Tam 96 yıl 26 gün.

Bu hafta sona eriyor.

23 Nisan 1920’de kurulan Parlamenter Sistem bu hafta son buluyor.

Çünkü TBMM, son kez bu hafta toplanacak…

Ve 24 Haziran akşamı, Türkiye’de doktrinde hiç tartışılmamış benzeri olmayan bir sistem yürürlüğe girecek…

24 Haziran akşamı itibariyle yetkilerin tamamına yakınını bir kişide toplayan ve sadece Türkiye’de uygulanacak olan “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” yürürlüğe girecek.

Ve böylece:

Kuvvetler ayrılığı,

Güven oyu,

Gensoru,

Gibi Demokratik Hukuk Devleti’nin temel kurumları da maziye karışmış olacak.

O halde:

24 Haziran seçimleri asla sıradan ve alışılagelmiş seçimlerden biri değildir. Bu itibarla 96 yıl 26 gün yaşamış sistemin yeniden ihyasını ve inşasını isteyenlerin bu seçimi doğru algılamaları ve doğru yorumlarla karar vermeleri şarttır.

Artık ne parti ve ne de kişiler söz konusu değildir.

Meseleyi sağ ve sol olarak nitelemek, tur hesapları yapmak işin özünü anlamamak demektir.

Konuyu daha açık yazalım:

İki aday vardır:

Sayın İnce ve Sayın Akşener.

Her iki aday da Demokratik Parlamenter Sistemi savunmaktadır.

O halde:

İlk turda herkes dilediği adaya oy verecektir.

Muhtemelen bu iki adaydan biri ikinci tura kalacaktır. İşte o zaman Demokratik Parlamenter Sistem’den yana olanlar yukarda belirttiğim gibi sağ-sol veya kişi vesair hesapları yapmadan ikinci tura kalan adaya destek vereceklerdir. (Bu yazdıklarımın tamamı ilk turda seçim sonuçlanmazsa şartına tabiidir…)

Bütün bunları niçin yazıyorum?

Son günlerde gerek sosyal medyada ve gerekse bazı yorumlarda gördüğüm yanlış değerlendirmelere iştirak etmediğimi ve yanlış olduğunu belirtmek içindir. Burada esas olan 16 Nisan referandumunda tümüyle halkımızın gösterdiği anlayışı daha da güçlendirerek gösterebilmektir.

Özetle:

Bu hafta vaktiyle yani 1920(de ülkemizin 18 yerinde yapılan kongrelerle ve daha sonra bütün illerden gelen temsilcilerle oluşan parlamenter sistem sona erecektir... Bu sebeple 24 Haziran seçimlerini çok geniş bir çerçevede anlamak ve yorumlamak şarttır. Sadece Cumhurbaşkanı veya TBMM üyelerini seçmeyeceğiz... Aynı zaman da “müesses nizam” yani 96 yıl 26 gün sürmüş bir sistemle ilgili de karar vermiş olacağız.

İşin “önemi” de “düğümü” de buradadır…