artacağını ileri sürüyordu…

Bu sözleri duyan…

Kırşehir Milletvekili Yahya Galip Bey…

Vehbi Hoca’ya…

Müthiş bir karşılık verdi…

Sözleri tarihe geçti:

“Bu öyle bir milli bayramdır ki, bunun üzerinde hiçbir bayram düşünülemez... Millet kurtuluş ve mutluluk beratını o gün almıştır… Ve inşallah bu sonsuza kadar devam edecek… Bakın Hoca Efendi Hazretleri, bugünü gökteki melekler bile yüceltiyor, siz neden yüceltmek istemiyorsunuz?”

***

Tartışmalar uzayıp giderken…

Bursa Milletvekili Muhittin Baha Bey…

Gazi Meclis’teki tartışmaya şu sözlerle noktayı koydu:

“22 Nisan'da bize hıyanet etmiş, yüksek halifelik ve saltanat makamına tecavüz etmiş bir adam (Padişah Vahdettin) ve onun takımı vardı… Millet başsızdı… Biz bugünü Milli bayram yapmakla şerefi kendimize almıyoruz… Biz ne yaptık, yapan millettir! 23 Nisan günü, bu milletin, özgür ve bağımsız Anadolu'nun sonsuza kadar millî bir bayramıdır…”

O günün bitiminde…

Oylama yapıldı…

Konya Milletvekili Vehbi Hoca dışında…

23 Nisan'ın Milli bayram olmasına kimse itiraz etmedi…

***

Bi’kez daha hatırlatalım…

O konuşmalar…

23 Nisan’a karşı çıkışlar…

“N’oldu ki, bayram ilan edilsin!” diyenler…

Bir asır önce de vardı!

***

Atatürk, 23 Nisan 1929’da…

O bayramı çocuklara armağan etti…

Türkiye’nin mini mini melekleri…

O tarihten itibaren…

Her 23 Nisan’ı…

“Çocuk Bayramı” olarak kutluyorlar…

Dünyada ilk’tir…

Başka örneği yoktur…

***

Aradan bunca yıl geçti; merak bile edilmiyor…

Çocukların o renkli gösterileri…

Neden tarihin karanlıklarına gömüldü?

Bu törenleri sevmeyene hiç tanık oldunuz mu?

Çocukların danslı / müzikli gösterilerinin kime zararı vardı ki?

***

Bakın mesela…

2005’ten itibaren…

TBMM başkanları…

Cumhurbaşkanları…

Devlet Erkanı…

Düzenli olarak 23 Nisan törenlerine katılmıyor…

2013 yılı gelip çattığında…

Yarım asırlık o bayram ilk kez stadyumlar yerine…

Kültür merkezlerinde kutlanmaya mahkum edildi…

2016’nın 23 Nisanı’nda Kilis’e roketli saldırı oldu; bayram iptal edildi…

Ama aynı gece…

Antalya’da havai fişekli EXPO töreni yapıldı…

2017’deki resepsiyonda…

Müzik olarak ilahiler dinletildi…

Geçen yıl, zaten pandemi nedeniyle törenler yapılmamıştı…

Dahası var…

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda…

Devlet erkânının Anıtkabir’e gitmesi kaldırıldı…

O bayram sabahlarında…

Devlet Baba’yı…

Sadece Gençlik ve Spor Bakanı’nın temsil etmesi yeterli görüldü…

***

Son iki 23 Nisan Bayramı’nın…

Pandemi belasının sebep olduğu sağlık önlemleri nedeniyle…

Tabii ki, tadı tuzu olamazdı…

Ancak…

Statlar çocukların gösterilerine onca yıldır “yasak” olsa da…

Bugün 23 Nisan…

Hayallerimizdeki en cıvıl cıvıl bayram…

İster istemez…

Geçmiş bayramları düşünerek…

Neşe doluyor insan…

Nokta…

Sonsöz: “Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir… Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”