Nedim ATİLLA
'Sana söyleyemediğim şeyleri, piyanoma söylüyorum'
26 Kasım 2022 Cumartesi

Chopin hep böyleydi. Kendisine gösterilen sevgiye, alınyazısının mutluluklarına sadece bir an ilgi gösterir, sonra da herhangi bir kimsenin beceriksizliğine ya da gerçek hayatı dolduran ufak tefek aykırılıklara günlerce, haftalarca üzülürdü.

İşin tuhafı, gerçek bir acı onu önemsiz bir acı kadar kırmazdı. Onda acının niteliğini araştırdıktan sonra üzülmek gücü yok gibiydi. Coşkularının derinliği bu yüzdendi, o coşkuları meydana getiren şeylerle hiç mi hiç ilgili değildi.

Sağlığının o acıklı durumunu sorarsanız, onu gerçek bir tehlike belirdiği vakit yiğitçe kabullenir, anlaşılmaz birtakım rahatsızlıklar biçimini aldığı vakit de büyük bir üzüntüyle karşılardı. Sinir sistemi çokça gelişmiş bütün insanların alınyazısı ve hikâyesidir bu. (Salah Birsel)

***

23 Kasım akşamı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Piyanist Emre Şen’i mükemmel yorumu ve vurguları ile dinlerken aklımda müzik dünyasının en duygusal ve romantik kimliklerinden biri olan Chopin’i düşünüyorum. Daha önce İdil Biret ve Gülsin Onay yorumlarını dinlediğim 2. Piyano Konçertosu’nu Emre Şen çalarken, Chopin’in ruhundaki esintiler sanki salonun her yerini dolduruyormuş gibi hissediyorum.

***

"Korkunç bir mektuptu bu. Acı tutkular, uzun süre bastırılmış bir sabırsızlık, birbiriyle çelişen duygular hep birden ortaya dökülüyordu. Üzerinde durulacak, ilgi çekici bir durumdu bu, ama Chopin’le ilgili oluşu insana acı veriyordu."

George Sand ile Chopin, en son 1848 martında, Paris’te, Madame Marliani’nin kapısında karşılaştılar. Konuşmaları birer kelimeyi geçmedi:

-           “Nasılsınız?”

-           “İyiyim.”

Ondan sonra birbirlerini bir daha görmediler. Büyük aşk sona ermişti.

*

Yıllar önce İzmir’den bir grup arkadaşla yapacağımız Katalonya gezisine gruptan 3 gün önce gitmiştim. Barselona’dan bindiğim feribot Mayorka Adası'na giderken, turizmin yarattığı bozukluklardan illallah demiş ada halkının ruh halini daha geminin içinde anlıyorum. Zaten sadece bir gece kalıp döneceğim. Adaya gidişimin tek nedeni var: Frédéric Chopin’in sevgilisi George Sand ile 1838/39 kışını geçirdiği, güzeller güzeli Valldemossa köyündeki manastırı ziyaret etmek. Sand’in de ‘A Winter in Majorca’ kitabını yazdığı mekân... Şimdi müze olmuş; edebiyat ve müzik meraklıları iki büyük sanatçının doruklarda yaşadığı aşka tanıklık etmiş duvarlara bakıyor ziyaretçiler. Zamanın ruhunu yakalamak için enteresan bir yerdi.

'Sana söyleyemediğim şeyleri, piyanoma söylüyorum.' diyen incelikli bir besteci ve bugün de romanlarındaki güçlü kadın karakterleri ve kadın erkek ilişkileri üzerine yazdıklarıyla dersler vermeye devam eden enteresan bir kadın Sand… Benzersiz bir ilişki yani.

Açıkçası Emre Şen’i bir kez daha dinlemek isterim bu eserde… İki hafta önce Çukurova Senfoni’de aynı eserde beraber sahne aldıkları İbrahim Yazıcı’nın konserden sonra dediği gibi, “Chopin’i Emre kadar güzel çalan dünyada azdır. O an ne hissediyorsa o kadarını anlatarak, sulandırmadan, alkış kaygısı taşımadan, yalın, içten ve samimi bir dille…”

***

Gecenin ikinci yarısında ise Prokofiev'in 1. Senfoni'si ve Rossini'nin La Gazza Ladra (Hırsız Saksağan) Uvertütü, şef Tulio G. Varas yönetiminde orkestramız tarafından seslendirildi. Rossini ve Hırsız Saksağan başlı başına bir yazı ve yorum gerektiren bir operadır ve aslında son derece siyasidir. Bir boş vaktimizde yazarız.

Özetlersek bu ayki Olten Filarmoni konseri de, yine iyi geldi, şifa oldu ruhlarımıza… Sonsuz teşekkürler.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
80’lik güzeller zamana nasıl ‘dur’ dediler?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
En popüler üçüncü içecek
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva