Engin ÖNEN
Belediyelerin ihmal edilen işlevi
3 Mart 2020 Salı

Halka en yakın yönetim birimleri olan belediyeler, literatürde iki temel işlevi ile tanımlanır…

Birincisi hizmettir, ikincisi ise demokrasi…

Ama hem belediye yöneticileri hem de yerel halkın büyük çoğunluğu, belediyeyi sadece “hizmet kurumu” olarak görürler…

Belediyeler, yerel halkın kamusal nitelikteki bazı ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdürler. Bu hizmet işlevidir... Sorumlu oldukları bölgede yerel halkın kentsel yaşam kalitesini artırmak ve yaşamı kolaylaştırmak belediyelerin en temel görevlerinden biridir…

Buna karşılık belediyeler, karar ve uygulamalarında, bu karar ve uygulamalardan doğrudan etkilenecek olanları hesaba katmak ve hatta onları sürece dahil etmek zorundadırlar. Bu da belediyelerin demokrasi işlevidir... Yerel demokrasi, belediyelerin katılımcı ve çoğulcu bir anlayışa sahip olması ile ete kemiğe bürünebilir…

***

Siyaseti ve yerel yönetimleri demokrasiden arındırmak ve sadece hizmete indirgemek, siyasetin temel meselesini de oy verme ve hizmet alma olarak görme anlamına gelecektir. Hizmet ile oy değiş - tokuşu anlamına gelen bir yerel yönetim anlayışı, yurttaşı / hemşehriyi sadece pasif bir tüketiciye indirgemek anlamına gelir…

Pasif yurttaş, daima yöneticilerin tercih ettiği yurttaş, daha doğrusu seçmen olmuştur. Oy ver hizmet al, gerisine karışma…

***

Demokrasiyi sadece sandığa ve oy vermeye indirgeyen siyaset anlayışı, temsili demokrasi ile yetinir. Oysa çağımız temsil açısından demokrasinin kriz yaşadığı bir çağdır ve bunu katılımcılık mekanizmaları ile aşmaya ya da hafifletmeye çalışmaktadır. Bu alanda ilk akla gelen aktörler yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarıdır…

Katılımcı demokrasi, seçim dışında da yurttaşın etkin olmasını öngörür. Üç dört yılda bir oy verme dışında bir rolü olmayan yurttaş, katılımcı demokrasinin aktörü olamaz…

***

AKP’nin “hizmet belediyeciliği” dediği ve İzmirli seçmeni de, kaç seçimdir bunun üzerinden ikna etmeye çalıştığı anlayış, temsili demokrasi anlayışıdır… AKP’nin yerel yönetim anlayışında katılımcılık ve aktif yurttaş yoktur... En somut örnekleri arasında, yeni ilçe oluşumları sırasında Karşıyaka, Bayraklı, Konak ve Karabağlar’ın sınırlarının çizilmesi ile köy ve belde yönetimlerini kaldıran düzenleme sayılabilir…

Yerel yönetim açısından çok önemli olan bu kararlarda yerel halk hiç dikkate alınmamıştır. İlçelerin sınırları masa başında, pergelle ve cetvelle belirlenmiş, yerel halk ve şehrin tarihi / kimliği / belleği ihmal edilmiştir. Belde yönetimleri de hem uluslararası sözleşmeler hem de yerel halkın eğilimleri ihmal edilerek bir kalemde silinmiştir…

***

Peki, AKP’nin hizmet illüzyonuna dayanan ve yurttaşı sadece pasif bir seçmene indirgeyen bu anlayışı karşısında, demokrasi iddiası olan partilerin, katılımcı bir belediyecilik ve güçlü bir yerel demokrasi modeli koyduğunu söyleyebilir miyiz?

Herkes kendi gözlemlerine dayanarak bu soruya yanıt verebilir…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mümtaz TIRAŞ 4 Mart 2020 Çarşamba 10:53

Bazı kentlerimizde vardır.bunlardan Eskışehır sanırım söyleyebiliriz.kent yönetimine katılımı sağlaması acısından ancak bu sembolik bir modelden öteye gidemiyor.cagdas türkiyenin guzel İZMİR,inde böyle bir katilim ve demokrasi kültürünü yaşatmak şöyle dursun alt kimliklerle oynayarak siyasetin üzerinde gölgesini koruyan bu yapılar maaalesef bırakın katılımı ve demokrasiyi rutin işlerini bile yürütmekten yoksun kısır bir anlayışla partinin tüzel kimliğine taban tabana zıt olan çevrelerle birleşerek cetelesmekteler.partinin özellikle çalışan halk kesimler ile arasına duvar örülü memur dar gelirli dışarıda bir avuç züppe ve hokkabazlarla örgüt ele geçiriliyor bizde tribünde seyrediyoruz.sonra iktidar olamıyoruz diye halka kızıyorlar. bizim halkımız arkasına düşecek bir örgüt ve lider görse ölümüne katılır.chp demokratik sol değerlerine sahip çıksa ve tabandan köklü bir program ile değişen dünyanın değişen koşullarına uygun bir kültür oluşturanlar bunuda koşulsuz bir demokratik olgunlukla ve katılımla taçlandırsa bilim eğitim, sağlık,çevre ,insan odakli bir seferberlik ile cumhuriyetimizin ilk yıllarında olduğu gibi çağdaş bir ülke güçlü bir türkiye yaratabiliriz.

Yorumu oyla      3      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri bitmez!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Herkes yer içer hesabı 'Dilber' öder!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva