Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Bilim Kurulu Üyesi de olan Sözbilir, AA muhabirine, Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos ve 27 Ekim'de meydana gelen 6,1'lik depremlerin ardından bölgede bilimsel çalışma yürüttüklerini hatırlattı.
"Depremlerin sayısı azaldı"
Sözbilir, bu dönemde farklı büyüklük ve özellikteki "deprem fırtınası"nın günlerce sürdüğünü aktararak, "O ana şokları değerlendirdiğimizde aslında birbirini tetikleyecek şekilde depremlerin Güneydoğu'ya doğru aktarıldığını görebiliyoruz. Yaklaşık 4 aylık bir süre içinde, bölgede 23 bin civarında bir deprem aktivitesinden bahsedebiliriz. Son 15-20 gün içinde depremin hem büyüklüğünde hem günlük deprem sayısında bir azalma oldu." diye konuştu.
Bölgede depremin ardından çalışmalar yaptıklarını ve daha önce belirlenemeyen çok sayıda ölü fayı tespit ettiklerini aktaran Sözbilir, haritaladıkları ölü fayların önemli kısmının kırıldığını anlattı.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bölgesel anlamda bakıldığında Balıkesir ve Simav çevresinde deprem yoğunluğunun "ölü faylarda" gerçekleştiğini bildirerek, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla şu anda yakın bir zamanda artık bu bölgede bu ölçeklerde bir depremin beklentisi gözlenmiyor. Sındırgı'nın güneyindeki fayların önemli bir bölümü kırılmış oldu. Deprem aktivitesini izlediğimizde günlük deprem aktivitesi 100'ün altına inmiş durumda. Aynı zamanda deprem büyüklüğü de belli bir ölçekte geriye çekilmiş durumda. Dolayısıyla artık bu bölgedeki kısımlarda yeni bir fayın kırılma olasılığının çok yüksek olduğunu değerlendirmiyoruz. Depremler ölü fayın üzerinde zaten gerçekleşiyor. Yaklaşık şu anda 30 kilometreye yakın bir fayın kırıldığını söyleyebiliyoruz. Bizim de zaten çizdiğimiz fayların uzunluğu yaklaşık bu kadardı. Şu aşamada enerji boşalımının büyük bir kısmı gerçekleşti. Dolayısıyla bu bölgede artık yakın bir gelecekte büyük bir depremin olmaması gerekiyor."
"Vatandaşlarımızın panik yapmasını gerektirecek bir durum yok"
Sözbilir, bölgedeki çalışmaların sürdüğünü, AFAD'ın ilk ana şoktan sonra bölgedeki hasar gören evleri boşaltma kararının ikinci ana şok öncesi can kaybını büyük ölçüde önlediğini vurguladı.
Bölgenin AFAD tarafından afete maruz bölge ilan edildiğini anımsatan Sözbilir, "Vatandaşlarımızın bu aşamada artık panik yapmasını gerektirecek bir durum yok. Zaten afet müdahale planı da devrede. Gerekli çalışmalar zaten yapılıyor. Zaten AFAD'ın ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ilgili kurumları bu bölgedeki hasarlı binaları boşaltmış durumda." değerlendirmesinde bulundu.