Ekonomi

Tarımda el fatiha: "Menemen’de kuyu sularına deniz suyu bulaştı"

Yayınlanan raporlar ve yapılan açıklamalar sonrasında Ege Bölgesi topraklarında tarım sulamasının azaldığı ve tarım topraklarında tuz miktarının arttırıldığı belirtildi. Konuyla ilgili olarak EÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bolca açıklamalarda bulundu. Menemen Ovası gibi kıyı bölgelerinde bulunan tarım arazilerinde kuyulardan çekilen sulara deniz suyunun karıştığını belirten Bolca, toprakların bu sebeple daha fazla tuzlandığını söyledi.

Abone Ol

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Geçtiğimiz günlerde Ege Bölgesi’nin pamuk rekoltesi açıklandı. Rekolte sayılarının çok düşmesi ve kritik bir seviyede olması sektörde büyük bir yankı uyandırdı.

Aynı günlerde Amerika Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından Türkiye Pamuk ve Ürünleri Güncellemesi raporu yayımlandı. Raporda Devlet Su İşleri’nin (DSİ) Ege Ovaları’na pamuk yetiştiriciliği için ideal seviyede su veremediği ortaya çıktı.

Bölge topraklarındaki kuraklık ve topraklardaki tuz miktarının artması tarımı olumsuz yönde etkilerken, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bolca tarımdaki susuzluğu Egedesonsöz’e değerlendirdi.

‘DSİ AZ SU VERİYOR VE BUNU ZORUNLULUKTAN YAPIYOR’
Bolca, DSİ’nin su seviyesini düşürmesine yönelik olarak, “Ülkemizdeki su kaynaklarının yüzde 85’i tarımda kullanılıyor. Yüzde 15’i sadece sanayi ve kent yerleşiminde kullanılıyor. DSİ barajlar dolmadığı için haklı olarak az su veriyor. Barajlarda su yok, dolayısıyla buraya az su vermek zorunda. Barajlardaki suların oranı belli. DSİ bunu zorunluluktan yapıyor. Son yıllarda dünyanın dengesi bozuldu. Yağışlar azaldı, insan nüfusu ve sanayi arttı. Artık her ürün sulu tarıma yönelik yapılıyor. Su tüketimi de arttı bu sebeple” dedi.

‘TARIMDA SALMA SULAMA YAPILIYOR, DAMLA SULAMA İLE 4’TE 1’İ KADAR SU KULLANABİLİRSİN’
Tarımda kullanılan suların tarım ürünleri için yetmediğini ve vahşi sulamanın çok fazla olduğuna dikkat çeken Bolca, “Tarımda kullanılan yüzde 85’lik su tarıma yetmiyor. Söke Ovası’nı örnek verelim, salma sulama yapılıyor. Normalde damla sulama ile 4’te 1’i kadar suyla aynı işi yapabilecekken salma sulamayla toprağa zarar veriyorsun” diye konuştu.

‘TOPRAĞA ÇOK SU VERİNCE TUZLANIR VE VERİMSİZ HALE GELİR’
Toprakta artan tuz oranlarına değinen Bolca, “Yağmur suyu gökten düşerken bir bebek gibi saf ve temizdir. Toprakta en kolay çözebildiği madde tuz mineralleridir. Toprağa değdiği an bunu çözer ve bünyesine alır, su tuzlu hale gelir. Biz toprağa çok su verdiğimizde bitki alacağını alır, gerisi buharlaşır ve toprakta suyun içerisindeki tuz kalır. Zamanla toprakta tuzlar birikir ve toprağı verimsiz hale getirir” dedi.

‘MENEMEN’DE TARIM SULARINA DENİZ SUYU KARIŞTI’
Bolca, kıyı bölgelerde bulunan ovalar için önemli bir anekdot aktardı. Kıyı bölgelerde yeraltından çekilen suların deniz suyu karışmasıyla beraber artık tuzlandığını ve toprağı tuzlu hale getirdiğini belirterek, “Menemen ve Söke gibi denize yakın yerlerde toprağın altındaki tatlı suyu çekiyorsunuz. O bölümdeki su seviyesi aşağı düşüyor. Su kendini dengelemek zorunda. Deniz suyu taban suyuna sızıyor. Denizin suyu çok tuzludur. Normal bir suyun yaklaşık 300-400 katı daha tuzludur. Bu sebeple toprağınız daha da tuzlanıyor. Artezyenden bu tuzlu suyu çekerek toprağa veriyorsunuz. Bunu bir de salma sulama ile yapıyorsunuz, suyla birlikte toprağa gelen tuzu da arttırmış oluyorsunuz” dedi.

‘SU KALMAYINCA TARIMDA KANALİZASYON SUYU KULLANILIYOR’
Tarım bölgelerinde kuyu suyunun bile kalmadığını ve bu yüzden çiftçilerin kirli kanal sularını kullandığını belirten Bolca, “Artık kuyularda su kalmadı. Kanallardaki ve kanalizasyondaki pis suyu çekip kullanıyor çiftçiler. Su olmayınca çiftçiler bu yöntemleri kullanıyorlar. Bunu yapmaya mecburlar. Çölde kalsan kirli su bile içersin” ifadelerini kullandı.

‘UZAYA GİTTİĞİMİZ DÖNEMDE DAMLA SULAMA BORUSU YAPMAK KOLAY İŞ’
Damla sulama yöntemine geçilmesi için teşviklerin olması gerektiğini belirten Bolca, “Damla sulama için altyapı gerekiyor. Damlama sulama yapan çiftçilerin ürünlerine destek artması ve özendirilmesi gerekiyor. Damlama sulama boruları eskiyince eritip yine boru yapılabilir. Geri dönüştürülerek bu yapılabilir. Uzaya gittiğimiz şu dönemde plastik boru yapmak kolay bir iş” diye konuştu.

‘TOPRAK ANALİZ YÖNTEMİ DEĞİŞTİRİLMELİ’

Bolca şunları söyledi:

Tarım ve Orman Bakanlığı her yıl çiftçilerden toprak analiz örneği alarak gübre desteği veriyor. Bu analiz çiftçinin verdiği toprak örneğine göre yapılıyor. Bu yöntemin değiştirilmesi gerekiyor. Gübre desteği için toprak analizi istiyor. Çiftçi de laboratuvarda analiz yaptırıyor. Toprak analizi daha farklı bir metotla yapılması gerekiyor. Gritleme yöntemiyle her kilometrede bir toprak örneği alınıp kendisi analiz ettirmesi gerekiyor. Ekstra para harcamaya bile gerek olmadan tuz dağılım haritası oluşturulabilir”