Politika

Soyer cezaevinden yazdı: Atatürk, kooperatifin hem teorisyeni hem ilk ortağıdır

Kooperatif soruşturması kapsamında tutuklu bulunan önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, cezaevinden yeni bir açıklama yaptı. Soyer, Atatürk’ün 1923’te yazdırdığı “Kooperatif Şirketler” kitabı ve İzmir İktisat Kongresi kararlarıyla kooperatifçiliğin Cumhuriyetin kalkınma modeli olarak şekillendiğini hatırlattı. Soyer "Atatürk kooperatifçiliği yasalaştırıp, teorisini ortaya koyan ve hem üretici hem tüketici kooperatifine bizzat ortak olan dünyadaki tek liderdir." dedi.

Abone Ol

EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kooperatif operasyonunda tutuklu bulunan önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, cezaevinden yazılı bir açıklama yaptı.

Soyer, açıklamasının ikinci bölümünde Atatürk’ün kooperatifçiliğe verdiği öneme dikkat çekti. Kooperatifçiliğin, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren bir kalkınma ve sermaye birikim modeli olarak ele alındığını belirten Soyer, Mustafa Kemal Atatürk’ün hem üretici hem de tüketici kooperatiflerine bizzat ortak olan dünyadaki tek lider olduğunun altını çizdi.

Soyer açıklamasında, 1920’de çıkarılan “Kooperatif Şirketler Kanunu”ndan, 1923 İzmir İktisat Kongresi kararlarına, 1931’de Atatürk’ün İzmir Ticaret Odası’ndaki konuşmasına kadar birçok tarihi gelişmeyi hatırlattı.

“Kooperatifçilik çağdaş Atatürkçü düşüncenin en önemli ekonomik temellerinden biridir” diyen Soyer, kooperatiflerin kuruluş ve gelişim sürecinin Cumhuriyet tarihi açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Metnin tamamı şu şekilde:

BÖLÜM 2 - ATATÜRK VE KOOPERATİFÇİLİK

Kooperatifçilik II. Meşruiyetten sonra ve Cumhuriyetin ilk yıllarında önemli bir sermaye birikim biçimi olarak görüldü.Atatürk’ün kooperatifçiliğe ilgisi, Cumhuriyet’in ilanından çok önceye gitmektedir.

23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasından 5 ay sonra, Mustafa Kemal Paşa başkanlığındaki İcra Vekilleri Heyeti, 27 Eylül 1920’de Meclis’e “Kooperatif Şirketler Kanunu Tasarısı” hazırlayıp sunuyor. Bu tasarı 28 Aralık 1920’de Meclis’te kabul ediliyor.

Meclis’te kabul edilen 5. madde çok önemli;

“Ziraat Müdür ve Memurları ile ziraat ve ticaret ve sanayi odaları ve tüm öğretmenler kooperatiflerin kurulması hususunda yardım etmek ve bu konuda gerekli bilgilerle donanmakla yükümlüdürler. Bunu yerine getirmeyen memurlar ve öğretmenler görevlerini yapmamış sayılırlar.”

Bu yaklaşımın devamı olarak İzmir İktisat Kongresi’nde kooperatiflerin kurulması, kuruluş sermayelerinin devlet tarafından karşılanması ve çiftçilerin kooperatiflere ortak edilmesi kararı alınıyor.

19 Mart 1923’te bizzat Atatürk tarafından yazdırılan “Kooperatif Şirketler” kitabı basılıyor. Kitap; “Kooperatif şirketlerin ülkemizde de kurulmaları ve çoğalmaları milletimiz için başlı başına bir iktisadi zafer olacaktır.” cümlesiyle başlıyor.

Ardından 21 Nisan 1925’te Ankara Memurlar Tüketim Kooperatifi kuruluyor. Reis-i Cumhur ve Başvekil İsmet Paşa, bir ve iki numaralı üye oluyorlar. 1929 yılında ise, “Zirai Kredi Kooperatifler kanunu” kabul ediliyor ve bu yasaya dayanarak 1 yılda 29.170 üretici, 191 kooperatif içinde örgütleniyor. Atatürk 1936 yılında, çiftliğinin çevresindeki üreticilerle birlikte bir kooperatif kurarak kooperatifte yeniden birinci imzacı olarak yer alıyor. Bugünkü anlamıyla ilk yapı kooperatifi de bu dönemde kuruluyor. 1934 yılında Ankara’da kurulan Bahçelievler Konut Yapı Kooperatifi ilk ortakları, evi olmayan devlet memurları oluyor.

Atatürk kooperatifçiliği yasalaştırıp, teorisini ortaya koyan ve hem üretici hem tüketici kooperatifine bizzat ortak olan dünyadaki tek liderdir.

1 Şubat 1931’de İzmir Ticaret Odasındaki konuşmasında Atatürk şöyle diyor;

“Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak , maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir. Yoksa bir zayıf ile bir kuvvetlinin birleşmesinden bahsetmiyorum. Birleşmenin böylesi zayıf olanın kuvvetliye esir olması demektir."

1935 yılında, CHP Programı, 4. Büyük Kurultay tarafından kabul ediliyor.

Programın 10. Maddesi:

“Partimiz kooperatifçiliği ana prensiplerinden sayar, kooperatiflerin kurulmasına ve çoğaltılmasına önem verir.” diyor. Böylece kooperatifçilik CHP Programının ekonomi bölümüne madde olarak giriyor.

Özetle; kooperatifçilik çağdaş Atatürkçü düşüncenin en önemli ekonomik temellerinden birini oluşturmaktadır.

Bundan sonraki bölümlerde; kooperatifçilikte nereden nereye geldiğimizi, konut kooperatifçiliğinin safahatini ve bundan sonra ne yapılması gerektiğine dair düşüncelerimi paylaşacağım.

Sağlıcakla kalın..!

İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu

Koğuş B/63

Buca - Kırıklar