Tayfun MARO
Akıl firarda…
26 Mart 2018 Pazartesi

Sosyal gelişmenin çok ağır işleyen süreçlerle gerçekleştiğini bilirdim de ters işleyen dinamikler hiç aklıma gelmemişti.

Gelin görün ki toplum/iktidar ilişkilerinde ortaya çıkan yerli ve milli memleket manzaraları bunun pekâlâ mümkün olabileceğini düşündürüyor. Meğer din dinamikleri, sosyal gelişmeyi tersyüz edebiliyormuş… Veya o gelişme dediğimiz, hiçbir zaman gerçekleşmemiş bir yanılsamadan ibaret…

Seküler toplum çöküyor. Millet, yeryüzünde olan bitenin bilgisine hayli uzak; gerçeğin bilgisiyle arasında yerli, milli, dini barikatlar var; Daha tuhafı, ana muhalefet de bu barikatlara sık sık takılıyor.
Ülke, batı-doğu hattında, garplı kurumları ile şarklı zihniyetinin arasında gerilip kalmış… Toplum, iki arada bir derede, ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Yöneticilerimiz ise Dünya’ya çemkirip duruyor.
Çanakkale’den Afrin’e, yedi düvelden PYD’ye varmak için toplumca nasıl akıl yürütmüş olabiliriz ki hepsi birbirine karıştı…

Hâlbuki seksenli yıllardan itibaren, sınır güvenliğini sağlamak içi devletin bu tür sınır ötesi operasyonları zaman zaman yapmak zorunda kaldığını biliyoruz.

Bölgeye ayar vereyim derken bir yeni Afganistan vakası ile karşı karşıya kalmak da var…

Düşünmek, yazmak, söylemek çok netameli… Suç muğlâk… Kimin ne zaman suçlu sayılacağı belirsiz…Otoriter rejimlerde sınırlar çizilidir, suç tanımlanmıştır. Bizde ise hepsinin ucu açık. Yüksek irade o anda nasıl uygun görüyorsa, gereği yerine getiriliyor. Farklı bir otoriterlik anlayışı…

Demokrasi ile toplum arasına hergün yeni mesafeler giriyor. Demokratik hak ve özgürlüklere adam akıllı yabancılaştık. Devletin bekası için…OHAL koşulları demokrasiyi sınırlıyor ama devleti güçlü kılıyor… Devleti yönetenler böyle düşünüyor. Böyle düşünmeyenler ise terörist falan olabilirler.
Mücahit ve milliyetçi olan ile seküler ve modernist olan arasında derin yarılmalar meydana geliyor. Oysa yeni bir toplumsal mutabakatın zaruretini konuşuyorduk; kopuşun değil…

Bir ucu diyanet diğer ucu hamaset bir asa elinde, Dünya’ya meydan okuyor…

Hariciye bürokrasisi soğuk soğuk terliyor…

İş dünyası hop oturuyor hop kalkıyor…

Bankalar nefesini tutmuş, bekliyor…

Televizyon kanalları kem küm ediyor…

Akiller durmadan saçmalıyor…

Basın enikonu suskun…

Toplum tedirgin…

Hal böyle iken, gelmiş geçmiş en yüksek oy oranlarına gözünü diken Reis, Cumhur ittifakını bu oranlarla tanıştıracağını söylüyor…

Öte yanda, Kılıçdaroğlu ve Akşener; “Sandıkları koruyacağız, seçim güvenliğini sağlayacağız.” diye açıklama yapıyor.

Bu durum, “başımıza gelecekler var…” duygusu uyandırıyor.

Olan biteni düşündükçe insanın aklı karışıyor. Sanki bir üst akıl var ve bir süredir firarda…

 

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Obi 29 Mart 2018 Perşembe 21:36

Bu ülke üst akıllardan çok çekti, genelde o üst akıllar akıl verdikleri ülkeleri bir süre sömürür, işi bittiği zaman da akıl vermeyi bırakırlar ondan sonra da onlardan medet uman o ülkenin ''akillerinin'' bazıları da üst akıl neden bizi bıraktı, yanlız kaldık, bize artık destek olunmuyor diye yakarırlar, bir kısmı da hayatları boyunca mücadele etmedikleri için soluğu yurtdışlarında alıp kolay yolu seçerler. Zaten onları bu ülkeye bağlayan duygusal bir bağ olmadığı için. O yüzden artık hep bize akıl veren birilerini beklemek yerine kendi aklımızı kullansak??

Yorumu oyla      9      5  
Lombak 26 Mart 2018 Pazartesi 17:23

Aman aman o üst akıllardan çok çektik. Umarım ilelebet firarda kalır. 29 Ekim 2014'te Kobaniye Barzani Peşmergelerini PKK sempatizanlarının "biji serok obamaları"yla Türk toprağı üzerinden ulaştıran hükümet, ordumuz sayesinde 18 Mart 2018'de Afrin'i aldı. Darısı Kobani'nin başına diyelim. Suriye sınır hattı tamamen alınıncaya kadar OHAL devam etmeli.

Yorumu oyla      12      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri bitmez!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Herkes yer içer hesabı 'Dilber' öder!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva