Büyük Marmara Depremi’nin tartışmasız sembolüydü…

Söyledikleriyle…

Yol göstericiliğiyle…

Korkutmadan…

Önlem almayı O’ndan öğrendiği için…

Deprem’den korkmayan bir nesil büyüttü…

Bu millete…

Gölcük Depremi’nden sonra…

Öyle inandırıcı bilgiler öğretti ki…

Hala O’nun sözleri Atasözü gibi aklımızda…

Türkiye’nin dört bir yanını dolaştı…

Okullara, belediyelere hatta çocuk yuvalarına gitti…

Deprem anında nasıl davranılacağını uygulamalı olarak gösterdi…

Hani, bugün bile…

Aklımızdan hiç çıkmayan…

“Çök… Kapan… Tutun…”

O’nun sayesinde dilimize ve hareketlerimize yansımıştı…

Anaokullarında bile uygulamalı ders olmuştu anlattıkları…

Mesela bize şunu öğretmişti…

Pamuk gibi bembeyaz saçlı “Deprem Dede”…

Usul usul…

Kafamızda sopayla vurmadan bize şunu ezberletti:

“Unutmayın deprem öldürmez, binalar öldürür…”

Prof. Dr. Mete Işıkara’yı, saygıyla, minnetle anarken…

Geçtiğimiz hafta içinde “SonSöz TV”nin canlı yayın konuğu…

CHP İzmir Milletvekili ve…

Deprem Meclis Araştırma Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır…

“Deprem Dede”nin o altın sözüne…

Şahane bir ek yaptı…

Aynen şöyle:

“Aslında akıl ve bilimden yoksun, insani erdemlerini yitirmiş yöneticilerin varlığı öldürüyor hepimizi ne yazık ki… Dolayısıyla biz yine liyakatla, akıl ve bilimin yol göstericiliğinde bilimi öne çıkaran bir kamu iradesi ile bu doğa olayının etkilerini en aza indirmek imkanına sahibiz… Üstelik, bunu yapmak elimizde…”

***

Özellikle şu sırada…

30’lu yaşlarını sürenler…

(Çeyrek asır önce mini miniciktiler…)

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’yı hiç unutmadılar…

Zaten…

Unutmaları da imkansız…

Deprem gibi…

İliklerimize kadar işleyen ve…

Ve zaman vuracağı bile olmayan bir doğa olayını…

Bu güzel ülkenin güzel insanlarına…

Öylesine şahane ve şirin örneklerle anlattı ki…

Hiç birimizin aklından çıkmıyor…

Doğrudur…

Türkiye, O’nu…

Marmara Depremi gibi…

Son derece yıkıcı…

Kahreden bir depremden sonra tanıdı…

Sonra n’oldu?

O’nu çok sevdik…

Bi’anda evimizin…

Yaşını, başını almış…

Her şeyi “bilen” bir büyük baba gibi kalbimize yerleşti…

Daha ileri gidelim…

17 Ağustos Marmara Depremi’nin yarattığı acıların gölgesinde…

Gülümseyerek kendini hatırlatan…

Özel bir kimlikti…

***

Bugüne dönelim, izninizle…

Ama…

Dünü hiç unutmadan!

***

Şimdi, şaşırma zamanı…

Uykularımız bölünüyor ama yine aklımızdan çıkmıyor…

Neredeyse 14 gün geride kaldı…

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve…

10 şehrimize felaketi yaşatan…

7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem nedeniyle…

Binlerce vatandaşımızı kaybettik…

Hatay da o depremden müthiş etkilendi…

Veee…

Hatay Depremi’nin yıllar önce…

“Geliyorum…” dediğini…

İlk seslendiren ve Devlet baba’yı uyaran kim oldu dersiniz?

Şaşırmayın!

O bilim adamı…

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’dan başkası değildi…

Türkiye’nin…

Tartışmasız gönülden inandığı “Işıkara Hoca”…

Tam 12 yıl önce…

Adana’daki bir panelde…

Kelimesi kelimesine aynen şöyle demiş:

“Hatay’da da uzun bir süredir deprem yok... Özellikle 7’nin üzerinde deprem yok ama geriye baktığınız zaman Hatay’da 7’nin üzerinde depremler olmuş… Hatta Hatay’a gidip Hataylı’larla konuşursanız, onlar, (Hatay, bir-iki kez yerle bir olmuş… Yerin altına göçmüş) diye ifade ederler… Hatay’da olabilecek bir deprem Adana’yı da, Mersin’i de Gaziantep’i de etkileyecek... Kocaeli nasıl geniş alanı etkilediyse, burada aynı şekilde etkileyebilir... Bu gerçeği bilip korkmak yerine, tedbir almak gerekiyor…”

***

Bitiriyoruz…

Bu sözlerin sahibi Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara…

Yıllarca…

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi…

Deprem Araştırma Enstitüsü’nü yönetti…

10 yıl önce aramızdan ayrıldığında…

Kızılay Derneği Başkan Başdanışmanı’ydı…

O’nu hiç unutmayacağız…

Nokta…

Hamiş: Cenaze namazını kıldıran imam bile onu, “Deprem gibi soğuk ve korkutucu bir olayı, dede gibi sıcak bir unsurla birleştirebilen tek insan” olarak tanımladı…

Sonsöz: “Depremi tahmin edemezsiniz ancak önlem alabilirsiniz… / Anonim…”