Tayfun MARO
Araf’tan isyana bir yol gider
8 Şubat 2023 Çarşamba

Tükenişten yok oluşa uzanan insanın ontolojik yazgısı Araf’ta dile geliyor. Doğa karşısında yenik düşen çıkışsızlıkla malul insan, kurduğu uygarlığın kurbanı...

Bir deprem oldu. Önce 15 milyon kadar insan, ardından da bütün ülke depremin altında kaldı.

Doğal felaket… Doğa ile boy ölçüşen insanın başına gelenlere “doğal afet” diyoruz.

Ancak bu afetlerin verebileceği zararı insanlık en aza indirmeyi başardı.

Başarmasına başardı ama “gelişmekte olan ülkeler” kategorisinde anılan ülkeler bu gerçeği kabullenmekte zorlanıyor.

Ülkemde depremlerin öğrettiği fakat yok sayılan bir gerçek; kamu hizmetinde liyakat olmazsa olmaz koşuldur.

Ve bunu sağlamanın yolu, rant ilişkileriyle kamu görevlendirmeleri arasındaki bağı koparmaktan geçiyor.

Yani, kamu hizmetlerinde vurguna ve siyasi parti örgütleriyle bağlantılı çıkar gruplarına engel olmak gerekiyor.

Bunu başaramadığımız için ödenen bedele bakın! Göçük altında kalan ve çıkarılamayan insan sayısı muhtemelen 200 bine yaklaşıyor.

Bu insanlar neyin bedelini ödüyor?

Ne yaparsa depremde binaların çökmeyeceğinin bilgisi insanda var. Ama binalar çöküyor.

Bu bilgiyi kullanmak yerine ölmeyi tercih etmek nasıl izah edilebilir?

Yıkıntılar arasından emekleyerek çıkan mini mini yavruların adına bu kararı kim veriyor?

Acı bilgi; Depremin yol açtığı felaket insanlık suçudur. Ve bu suça herkes bir şekilde iştirak etti.

Yürüyen gerçek; Ne iktidar ne muhalefet sütten çıkmış ak kaşıktır.

Elli yıldır, “paranın en yüce değer” olduğunu keşfeden liberal insan, her şeyi parayla alınır satılır kıldı. Yalan kendini ifade etmenin biricik yolu, para ise en yüce değer, oldu.

İnsanlık nicedir Araf’ta, çıkışsızlığın girdabında, kendi içine katederek hayatla baş etmeye çalışıyor. Bunaltı zamanları.

Büyük bir felaketle kapıları çalan deprem, bu defa, herkesin kafasını kaldırıp olan bitene bakmasına neden oldu. Büyük öfke, bu bakışın getirdiklerindendir.

İsyan duygusu dört bir tarafını saran toplum, yaşadıkları her neyin bedeliyse konuşmak istiyor. Sokaktaki insan, siyasetin diline artık itibar etmiyor.

Baraj duvarlarının ardında yükselen sular henüz görünmüyor olabilir fakat dip dalgası yükselmeye başladı.

Vicdan yitimiyle malul bir çağın belki de sonu geliyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Emek kutsaldır çünkü...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva