Ekonomi

Söz ihracatçının... İlk 6 ayı nasıl yorumladılar?

Ege İhracatçılar Birliği(EİB), 2025 yılı ilk 6 ay değerlendirme toplantısı bugün EİB Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu başkanları sektörlerindeki ilk 6 aylık ihracat durumunu değerlendiren konuşmalar yaptı.

Abone Ol

Buse AÇIKALIN/EGEDESONSÖZ- Ege İhracatçılar Birliği(EİB), 2025 yılı ilk 6 ay değerlendirme toplantısı bugün EİB Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Yönetim Kurulu başkanları sektörlerindeki ihracat durumunu değerlendiren konuşmalar gerçekleştirdi.

“ÜLKEMİZ GIDA İHRACATINDA SEKTÖRÜMÜZ LİDER KONUMDA”

Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar Ve Mamulleri Başkan Yardımcısı Haluk Tezcan, konuşmasında “6 aylık rakamlara baktığımızda Türkiye geneli sektör ihracatımız yılın ilk yarısında 6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre %4,6’lık bir artış söz konusu” ifadelerini kullandı.

Tezcan, “2024 yılı hem dünyada hem ülkemizde zorluklarla geçti. 2025’te de bu zorluklar sürüyor.

Ancak yaşanan tüm gelişmeler, üretim ve ihracatın ne kadar hayati olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi.

Ülkemiz gıda ihracatında lider konumda olan sektörümüz adına büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Bu bilinçle, karşılaştığımız sorunları gerek yurt içinde gerekse yurt dışında tüm platformlarda dile getirdik; çözüm önerilerimizi sunduk. Sektörümüzü ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.”

İHRACAT İLK YARIDA 6 MİLYAR DOLAR!

10 yıl önce yıllık 6,7 milyar dolar olan sektör ihracatını 12,6 milyar dolar ile bugün 2 katına çıkarak önemli bir başarıya imza attık. Bu başarı, ülkemizin yaşadığı zorluklar dikkate alındığında sektörümüzün ne denli güçlü olduğunu ortaya koymaktadır.

Yine 6 aylık rakamlara baktığımızda Türkiye geneli sektör ihracatımız yılın ilk yarısında 6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre %4,6’lık bir artış söz konusu.

Ege İhracatçı Birlikleri olarak ise hububat sektöründe 2024 yılı ihracatımız 972 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2025 yılı ilk 6 ayında ihracat rakamımız %14 artışla 572 milyon dolara ulaştı. Yıl sonunda tekrar 1 milyar dolar seviyesini geçeceğimizi öngörüyoruz.

Birliğimiz; bitkisel yağlar, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar, hayvan yemleri ve mamaları, şekercilik ürünleri, baharatlar, gıda müstahzarları ve değirmencilik ürünleri gibi çok sayıda alt sektörü kapsamaktadır.

EN ÇOK İHRACAT BİTKİSEL YAĞLARDA!

En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz alt sektör: Bitkisel Yağlar

Toplam 311 milyon dolarlık ihracatla ilk sırada yer aldı. Geçen yıla göre miktarda %6, değerde %23 artış kaydedildi.

İkinci sırada: Küspeler, hayvan yemleri ve evcil hayvan mamaları

72,8 milyon dolarlık ihracatla ikinci sırada. Bu kalemde değer bazında %4, miktar bazında %12 artış yaşandı.

Evcil hayvan mamaları sektörü dikkat çekici bir ivme yakalamış durumda. Türkiye genelinde yapılan ihracatın %60’ı Birliğimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca sektörde görülen cari açığın, son yıllarda hız kazanan yaş mama yatırımlarıyla azalacağı öngörüyoruz.

Üçüncü sırada: Çikolatalı Şekercilik Ürünleri

Bu alt sektörde miktarda %5 düşüş yaşansa da, değer bazında %27’lik bir artışla 52 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik.

Diğer alt sektörlerimizin ihracat rakamları şu şekildedir:

• Yağlı Tohumlar: 36 milyon dolar

• Hububattan Mamul Ürünler: 31 milyon dolar

• Gıda Müstahzarları: 20 milyon dolar

• Baharatlar: 17 milyon dolar

• Hububat: 12 milyon dolar

• Değirmencilik Ürünleri: 9 milyon dolar

• Şekercilik Mamulleri: 6 milyon dolar

En çok ihracat yaptığımız ilk 5 ülke:

• Cezayir – 110 milyon dolar

• Libya – 49 milyon dolar

• Cibuti – 37 milyon dolar

• Suudi Arabistan – 32 milyon dolar

• Tunus – 25 milyon dolar

Türkiye geneli sektör ihracatında ilk 5 ülke:

Irak, ABD, Suriye, Cezayir ve Suudi Arabistan.

“TÜM ÇİFTÇİLERİMİZE DESTEK BÜYÜK BİR ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR”
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, konuşmasında “Kayısı 0 ile sezona girdik. Durum vahim. 3 dolarlık inciri 7 dolarak çıkardık” şeklinde konuştu.

Işık, yaşanan don olaylarında üreticilerin büyük bir zarara uğradığını belirterek “Bu yıl Mart ve Nisan aylarında yaşanan don, yağmur ve dolu yağışlarında 36 ilimizde üreticilerimiz büyük zararlara uğradılar. Öncelikle kayısı ve üzüm üreticilerimiz olmak üzere tüm çiftçilerimize destek büyük önem arz etmektedir.

Bu amaçla TBMM çatısı altında kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun üretim bölgelerinde yaptığı çalışmaları takdirle izliyoruz. Devletimizin üreticilerimizin ve ürün azlığı nedeniyle tam kapasite çalışamayacak işletmelerimizin yaralarını sarmasını bekliyoruz.”

“İHRACATÇILARIMIZ AÇISINDAN CİDDİ BİR MALİYET BASKISI OLUŞUYOR”

Kur ve enflasyon makasının açılmasının bir maliyet baskısı oluşturduğunu belirten Işık,”Kur ve enflasyon arasındaki makasın açılması, ihracatçılarımız açısından ciddi bir maliyet baskısı oluşturmakta. Döviz kurundaki sınırlı artış, artan iç piyasa maliyetleri karşısında firmalarımızın fiyat rekabetini zayıflatmakta; bu durum özellikle Hindistan, İran ve Özbekistan gibi agresif fiyat politikaları izleyen ülkelerde rekabet gücümüzü zorluyor.

Buna karşın firmalarımız, operasyonel verimliliği artırarak, izlenebilirlik ve gıda güvenliği standartlarında yüksek performans göstererek farklılaşmaya ve fiyat dışı unsurlarla rekabet etmeye odaklanıyor. Ancak, kur-enflasyon dengesinin yapısal şekilde ihracatı destekleyici hale gelmesi, sektörümüzün uzun vadeli gücü açısından son derece önemlidir.

Son dönemde artan faiz oranları, ihracatçılarımızın sermaye erişimini zorlaştırmakta. Bu sebeple; Eximbank başta olmak üzere kamu destekli kredi mekanizmalarının daha erişilebilir hale getirilmesi, faiz oranlarının ihracatçılar için daha makul seviyelere çekilmesi ve özellikle yeşil dönüşüm odaklı teşvikli kredi programlarının artırılması, sektörümüzün talepleri arasında ön sıralarda yer alıyor.”

“KAYISI O İLE SEZONA GİRDİK”

Işık, 2025 yılının ilk 6 ayında Türkiye genelinde 148 ülkeye, 171 bin ton kuru meyve ihracatı gerçekleştirildi. Bunun 110 bin tonu ve 492 milyon dolarlık kısmı Birliğimiz üzerinden yapıldı.

Ürün bazında;

• Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında tonaj %30 azaldı, ancak değer bazında %9’luk artışla 470 milyon dolar gelir elde edildi.

• Kuru incir ihracatında tonajda %3 azalma görülürken, değer bazında %27'lik artışla 330 milyon dolara ulaşıldı.

• Kuru kayısı ihracatı ise miktar bazında %14 artarken, gelir %6 azalarak 357 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

“Kayısı 0 ile sezona girdik. Durum vahim. 3 dolarlık inciri 7 dolarak çıkardık” şeklinde konuştu.

“İHRACATIMIZ İLK 6 AYDA 685 MİLYON DOLARA YÜKSELDİ”
Ege Maden İhracatçılar Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, yapığı konuşmasında maden ihracatının ilk 6 ayını değerlendirdi.

Alimoğlu, “Türkiye genelinde toplam maden ihracatımız, geçen yıla göre binde 9’luk artışla 2,84 milyar dolar seviyesinden 2,87 milyar dolara yükseldi. Bu yükselişte en büyük pay, 1,09 milyar dolar ile metalik cevherlerde olurken, ikinci sırada 931 milyon dolar ile doğaltaş ihracatımız yer aldı. Ülke genelinde doğaltaş ihracatı yüzde 4 artış gösterdi.

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin ilk 6 aylık performansına gelince; ihracatımız yüzde 10’luk artışla 623 milyon dolardan 685 milyon dolara yükseldi. Metalik cevherler ihracatında %20, mineral maddeler ihracatında ise %2 oranında artış yaşadık. Doğaltaş ihracatımız ise, yüzde 11’lik artışla 328 milyon dolardan 364 milyon dolara çıktı. Ham ve blok halinde doğaltaş ihracatımız %6 artarken, işlenmiş doğaltaş ihracatımız ise %12 arttı. Doğaltaş ihracatımızda birim fiyatımız da %5 artış gösterdi.

İhracatımızın yaklaşık %53’ünü doğaltaş, %22’sini metalik cevherler ve %21’ini mineral maddeler oluşturuyor. “ dedi.

Alimoğlu, “Doğaltaş ihracatımızın üçte birini 116 milyon dolarla ABD’ye gerçekleştirdik. İlk 6 aylık dönemde ABD’ye olan ihracatımız %17 arttı. İkinci sırada yer alan Çin’e olan ihracatımız %11 üçüncü sıradaki Fransa’ya ise %1 artış gösterdi.

“İLK SIRADAKİ PAZARIMIZ ÇİN”

Ege bölgesinden toplam maden ihracatında ise Çin 188 milyon dolarla ilk sıradaki pazarımız. Onu 128 milyon dolarla ABD ve 49 milyon dolarla İspanya takip ediyor.

Türkiye, sahip olduğu zengin rezervleri ve yüksek üretim kalitesiyle maden sektöründe güçlü bir aktör olmaya devam ediyor. Ancak, ihracat rakamlarımızdaki artışa rağmen, sektörümüzü ciddi anlamda etkileyen ekonomik zorluklar da mevcut. Kur ile enflasyon arasındaki makas hızla açıldı, enerji ve işçilik maliyetleri yükselişte. Döviz kurlarını baskılayan gelişmeler, rekabet gücümüzü olumsuz biçimde etkiliyor. Özellikle fiyat rekabetinde agresif davranan ülkeler yanında, bazı pazarlarda zorlandığımızı da bilmenizi istiyorum.

Buna rağmen, Türk doğal taşının kalite ve çeşitlilik açısından dünya çapında büyük ilgi gördüğünü belirtmek isterim. İşbirliği ve yeniliklerle, önümüzdeki ikinci yarı için umutlarımızı koruyoruz. Avrupa’da inşaat sektörünün toparlanması, ABD’de devam eden talep ve Orta Asya’daki projelerin canlanması, ihracatımıza pozitif yansıyabilir. Tabii ki, bu beklentilerin gerçekleşmesi, küresel ekonomik ortam ve ülkemizdeki mali istikrara bağlı.” Şeklinde konuştu.

TÜRK ZEYTİNYAĞINA İLGİ ARTIYOR
Ege Zeytin Ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Bülent Emre Uygun, yaptığı konuşmasında sofralık zeytin ve zeytinyağına ilginin artmasının öngördüğünü söyledi.

Uygun, “Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de sofralık zeytin (1 Ekim–30 Eylül) ve zeytinyağı (1 Kasım–31 Ekim) ürünlerinin üretim ve dış ticaret verileri sezonluk olarak izlenmektedir. 2024/2025 sezonuna Haziran ayı sonu itibarıyla baktığımızda; siyah zeytin ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 149 milyon dolar, yeşil zeytin ihracatımız yüzde 36 artarak 47 milyon dolar, zeytinyağı ihracatımız ise yüzde 45 oranında azalarak 196 milyon dolar; toplamda sektör ihracatımız 155 ülkeye toplam 266 milyon dolar olarak gerçekleştirilmiştir. Bu rakamlarda dikkat çekici olan İspanya ve İtalya gibi üretici ülkelere yönelik gerçekleştirilen zeytinyağı ihracatımızda geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında %65 oranında bir düşüş yaşanırken, tüketici ülkelere yapılan ihracat %11 artış gösterdi. Bu tablo, Türk zeytinyağının katma değeri yüksek pazarlarda ilginin arttığını ve markalı ihracat potansiyelinin giderek arttığını göstermektedir.

Sektörümüzün geleceği açısından belirleyici konuların başında ambalajlı ve yüksek katma değerli ihracatın artırılması gelmektedir. Bu kapsamda, geçmişte uygulanan ve şu an yürürlükte olmayan ihracat desteklerinin tekrar devreye alınmasını, firmalarımızın rekabet gücü açısından hayati önemde görüyoruz.”

“YÜKSEK GÜMRÜK VERGİLERİ GÜCÜMÜZÜ ZAYIFLATIYOR”
Uygun, Avrupa Birliği'nin Türkiye'den yapılan zeytinyağı ithalatında uyguladığı yüksek gümrük vergileri, rekabet gücümüzü zayıflatmaktadır. Fas ve Tunus gibi ülkelere sıfır gümrükle tanınan bu avantajın Türkiye’ye de sağlanması gerekmektedir. Bu nedenle, güncellenmesi gündemde olan Gümrük Birliği Anlaşması'nda zeytinyağımızın öncelikli konular arasında yer almasını bekliyoruz. En az 60.000 tonluk gümrüksüz bir kota tahsisi talep ediyoruz.

Benzer şekilde, Birleşik Krallık ile yürütülen Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinde de zeytin ve zeytinyağımızın stratejik ürün olarak değerlendirilmesi, bu önemli pazarda yerimizi güçlendirecektir” dedi.