Dudaktan çıkan söz...

Bumerang gibi geri dönüp, sahibini darmadağın ediyor...

Mesela...

Şu cümlenin sahibesi...

“Önümüzdeki yerel seçimlerde İYİ Parti olarak elbette kendi kadrolarımızla milletimizin huzuruna çıkacağız... Tüm siyasi partilere açık ve net bir çağrıda bulunuyorum... Gelin hep birlikte; ayrı ayrı seçimlere girelim...”

Bu saatten itibaren ne yaparsa yapsın...

Çaresiz vaka…

Dönüşü var mı?

Var tabii; yeter ki iste...

Mesela...

CHP Lideri Özgür Özel, olacakları fark etti...

O kurşun gibi ağır; son derece iddialı sözlerin kahramanı...

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e...

Şöyle seslendi:

“Ablacığım, 81 ilde yerel seçimlere tek başına girme kararına saygılıyız... Bu kararı tekrar gözden geçirmek ister misiniz?”

Bu yeni bir işbirliği kapısının anahtarıydı...

Akşener…

CHP’nin genç liderine kapıları kapatmadı; bi’de söz verdi:

“Bu öneriyi Genel İdare Kurulu’na sunacağım... Geçmişte (Masaya otur veya kalk) diyen de o kuruldu... O yüzden GİK ne derse onu yapacağım...”

Ve bomba patladı...

İYİ Parti Genel İdare Kurulu’ndan...

CHP ile işbirliği teklifine (35’e 14) "hayır" kararı çıktı:

Yani...

Bu karara göre...

Yukardan melekler inse...

İYİ Parti yerel seçimlere kendi adaylarıyla girecek...

Koca GİK…

Bu saatten sonra kararını neden değiştirsin?

Çaresi neredeyse imkansız...

Zaten...

Bu nedenle bizim milletin en etkili...

Özlü sözleri arasında yerine almıştır o ifade:

“Öfkeyle kalkan zararla oturur!”

***

Meral Akşener yüzünden…

Dileriz, İYİ Parti zarar görmez...

Neden böyle diyoruz?

İYİ Parti İttifak’tan vazgeçerse sıkıntı yaşar…

Nitekim…

Beş yıl önce…

Partisinin yerel seçimde topladığı oy…

“3 milyon” bile değil…

Yerel sandığındaki oy oranı “% 7,30”…

Ne kazanmış?

Toplam; “19 ilçe ile 6 belde”…

Şimdi diyeceksiniz ki…

“Hiç yerel yarışına girmeseymiş, daha iyi olurmuş!”

Haklısınız…

***

CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel…

Elini uzattı İYİ Parti’ye…

Yapmayabilirdi de…

İYİ Parti’nin Genel İdare Kurulu…

Kendi Genel Başkanı’na “Unut o beraberliği” diyorsa…

Bu işte bir sıkıntı var demektir!

Bi’sorun bakalım…

İYİ Parti’nin ağırlıklı İl ve İlçe başkanlarına:

“CHP ile yerel seçimde koalisyon istiyor musunuz, istemiyor musunuz?”

Koro halinde size diyecekler ki:

“Sakın ha, İstanbul ve Ankara kaybedilirse tek sorumlu İYİ Parti olur; kendimizi asla anlatamayız!”

***

Çok önemli bir ayrıntı daha var…

İYİ Parti’nin lideri Akşener…

Geçen hafta meclis grup toplantısında şöyle deyiverdi:

“Özellikle büyük şehirlerimizde ulaşım hizmetlerinin başarısından söz etmek mümkün değil…”

Nereleri kast ediyor?

Bildiniz!

İzmir, İstanbul ve Ankara…

Olabilir…

Eleştirmek de güzel bi’şi ama…

Aynı Akşener…

11 ay önce…

(6 Ocak 2023)

İstanbul’da…

Dudullu-Bostancı Metro Hattı’nın açılış töreninde…

Birlikte metroya bindiği Kılıçdaroğlu’na…

Beğenisini şöyle dile getirmişti:

“Çok güzel Paris’tekiler gibi…”

E, pes yani…

***

İYİ Parti’nin son grup toplantısından…

Bilmeceden farksız…

Bir ayrıntı daha…

Aslında “pişmanlık” ifadesi olarak değerlendirilen…

“Şimdiki aklım olsa Altılı Masa’ya dönmezdim!”

Yakınmasından…

Sayın Genel Başkan’ın vazgeçmesinde yarar var…

Hatta…

100 yıl önce Devlet kuran CHP de…

Adıyla aslanlar gibi örtüşen “Ağır Abi” hüviyetiyle…

Artık bu saatten sonra…

“Naz/niyaz” dinleme alışkanlığını bi’kenara bırakarak…

Çocuklar gibi…

“Ver benim bilyelerimi ben artık oynamıyorum!”

Diyenlere…

Ajda Pekkan’ın…

“Kapı açık, arkanı dön ve çık!” şarkısını…

Bi’zahmet hatırlatmalıdır…

***

Bitiriyoruz…

CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel…

Su katılmamış bir Egeli’dir…

Baktım…

Kırılma / bükülme / üzülme / alınma yaşanmasın diye…

Zarafet örneği…

Alttan alarak…

Gülümseyerek siyaset yapıyor…

Hepsinden önemlisi…

İYİ Parti ile “ipleri koparmak” istemiyor…

O ipler koparsa…

Türkiye’de siyasetin rotasından çıkmasından korkuyor…

İyi de…

Bu naz nereye kadar?

Nokta…

Hamiş: “Ecevit çiftinin partisi DSP’nin son genel başkanı Önder Aksakal, bunca yıldan sonra Cumhur İttifakı’na katıldı… Samimi gerekçesini de bizim SonSöz TV’de şöyle dile getirmişti: “DSP’nin yasal imkanı kullanması en doğal hakkıdır…” Benim yorumum: “Arzular Şelale…”

Sonsöz: “Başkalarının yolunda yürüyenler, ayak izi bırakamazlar… / S. L. Braundon…”