“Sinsi ölüm!”

Abone Ol

Her musibeti “kader”e bağlayanların kulağına küpe olsun!

Ama...

“Acıtan küpeler” olsun ki...

Bi’daha “kahreden aile boyu acıları” yaşamayalım artık...

***

Bilmeyen yok...

Kalbi sıkışıp gözyaşı dökmeyen ise hiç yok!

Kınalı kuzuların tabutlarına sarılanların göz pınarları kurudu!

Sahi...

Biz milletçe nasıl bu kadar “acıların” arasında kaldık?

***

Dostlar...

Bu beter acı...

“Savaşta silahıyla vuruşa vuruşa ölmeye...”

Benzemiyor...

Zehiri ciğerlerine çekiyorsun ve...

Elveda dünya...

Geriye kalan...

Al bayrağıma sarılı 12 tabut!

...Ve o tabutlara sarılıp gözyaşı dökenler de...

Analar... Babalar... Eşler... Yavuklular... Kardeşler... Abiler...

***

Usta kalem “Emre Yalçın”ın dediği gibi...

“Bu ülkede bazen savaşta ölmek kader gibi anlatılıyor...

Ya metan gazından sessizce ölmek?

İşte o, anlatılamayacak kadar “sinsi” ve “karanlık”...

***

Hani, başka bir ülkede yaşansa bunca yuvayı yakan acı...

Yer yerinden oynar...

Sorumluları “yıldırım hızı” ile cezalandırılır...

Hatta...

Söz konusu o ülkenin Silahlı Kuvvetleri...

Dünyanın tanıklığında(!)

“Garip ötesi” bir mazeretle...

Eğitimli köpekler etkilenmeyince gazdan şüphelenilmedi!

Cümlesi ile...

Bu felaketi “tarihin karanlığı”na yolcu etmek mümkün mü?

Milli Savunma Bakanlığı'nın başlattığı inceleme sürüyor...

Ne var ki...

Kalplerindeki ateşleri söndürmek kolay mı?

Üstelik düşmana tek kurşun sıkmadan...

***

Film gibi; iddiaya bakar mısınız?

Sözde...

Terör örgütü bu mağarayı “hastane” olarak kullanıyormuş...

Mehmetçik’in geleceğini anladıklarında...

Basmışlar “metan gazı”nı!

Ha’ni, silahları gömeceklerdi; n’oldu?

Metan gazı da “silah” değil mi?

***

Mazerete bak!

Mağaraya askerlerden önce özel eğitimli köpekleri sokmuşlar...

Köpekler gazdan telef olmayınca...

Metan gazından kimse şüphelenmemiş...

Bunu da duyduktan sonra...

Soru şu:

“Neler oluyor bize; neler oluyor?”

***

Bakın, burası önemli...

“Ölüm Mağarası” için yardıma gelen madencilerin...

Bir tespiti var...

Diyorlar ki:

“Böyle yoğun metan birikmesi ender rastlanan bir durum!”

Olabilir...

Ne var ki...

O mağarada da var bi’garabet!

Mesela...

Mağaranın girişi çok dar olduğu için...

Girişten itibaren en az 20 metre boyunca...

Sürünerek ilerlemek zorunda kalıyor askerler...

Kaçmak gerektiğinde ise...

Belki de tek şanslı...

En arkadaki “Mehmetçik”!

Üstelik o bölgede...

En az üç bin “ölüm mağarası” mevcut...

***

Bu arada...

Her şey “normal koşullarda” yürürse...

Yarın (11 Temmuz Cuma) törenle bir ilk yaşanacak...

Ve...

Son anda bir değişiklik olmazsa...

Örgüt, Cuma günü törenle silah bırakma sürecini başlatıyor...

***

Dönelim yeniden “Ölüm Mağarası”na...

Sonuçta PKK bir “terör” örgütü...

Gazeteci Deniz Zeyrek’in, köşesinde ifade ettiği gibi...

Daha önce kampa dönüştürdükleri bir alanı terk ederken...

Her türlü tuzağı kurabileceklerini...

Mutlaka...

Hesaba katmak gerek...

Sonsöz: “Ümitsizlikten sonra nice ümitler var… Karanlığın ardında ise nice güneşler var! / Hz. Mevlana...”