Buse AÇIKALIN/EGEDESONSÖZ- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Temmuz ayında Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi aylık yüzde 3,68, yıllık ise yüzde 34,22 arttı. Aynı dönemde yıllık enflasyon ise yüzde 33,52 olarak kaydedildi.
Çiftçinin ürettiği ürün fiyatlarının artışı ise bu oranın gerisinde kaldı; hatta geçen yılın altında seyreden pek çok ürün olduğu ortaya çıktı.
Üreticinin yaşadığı sıkıntılar ve yaşanan endeks artışının pazara yansıması ile ilgili Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulunan tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Biz tüketici tarafından bakıyoruz ama asıl sorun üretici tarafında. Üretici, girdi maliyetlerinin altında ürün satmak zorunda kaldığı için zarar ediyor. Para kazanamadığında işi bırakıyor. Üretim azaldığında da fiyatlar yükseliyor ve bu durum pazara doğrudan yansıyor” şeklinde konuştu.
“ÜRETİM SIRASINDA KULLANILAN GİRDİLER, ENFLASYONUN ÜZERİNDE ARTIŞ GÖSTERDİ”
Üreticinin en büyük maliyet kalemlerinin enflasyonun da üzerinde artış gösterdiğini belirten Yıldırım, “Temmuz ayı itibarıyla üreticinin üretim sırasında kullandığı girdiler, enflasyonun üzerinde artış gösterdi. Burada en çok artış, hayvan sağlığıyla ilgili veterinerlik hizmetlerinde ve aşı gibi giderlerde görülüyor. Hayvancılıkla uğraşan biri için veterinerlik harcaması yaklaşık yüzde 63,52 oranında artış gösterdi. Bunun şap hastalığı gibi etkenlerden kaynaklanmış olabileceğini de söyleyebiliriz. Şap hastalığının bazı giderleri devlet tarafından karşılansa da yine de hayvancılıkta bu artış oldukça yüksek. Ayrıca yem fiyatlarında da yüzde 37’nin üzerinde bir artış var” dedi.
“ASIL SORUN ÜRETİCİ TARAFINDA”
Üreticinin, girdi maliyetleri altında satış yaptığı için zarar ettiğini söyleyen Yıldırım, “Tüm bu maliyetler, et ve sütün daha pahalı olmasına yol açıyor. Süt fiyatını, devletin belirlediği Ulusal Süt Konseyi tespit ettiği için de üretici zarar ediyor. Yani biz tüketici tarafından bakıyoruz ama asıl sorun üretici tarafında. Üretici, girdi maliyetlerinin altında ürün satmak zorunda kaldığı için zarar ediyor.
“ÜRÜNÜNÜ SATAMAYANLAR ÜCRETSİZ DAĞITMAK ZORUNDA KALDI”
Bu durum bitkisel üretimde de geçerli. Örneğin gübre fiyatları yüzde 50’nin üzerinde artmışken çiftçinin hiçbir ürünü bu oranda değer kazanmadı. Hatta soğan ve patates gibi birçok üründe fiyatlar geriledi. Bu fiyatlar, çiftçinin eline geçen üretici fiyatları. Çiftçi ürününü daha ucuza satmak zorunda kalıyor. Domates ve biber gibi pek çok ürün geçen yılki fiyatlara yakın rakamlardan satıldı. Hatta ürününü satamayıp tarlada kaldığı için ücretsiz dağıtmak zorunda kalanlar bile oldu” şeklinde konuştu.
“YÜKSEK MALİYET, DOĞRUDAN PAZARA YANSIYOR”
Yüksek maliyetli üretimin doğrudan pazara yansıdığını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
“Sonuç olarak üretici, yüksek maliyetle üretim yaptığı halde para kazanamadığında işi bırakıyor. Üretim azaldığında da fiyatlar yükseliyor ve bu durum pazara doğrudan yansıyor”