Akran zorbalığı…
Öğretmene zorbalık…
Komşuna zorbalık…
Trafikte zorbalık…
İş yerinde zorbalık…
Kadına zorbalık…
Çocuğa zorbalık…
Hayvana zorbalık…
Özürlüye zorbalık…
Aslında PAÇOZLUK!
***
Paçoz… TDK birinci anlam olarak “kefal türünden iri bir balık” isim-anlamını vermiş… İkinci anlamını ise buraya yazarsak olmaz.
Biz kavramı rahmetli Alev Alatlı’nın kullandığı gibi kullanıyoruz…
E öyleyse tıpkı onun tarifiyle buraya da yazalım, neydi “Paçoz”? Arsız, densiz, haddini bilmez, bayağı; kendi çıkarları için her yolu mubah sayan, küstah, beş para etmez, tufeyli, sokak kurnazı, zevzek. Müptezel, basmakalıp, palavracı, rüküş, hoyrat, içtenliksiz, pespaye, nekes; terbiyesiz, aşağılık, ahlâksız, kalleş…
***
İyi de nasıl geldik biz bu duruma? Bir “Kabadayı Ahlakına” bile sahip olan biz nasıl oldu da bu kadar paçozlaştık…
Şunu da söyleyelim de yanlış olmasın… Son üç yüzyılda bir “saadet asrı yaşamadık” siyasi çalkantılarımız, savaşlarımız, mücadelelerimiz kadar, sosyal ve ahlaki çalkantılar ve çatışmalar da yaşadık…
Zaten yanlış yapamayız, zira kötü küfür ve hakaret kavramlarımızın sayısının çokluğu bizi hemen ele verir!…
Lakin yine de “töreci-gelenekçi ve normatif” bir içtimai gelenekten geldiğimiz için insanımızı da toplumu da disipline etmiş bir milletiz…
Tarihimizde medeniyet devirlerimiz bunun göstergesi…
***
Şimdi ise durum çok kötü…
Az önce paçozluğu tarif ederken ifade ettiğimiz kavramlara daha birçok rezil durumu da eklememiz gerekiyor…
Çünkü paçozlukla birlikte vahşet, soygun, gasp, tecavüz, cana kıyma, çeteleşme ve diğer bütün suçlar örgütlü veya şahsi olarak birbirini besliyor…
DEHŞETE DÜŞTÜK
Geçtiğimiz gün Ülkemizin gözbebeği Başkentimiz Ankara’nın Çankaya’sında bir lisede öğrencilerin öğretmenlerine yaptığı zorbalık haber kanallarına yansıyınca dehşete düştük.
Gerçi ilk defa görmemiştik böyle bir durumu… Defalarca yaşadık, böyle giderse de yaşamaya devam edeceğiz.
Bir öğretmen olarak şunu ifade etmek isterim ki, “o gün öğretmenlerine terbiyesizce hareketlerde bulunan ahlaksız çocuklar o suçu ilk defa o gün işlemiş değillerdir! Bunun öncesi de vardır. O sebeple bu suçları görmemezlikten gelen öğretmenler, müdür yardımcıları, müdür, rehberlik uzmanları ve aileler hepsi ama hepsi aynı derecede suçludur. Tahkikat mı dersiniz, soruşturma mı, ceza davası mı açarsınız yoksa başka müeyyideleri mi uygularsınız bilmem ama bu suçun cezalarını hepsine vermelisiniz!”
E tabii ki “öğretmenin arkasında durmak” da çok önemli bir kamu iradesidir! Bu iradeyi, ciddiyeti ve celadeti kaybederseniz zaten çocuğu da kaybetmişsinizdir!
***
Olmaz efendim olmaz! Bu PAÇOZ DİZİLERLE, paçozluğa göz yuman RTÜK anlayışıyla, sınırsız ve kontrolsüz SOSYAL MADDE dozlarıyla biz çocuklarımıza sahip çıkamaz, istediğimiz milli sıçramayı başaramayız.
Her bölümünde ahlaksızlığın, arsızlığın, hırsızlığın, cinselliğin, cinayetin, çeteciliğin, içki ve uyuşturucunun; sapıklığın, rüşvetin, kadına şiddetin, çocuğa, masuma, ve mazluma zorbalığın; çarpık ve çürük ilişkilerin şaşaalı ve lüks hayatlar olarak sunulması, bu durumun da mübah ve olması gereken diye gösterdiği film ve dizilerin her gün çocuklarımıza, gençlerimize sunulmasıyla toplumumuzu kurtaramazsınız!
Batağa sürükler, o batağın içinde de hepimizi boğarsınız!
***
Sosyal Medya diye her telefona sızan, her beyni, her şuuru işgal eden SOSYAL MADDE içerikleri ile çocuklarımızı birer ahlak ve mücadele adamı haline getiremeyiz! İmanlı gençlik deniyordu ya… Kontrolsüz olan bu alanla biz hiçbir yere gidemeyiz. Bataklıktan başka!
***
Evet Yapamayız! İHA, SİHA, KAAN, ALTAY, GÖKTÜRK ne yaparsak yapalım; Doğru insan yetiştiremezsek yok olur gideriz…
Kaliteli nesil yetiştirmek zorundayız… Bilinçli anne baba, şuurlu öğretmen ve ahlaklı çocuk… Tabii ki bu nu gerçekten isteyen bir Kamu Yönetimi olmalı önce…
***
Bir Alparslan Türkeş Sözü ile bitirelim…
"Ben Türk milletini sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, rüşvet ve hileyle çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenine, ahlaktan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya yer veren iktisadi bir yapıya çağırmıyorum. Türklük gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası Hak yolu, hakikat yolu, Allah yoluna çağırıyorum."